İnanın bana, sizin ne düşündüğünüz benim hiç de umrumda değildi. Ben gerçekten kötü bir insan değilim. Ne aksi bir adamım, ne de uysal biriyim. Ne namuslu, ne alçak, ne de onurlu biriyim.
Hikmetli insanların “gerçek” uçları kırılıdır, gerçeklikle aralarında mesafe vardır ve bu yüzden aşkın aşk halini aşkın biçimde yaşarlar. Kendilerini, sanal imgeye dönüşmüş insanlardan anormal tavırlarıyla saklarlar.
İnsan toplumdan uzaklaştıkça kendine doğru yol almaya başlar. İçindeki ‘kendi’lerden sıyrılmak için zaman kazanan kişi, yalnızlığının kuytularında zamanı yakarak kayboluşuna art alan oluşturur.
Sen neden bu kadar güzelsin, bilmem
Taşırsın yeryüzüne ebedî tohumları
Ben ise kuruyacak bir suyun mahkûmuyum
Avuçlayıp öpüyorum kumları
Bir karadelikten bakarken hayat
Meydan okuyanlar kim bu serâba
Söyle bana hindiba🫀
Sen hep çılgınlıklar içinde yaşadın. Sevgin ve nefretin korku yarattı. Bağlandığın her şeyin senden koparılıp alınacağını bilmelisin artık. Belki de bildiğin içindir ki her güzel şeyin zeval bulacağını, yok olacağını en derin duygularla algıladığın içindir ki, güzellikler sana hüzün veriyordu.