1922 yılında yazılmış, döneminde çok ses getirmiş bir romandır Nur Baba.Bende konusu itibariyle uzun zamandır okumak istiyordum, çünkü günümüzde dahi yazılması cesaret isteyen bir konu var merkezde.
Roman, Üsküdar da bulunan bir Bektaşi tekkesinde geçmektedir.Bu tarihimizde ve kültürümüzde derin izler bırakan Bektaşi geleneğinin yozlaşmasını o kadar açık bir şekilde gözler önüne seren bir roman ki, Atatürk'ün tekke ve zaviyeleri yasaklayan kanununa Bektaşi tekkelerini de eklemesi bu roman ile olmuş diye söylentiler olmuştur zamanında.
Kitap içeriğine gelirsek, içkili sohbet meclisleri, kadın müritleri (kendine bağlı olanlar) ile sözde Bektaşi babasının edebsizce münasebetleri, ibadet ile alakası olmayan mevzular itibariyle yozlaşan kurumlardan sadece birini okuyoruz.
Yakup Kadri özgeçmişini okursak da,onun zamanında Bektaşi tekkesinde uzunca bir süre vakit geçirdiğini biliyoruz.Yani yazdıkları kendi görüp işittikleri ile duyduklarından oluşuyor.
Kitapla ilgili ilginç bir detay da şu: Kitapta adı geçen karakterler den Celile Hanım'ın da Nazım Hikmet 'in annesi Celile olduğu kuvvetle muhtemeldir.
Konusu itibariyle herkese hitap etmese de döneme dair merakı olanlar okuyabilirler.