Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ceren

ceren
@deusexmachinee
İnsanın alıştığı yer iyidir; acıyla yaşasan da, her şeye rağmen daha iyidir.
Reklam
Bir çalılık, bir ağaçlıklı yol, bir su kıyısı buluyordunuz; bulunca hemen karşıma geçip gösteriyor ve sanki bana kendi mülkünüzü gösteriyormuş gibi bakıyordunuz gözlerimin içine. Sizin iyi bir kalbiniz olduğunu kanıtlıyor bu Makar Alekseyeviç. Sizi bu yüzden seviyorum.
Çok tuhaftı! Ağlayamadım; ama ruhum paramparça olmuştu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ama şimdi kederli, ağır hatıralar geliyor; kara günlerimin hikâyesi başlıyor. Belki de bu yüzden, kalemim daha ağır hareket ediyor ve sanki daha fazla yazmaktan kaçınıyor gibi. Belki de bu yüzden, mutlu günlerimde yaşadıklarımın en küçük ayrıntısı bile hatırlayınca bana büyük bir heyecan ve sevgi veriyor. O günler çok kısa sürdü; onların yerini acı, ne zaman biteceğini bir tek Tanrı’nın bildiği kara acı aldı.
Ah, hem kederli hem mutlu bir vakitti bu – hep beraberdik; ben de bunu hatırlarken hem kederli hem mutluyum. Hatıralar mutlu olsun, kederli olsun, hep acı verir; en azından benim için öyle; ama bu acı tatlı bir acı. Ve kalp ağırlaştığı, daraldığı, sıkıldığı, kederli olduğu zaman, o zaman hatıralar onu tıpkı sıcak bir günün ardından gelen rutubetli bir gecede çiy damlalarının zavallı, kurumuş, gündüz vakti sıcaktan kavrulmuş çiçeği canlandırması gibi aydınlatıp canlandırır.
Reklam
Her şeyi görüyor, her şeyi hissediyor, hep acı çekiyordum; bütün bunlar gözlerimin önünde oluyordu
Yani, bana her şey aptallık gibi göründü. İnsan bazen duygularını aptallık derecesine vardırır da yolunu şaşırır ya, öyle bir şey. Başka bir şeyden de olmaz, kalbin aşırı gereksiz, budalaca ateşinden olur hep. Eve gelmedim de sürüklendim sanki; hiçbir şey yokken başım ağrıyordu; yani bir şey başka bir şeye yol açıyordu.
ceren
@deusexmachinee·Bir kitabı okumaya başladı
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski
8/10 · 62bin okunma
224 syf.
7/10 puan verdi
·
28 günde okudu
Momo
MomoMichael Ende
8.5/10 · 65,8bin okunma
Kendinden hoşlanmaz, içi bomboştur, dünyayla bağdaşamaz. Sonraları bu hisler de kalmaz, hiçbir şey hissetmez olur. Bütün dünyaya yabancılaşmıştır, kimse onu ilgilendirmez olmuştur. Ne kızgınlık duyar, ne hayranlık. Ne sevinmesini bilir, ne üzülmesini. Gülmeyi de, ağlamayı da unutmuştur. Böyle bir insanın içi kaskatı kesilir. Artık hiçbir şeyi, hiç kimseyi sevemez. Bu durumda, artık hastanın iyileşmesine olanak yoktur. Dönüş kalmamıştır. Bomboş, kül rengi bir yüzle, nefretle çevresine bakar, tıpkı duman adamlar gibi. Onlardan biri olup çıkmıştır. Hastalığın adına gelince, buna öldüren can sıkıntısı denir."
Sayfa 191Kitabı okudu
Reklam
İnsan ne kadar yavaş hareket ederse, o kadar hızla ilerliyordu. Aksine, ne kadar acele ederse de o kadar güç ilerliyordu
Sayfa 184Kitabı okudu
Birbirimizle açık konuşalım. Sen yalnızsın yavrum. Arkadaşlarına ulaşamazsın. Zamanını paylaşacağın kimsen yok. Bunların hepsini biz planladık. Ne kadar güçlü olduğumuzu görüyorsun. Bize karşı koymanın anlamı yok. Yalnız geçirdiğin saatlerden sana ne kaldı? Seni ezen bir lanet, seni patlatan bir sıkıntı, seni boğan bir deniz, seni kahreden bir keder. Bütün insanlardan soyutlandın."
Sayfa 178Kitabı okudu
Öğrendiği bir şey vardı şimdi: Başkalarıyla paylaşılmayan zenginlikler insanı mahvediyordu.
Sayfa 170Kitabı okudu
Bir atasözü ne der: Yenemediğin kişiyle dost ol
Sayfa 111Kitabı okudu
170 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.