"Bir devlet artık hayırla şer birbirinden ayırt
edilmediği zaman yıkılır." diyen Antisthenes'e biri,
"Politikaya nasıl yaklaşmalı?" diye sorduğunda,
"Tıpkı ateşte olduğu gibi; çok yaklaşma ki
yanmayasın, çok uzaklaşma ki üşümeyesin."
Yargılama yetkisi, yasama yetkisiyle yürütme yetkisinden ayrılmazsa ortada yine hürriyet diye bir şey kalmaz. Yargılama yetkisi yasama yetkisiyle birleştirilseydi vatandaşların hayatı ve hürriyeti üzerindeki yetki keyfi olurdu; çünkü hakim aynı zamanda kanunkoyucusu olurdu. Yürütme yetkisiyle birleştirilseydi, o zaman hakimin elinde yargılama yetkisinden başka birde baskı kuvveti bulunurdu.
Bu üç yetki, yani kanun yapma yetkisi, genel kararları uygulama yetkisi, suçları ya da vatandaşlar arasındaki anlaşmazlıkları yargılama yetkisi, aynı zamanda aynı kişinin ya da yüksek memurlardan, soylulardan, halktan oluşan aynı toplulukların elinde bulunsaydı, devlette her şey yıkılırdı.
Ölümü gör gitme...
***
Erdoğan giderse halimiz nice olur bilemem ben. Fakat bu soruların cevabını onun ağzından duymadan giderse hakkımı helal etmem ona.
Gitme sakın… Ölümü gör daha gitme bir yere...
***
Diken yazarı Hayko Bağdat bugünkü köşesinde Erdoğan'ın 'Ben gidersem devlet yıkılır' sözlerini değerlendirdiği bir köşe yazısı kaleme