Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
bir adamın bir tek işi iyi başarabileceği,ama birçok işe birden girişirse,hiç birini ün kazanacak kadar başaramayacağı sonucu çıkmıyor mu?
Sayfa 27
sözün gidişi bizi bir rüzgar gibi nereye atarsa,oraya gitmeli.
Sayfa 26
Reklam
şiirin ve masalın bir türü baştan aşağı öykünmedir,örneğin dediğin gibi tragedya ile komedya:başka biri ise şairin anlatmasından ibarettir:bunun en çok dithyramboslarda(Dionysos onuruna yapılan şenliklerde, 'şarap şimşeğine çarpılmış' birinin yönetiminde çalınıp söylenen doğaçlama şarkı.)görebilirsin.İki türün karışmasından oluşan üçüncü türe destan şiirinde ve daha bir çok anlatım biçimlerinde rastlarız.
Sayfa 26
Ölçmesini bilmeyen bir adama, bir çok kimse boyunun dört arşın olduğunu söylese, o kendinin böyle olduğuna inanmayacak mı sence?
Gelelim Atinalılara. Atina'da köle yurttaşlar, en azından öbür yoksullarla aynı biçimde giyinmiştir. Hiçbir işaret bir köleyi özgür bir insandan ayırmaz. Aile içinde efendi ile açıkça konuşur. Koroedyalarda birçok bölümler kölelerin efendinin bütün kusurlarını yüzüne karşı söylemekten korkınadı klarını gösterir. Atinalı köle birçok dinsel
Sayfa 154Kitabı okudu
Homeros Khryses'in kızı için kurtulmalık getirerek,Akhaların,en başta da kralların ayaklarına kapanmaya geldiğini söyledikten sonra,kendisi Khryses olmuş gibi değil de,Homeros olarak konuşmayı sürdürseydi,bil ki öykünme olmaz,basit anlatım olurdu.Şöyle bir şey olurdu.Ama vezinsiz söyleyeceğim,şair değilim ki: "Rahip geldi ve tanrılardan Akhaların sağ salim kalarak Troia'yı almalarını diledi,kurtulmalığı kabul ederek,tanrıya saygı gereği kızını serbest bırakmalarını istedi.Bunları söyleyince,Akhaların hepsi razı olduklarını saygıyla bildirdiler,yalnızca Agememnon öfkelenerek derhal çekilmesini ve bir daha oralara ayak basmamasını buyurdu,yoksa asasıyla tanrının yünden çelenkleri bir daha kendisini kurtarmaya yaramayacakmış ,kızını bırakmak şöyle dursun,Argos'ta kendisiyle birlikte yaşlanacakmış.Evine sağ salim dönmek isterse,onu kızdırmadan çekilip gitmesini buyurdu.Yaşlı adam da bunu duyunca korktu,sessizce gitti.Karargahtan uzaklaştıktan sonra,Apollon'a,onu bütün ek adlarıyla çağırarak ve rahibenin yaptığı tapınaklardan ya da sunduğu kurbanlardan bir gün zevk almışsa,anımsamasını ve bu hizmetlerine karşılık,Akhaları ona döktükleri göz yaşları için oklarıyla cezalandırmasını yalvardı.İşte,dostum,dedim,öykünmesiz basit anlatım böyle olur." "Anladım"dedi. "Öyleyse şunu da anla ki,şairin konuşmalar arasındaki sözleri kaldırılır da yalnızca kişilerin karşılıklı konuşması kalırsa,yukarıda saydığımız türün karşıtı olur."
Sayfa 25
Reklam
İlyada'nın başlangıcını bilirsin;şair orada,Khryses'in Agamemnon'a,kızını serbest bıraksın diye yalvardığını anlatır,Agememnon'un kızdığı,Khryses'in de istediğini elde edemeyince,tanrıdan,Akhaların başına felaket getirmesini dilediğini.Öyle değil mi? "Evet" "O halde şunu da bilirsin ki,'bütün Akhalara,en çok da ordu önderleri iki Atreusoğullarına yalvarıyordu'sözlerine kadar olan parçayı şair kendi söyler ve bizde,bunları başkası söylüyormuş gibi bir izlenim uyandırmaya çalışmaz bile.Ama sonrası için,kendisi Khryses imiş gibi konuşur ve bize konuşanın Homeros değil de,yaşlı rahip olduğu duygusunu vermeye uğraşır.Ilion'da,İthaka'da,bütün Odysseus destanında olup bitenlerin hepsini aşağı yukarı bu biçimde anlatır." "Evet"dedi. "Kişilerin her fırsatta söyledikleri sözler ve bu sözler arasındaki olup bitenlerin aktarılması birer anlatma değil midir? "Öyledir tabii" "Bir başkası imiş gibi söz söylediği zaman,konuşmasını,söz alacağını önceden bildirdiği kimseninkine mümkün olduğu kadar benzetir diyemez miyiz?" "Deriz elbette" "Kendini,sesiyle,davranışlarıyla bir başkasına benzetmek,kendine benzemek istediği kişiye öykülenmek değil midir?" "Şüphesiz." "Öyleyse,görülüyor ki,Homeros da,öbür şairler de anlatmalarında öykülenmeye başvururlar." "Öyle" "Ama şair kendini hiç gizlemeseydi,şiirlerinde,hikayelerinde öykünme olmazdı.
Sayfa 24
Aldatan her şey insanın gözlerini kamaştırır.
İnsan geçimini sağladı mı, erdemle uğraşmalıdır.
Adeimentos "ne demek istediğini anlayamıyorum"dedi Oysa anlaman gerek dedim.
Sayfa 23
Reklam
Doğruluğun ne olduğunu ,onun,doğru kişiye,doğru görünsün görünmesin,yarar getirdiğini araştırıp bulduğumuz zaman uyuşuruz.
Sayfa 23
bu gibi masalları susturmalı ki,gençlerimizde kötülüğe büyük bir kolaylıkla atılmak hevesini doğurmasınlar.
Sayfa 22
ne Poseidon'un oğlu Theseus'un ve Zeus'un oğlu Perithous'un ahlaksızca kız kaçırmaya kalkıştıklarına inanacağız,ne de başka bir tanrı oğlunun ya da yiğitin,onlara şimdi yalan yere yüklenen ahlaksızca,dinsizce işleri gördüklerinin anlatılmasına izin vereceğiz.Tersine,şairleri,yiğitlerin ya bu işleri görmediğini ya da tanrı oğulları olmadığını itiraf ettirmeye zorlayacağız.
Sayfa 21
"Adamlarımızın rüşvet ve para düşkünü olmalarına da izin vermeyeceğiz." "Asla." "Armağanlarla tanrılar da,saygıdeğer krallar da kandırılır gibi teraneler duymamalıdırlar."
Sayfa 20
ünlü adamların hem sözlerinde,hem davranışlarında her bakımdan gözüpeklik ve dayanma gücü görülürse,onları seyretmeli,dinlemeli,örneğin şunu:"Göğsüne vurarak,kendi kendine şu sözlerle çıkıştı: 'Dayan kalbim,bir zamanlar daha da kötüsüne dayanmıştın."
Sayfa 20
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.