Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Pelin Sarıtepe

63 syf.
·
Puan vermedi
Sana benziyorum, ey Gece!karanlık ve çıplaksın uyanıkken yaşadığım düşlerin ötesinde alev alev yanan patikada yürürüm ve ayağımın bastığı her yerde koca bir zincir çıkar ortaya. Hayır, ey Deli! Bana benzemiyorsun.Çünkü kumda bıraktığın ayak izlerini ölçmek için hala arkana bakıyorsun. Sana benziyorum ey Gece! sessiz ve derinsin. Yalnızlığımın
Deli
DeliHalil Cibran · Arion Yayınları · 200317,9bin okunma
Reklam
346 syf.
·
Puan vermedi
Öyle ki ; değişmeyen tek şeyin değişimin kendisi olan dünyamızda değişen beynimizle merhaba. Şimdi sıra nöropsikolojinin dehasi bir bilim insanında. Bilim kitaplarının terimsellikle bezenmesi, akıcıcılık ve zamanlılık ritueline, karşıt bir tutum sergiliyordu bende. Lakin bu kitabı okurken ;dingin bir merak, kitabı bir çırpıda okumamı ve onu bir başucu kitabı yapmamı sağladı.Tekrar tekrar okunmaya ve anlamaya değer bir sinirbilimci Sinan Canan. Bizlere sade , akıcı bir dil armağan eden, çalışkanlığını ve üretkenliğini sosyalliğiyle perçinleyen sempatik ve mütevazi biri. İnsanoğlunun bilinmeyene hayranlık uyandıran bir merakı vardır.Lakin şekli cevize benzetilen bu gizemli organımız ,makalelere sayfalarca konu olsa da hala değişmeye, yenilenmeye ve keşfedilmeye açıktır. Vücudumuzu yöneten böylesi bir sistemi tanımlamaya cümleler yetersiz kalır. Sinir sistemindeki koatik ve fraktal özelliklerin ve hormonların duyusal etkilerini konu alan bu kitap Sinan Canan'ın bende önsözü niteliğinde ilk kitabıydı. Öyle görünüyor ki devamı gelecek.
Değişen Beynim
Değişen BeynimSinan Canan · Tuti Kitap · 20151,725 okunma
64 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
Varoluşsal bir refleksimiz olan ateş yakmak ,şimdi de bir kitap başlığı olarak çıkıveriyor karşımıza. Okurken üşüyüp donmadınız mi sizde? Bu kitapla hepimiz bembeyaz bir savaşın içinde yalın ayak yürümedik mi? İliklerinize kadar soğuğu hissettiren birkaç öyküden oluşan bu kitap ,soğuk bir kış mevsiminin baş yapıtı niteliğinde. Davranışsal seçimlerimiz kaçınılmaz sonuçlarımıza doğurur. Ya her şeye geç kalırız ya da çok erken. Biri kabullenişin diğeri de azmin öyküsü siz hangi yöne evrilirseniz o hikayenin kahramanısınız.
Ateş Yakmak
Ateş YakmakJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202311,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
288 syf.
·
Puan vermedi
·
93 günde okudu
BİLİNÇALTININ GÜCÜ Bu kitabı, sevgili Ceyda Düvenci 'in "bana iyi gelen sana iyi gelsin "yayında bir satır arası tavsiyesi olarak not etmiştim. İyi ki,iyi ki... Bilinçaltımızın gücü bir nevi çekim yasasıdır. Zihin odalarımızın kapılarını açıp neyi istiyorsak onu içeri buyur ettiğimiz bir yasa. Bilindiğinin aksine kişisel gelişim kitapları, gelişimi ve değişimi ömür boyu devam bizlerin her yaşta okuması gereken kitaplardır. Kitabın bazı kısımlarında bilinçaltımızın kölesi, bazılarında da efendisi oluyoruz. İstemsiz bir şekilde çalışan bilinçaltımızı istemli bir şekilde yönettiğimizde inandığımız bir olumlamanın içinde bulabiliyoruz kendimizi. ALINTILAR Yaş senelerin geçip gitmesi değil ,bilgeliğin doğmasıdır. Birini gerçek anlamda affettiginizde ,sizi inciten olayı hatırlarsınız ama bunun yarattığı acıyı ya da üzüntüyü hissetmezsiniz.Affetmenin asit testi budur Bir zihin mühendisi olun daha yüce ve daha büyük bir hayat inşa edebilmek için denenmiş ve kanıtlanmış teknikleri kullanın. Memnuniyetsizliğimizin kaynağı, isteklerin katsayısını yukarı çekme çabamız sürekli yenilenirken bunu önleyen diğer katsayının haraketsizliginde yatar. Benim olsaydı nasıl olurdu ?" düşüncesinin yerine" Bunu kaybetsem ne olurdu?" diye düşünmek gerekir.
Bilinçaltının Gücü
Bilinçaltının GücüJoseph Murphy · Koridor Yayıncılık · 200912,2bin okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
İyileşeceğim söz demişti Filiz Akın ve sözünü tuttu da. Her zorluğun ardından Hayata merhaba diyebilmek ne kıymetli bir cümle olsa gerek. Daha güçlü uyanabilmek ömür uykusundan ve kıymetini bilmek doğan güneşin. Bir gün de senin için doğduğunu görebilmek. Elbette ki hayatımızdaki bazı zorluklar, kancalarını takar mücadelemize . Hiç gitmek istemediğini gitmeyeceğini düşünürüz bir an da olsa. Böyledir hayat, tezatlıklarıyla doludur. İyiyle kötünün, yanlışla doğrunun samimiyetsiz yakınlıgı ile de bilinir.Belkide bundandır ağlamanın gülmekle kardeş olduğu söylentisi . Biz hayatın en mutlu penceresinden bakmayı bilmeliyiz. Bir düğüm de biz atmalıyız mutluluk halatına.Ve sıkı sıkıya bağlamalıyız.Sonu güzelliğe çıkan, sancılı bir bekleyişin kitabı bu, okuyanın da ve yazanın da şükür nefesini aldığı. Bunları birer anı olarak geride kalması, bugüne armağan bir duygu olarak kalsın hatırlarda. Bize bahşedilen her günün kıymetini bilenlere gelsin bu cümlelerim Hayat sana her gün yine yeniden MERHABA
Hayata Merhaba
Hayata MerhabaFiliz Akın · Epsilon Yayınları · 2005152 okunma
Reklam
132 syf.
·
Puan vermedi
·
79 günde okudu
Bulgakov'un her zamanki mizah anlayışı ile yazılmış olan bu kitap, sokak köpeği Şarik’in öyküsünü anlatır. Profesör Filipoviç, Şarik’i ameliyat ederek, erbezlerini ve hipofiz bezini bir insaninkiyle değiştirir. Zamanla köpek arsız, kötü bir insana dönüşür. Bulgakov hem güldürüyor hem de eleştirmekten geri kalmıyor. Bu roman Sovyetler birliğinde yaşamanın zorluklarını bir köpeğin gözünden anlatmaya başlayıp,insan oluşundan sonra da insan gözüyle devam ettiriyor. Sovyetlerin sınıfsız toplum yaratma idealine karşı çıkıp kendi sınırlarını yaratmasını,ideolojiye bağlı olmanın yeterlilikte ve liyaketten önce geldiğinin net eleştirisi. ALINTILAR Her konuşanın insan olamayacağını bilmeniz gerekirdi. Şunu anlayın ki asıl korkunç olan, köpek kalbi değil insan kalbi taşıması. Yani doğada var olanların arasında en rezilini.
Köpek Kalbi
Köpek KalbiMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201918,9bin okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
Mutluluğun sanatı mı olur demeyin Olur. Herşey gibi en çok da mutluluğun sanatına ihtiyacımız var . Ezber yanılgılar, tükenmiş hisler,dogrultamadığımız doğrular ve en çok da kendimize söylediğimiz yalanlar.Mutlu değilken mutluluyum demek gibi,halbuki hayatta en çok kendimize ihtiyacımız var kendimizi sevmeye .Kendini sevmeyen insan başkasını severek mutlu olur onun varlığı yokluğa döndüğünde mutluluk da beraberinde gider. "Aklı başında kişi hoş olanın değil acı vermeyenin peşindedir " sözü bütün bir kitabın özeti niteligindedir.Nihayetinde en acısız hayatın en mutlu olduğumuz hayat olduğunu anlamak için geç kalmamak gerekir. "zenginlik deniz suyuna benzer ne kadar içilirse o kadar susatır "sözü de doyumsuzlugun bir cümlesi olarak kitapta beni etkileyen benzetimler arasındaydı. Hayat bilgeliğinin anı yaşamaktan geçtiğini savunur Arthur Schopenhauer . Bizim o sürekli kaçırdıgımız ve yakalayamadığımız motto. Mutluluğu ararken fazla hayal kurarak bizim olmayan şeylere keşke benim olsa diyerek mutlu olanlar bunu kaybetsem ne olurdu diyerek hayata pozitivist bir pencereden bakmayi unutuyorlar. Haydi Kurallarını belirle MUTLU OLMAK senin de hakkin
Mutlu Olma Sanatı
Mutlu Olma SanatıArthur Schopenhauer · Can Yayınları · 202013,1bin okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Çocuğunuza değerleri içselleştirirseniz daha kolay özümser lakin ödüllendirerek yaptırırsanız değerleri dışsallaştır" ifadesi uygulanması kolay olmayan epey zahmetli bir cümle olsa gerek . Yıllarca uyguladığımız ödül pekiştireçlerinin aslında "ceza görünümlü birer ödül" olduğunu farketmedik mesela. Günlük hayatımızda devamını"anlat bakalım " ifadesiyle desteklemedigimiz her "aferin " kelimesinin dayanılmaz hafifliği de yadsıdıklarımız arasında.Bu yanlışın çocuğun özerkliğini kazanmasında olumsuz bir yer edindiğini unutmamalıyız. Rutin hayatın akışına kapılıp giderken yönetebileceğimiz korkularımızın adının heyecan olduğunu, yönetemediklerimizin ise endişe doğurduğu da farketmediklerimizden . Sürekli keyif aldığınız bir işten keyif almamaya başlayan var mı aranızda? "Evet"i duyar gibiyim. Çoğumuzun yakalandığı bu çağın hastalığına yazar "hedonistik adaptasyon "olarak nitelendirmiş. Bizler birer eğitimci ve ebeveyn olarak bu hedonistik adaptasyon sürecinde çocuklardaki kazanımların kalıcılığını ödüllendirerek değil icselleştirerek sağlayabiliriz.
Beni Ödülle Cezalandırma
Beni Ödülle CezalandırmaÖzgür Bolat · Doğan Kitap · 20166,6bin okunma
228 syf.
·
Puan vermedi
Bir çocuğun doğumundan itibaren başlayan yolculuğu annenin eğitimsel becerileri sayesinde bir başka insana olan ilgisi ilk defa uyanır. Eğer anne bu ilgiyi nasıl yöneteceğini biliyorsa , çocuğun doğuştan gelen ve sonradan edindiği tüm yetenekleri sosyal anlayış yönünde birleşecektir. Adler kişisel ve sosyal amaçları gerçekleştirmek amacıyla başkalarıyla işbirliği yapmaya, bebeklikten itibaren öğrenme yoluyla gelişmeye yönelik, doğuştan gelen bir potansiyel olarak tanımlanabilecek sosyal ilginin çocuklukta geliştiğini iddia etmiştir.
Çocuk Eğitimi
Çocuk EğitimiAlfred Adler · Dorlion Yayınevi · 2020360 okunma
196 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Sevgili Şermin Yaşar'la tanışmama bu kitabı vesile olmuştu.Ters köşe sonlarıyla öykülere ahenk kazandıran her okuduğumda sokağında kayboldugum bir şehir hissi uyandırdıran hikayelerdi.Umuda müteşekkil bir gemide yapayalnız bir Nuh olan Muazzez'in ayrılık hikayesi de kendine taht edinenler arasındaydı."Bir bardakta bir ömür"çayı bilmem ama okurken gözyaşımin tuzu karışmış , kitap ayracına epey iş düşmüş olabilir. Yalnızlığımı kıdemli tamamlayıcılarıyla avutmayi öğrendim bir digerinde. Hani o bir daha geri gelmeyecek olan cocukluk yıllarını,kırk yamaya iliklerken zaman hırsızlığını ustalığını hatırlattı gençliğime.Kalorifer kazanındaki oyuncaklara sinen rutubetli çocuklugu da ..ve aklimdaya teslim olan ladesler .. birbirinden kıymetli niceleri.. Kısacası bugünden düne bir yolculuk biletiydi bu kitap kıdemli yaşamanın kederli harfleri gibi.
Gelirken Ekmek Al
Gelirken Ekmek AlŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20196,6bin okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Victor Hugo'un kitaplarında çok kullandığı "sefil"kelimesinin ilk durağı bu kitap olduğu söyleniyor.Anlatıma başlamadan önce uzunca bir önsözünün olması o dönemin sosyolojik ve siyasi yapısı hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlaması güzel.Okurken ,gilyotinin keskinliğinin fikirleri öldürmeye yetmeyen bir hikayenin tanıkları oluveriyorsunuz.Hepimiz gözümüzde canlandırırız boylelikle hikayenin içine daha çok gireriz lakin bu kitapta kullanamadığımız bir empati yeteneğinden söz etmek isterim. Ölüme giden 6 haftalık yolun empati duygusundan geçmesi imkansız olsa gerek. Ölecegimiz günü ve saati bilmeden yaşamanın ,bir ödül olduğunu hatırlattı bu kitap.Yaşam ile ölüm arası o ince çizgiyi mesela hiç de o kadar ince olmadığın hissettirdi ayrıca.Yavas yavaş hergun ölüme yaklaşarak psikolojik tahlilere konu olan bu icerik anlatımı ve betimlemeleriyle beni oldukça etkiledi.
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkumunun Son GünüVictor Hugo · Karakteristik Yayınlar · 2014120,7bin okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
ALTINCI KOĞUŞ Lenin'in yapıtı okuduktan sonra dehşete kapıldığı, "Kendimi Altıncı Koğuş'a kapatılmış gibi hissettim" dediği bir koğuştan merhaba Zihinlerin hapis olduğu bu koğuş ,eğitimli bir akıl hastası olan İvan Dmitriç ile Doktor Andrey Yefimıç arasında geçen felsefi yanılgılara odaklanan bir hikâyeye tanıklık ediyor. "kentte yalnızca bir zeki insanla tanıştım o da deliydi" cümlesinin sahibi olmak adaletsizliğin gölgesinde yaşayan bir doktor icin oldukça sıradışı. bilgeliğin deliliğe dönüştürdüğü bir yaşam ve bu yaşamdan doğan bir ölüm bırakıyorum satir arasına.
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202270bin okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
Kafka'yı okumak Kafka'yı anlatmaktan geçer.Kafka'yı anlamaksa zordur çünkü Kafka okunmak için değil kendisi için yazmıştır."Ölümsüzlük" bir sakınmadır onun için.Öldükten sonra tamamen unutulmak ,bu dünyadan silinip gitmek isteği"tek bir zerrem dahi kalmayacak "sözünde saklıdır. Neyse ki arkadaşı Max Brod Kafka'nın silinemeyecek kadar değerli olduğunu fark etmiş ve onu kimsesizler mezarlığına gömmektense Pantheon'a defnetmistir. "Babaya mektup"Kafka'nın kişiliğinin oluşması esnasında babasıyla yaşadığı kişilik çatışmalarının ve aşağılık komplekslerinin anlatımıdır.Hassas bir kalp olan Kafka'ya babası cehennemi yaşatır. Kafka 'nın asla olmak istemediği ve olamayacaği bir surete zorlanması onun kişiliğini parçalar kendini hep eksik hep yanlış hisseder. Babasının bu duyguları körüklemesi Kafka'yı kendi öfkesinin merkezi haline getirir.Kafka'yı anlamak onun karakterini, buhranlarını, acılarını, yalnızlığını anlamaktır. Eğer sizde Kafka'yı anlamak istiyorsanız Babaya Mektup'dan başlayabilirsiniz.
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · Maviçatı Yayınları · 202040,5bin okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Sevgili dostlar şimdi size ; Fyodor Dostoyevski 'nin "Hepimiz Gogol'un paltosundan çıktık." diyerek yüceltigi ,Rus edebiyatının temeli niteliğinde bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Nikolay Gogol"Palto" Böylesine anlamı derin bir cümlenin kapısının, edebiyata açılması o dönem çok ses getirerek bir yükselişe imza atmasına sebep olmuştur.Toplumsal gerçekçiliğin bir kalemiydi Gogol. Yazar,Eşitsizliği eskiyen bir paltoda ,yoksulluğu ise ona yaptığı yamalarda gizleyen öykü kahramanıyla adeta küçük devlet memurlarının simgesi haline gelen bir gerçekliği en yalın haliyle anlatıyor. Akakiy Akakieviç bu sayede Rus edebiyatında en çok tanınan öykü kahramanlarından da birisi olmuştur. Hikayenin sonunu eşitsizliğin eskittigi o paltonun yerine satın alınanın da çalınmasıyla ve onu bulmaya çalışırken de bürokrasinin ona sırt çevirmesi,paltosuzluktan daha çok üsütse gerek. -Ne üzücü ne acı - Öykünün işte tam da bu yerinde girdim içine... Böylesi bir yalnızlığı kim giyse üşürdü.. Okurken bile üşüdüm
Palto
PaltoNikolay Gogol · Can Yayınları · 202037bin okunma
72 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kafka'yı anlamakla başladığımız yolda "dönüşüm"ile devam etmeye ne dersiniz? Dönüşüm Kafka'nın babasına ve ailesine cevabı niteliğindedir. Metaforların ustaca kullanılmasından adını sıkça söz ettiren bir kitaptır. Hikaye başrolünü üstlendiği "hamamböcegi" imgesinde hayat bulan Gregor Samsa karakterinin bir sabah baskalaşarak uyanmasıyla başlar. Bu hikayeyi hemen hemen herkes bilir.Kafka'nın "dönüşüm" de anlatmaya çalıştığı gayet basittir aslinda eğer ailenize faydanız varsa onların gözünde değerlisiniz; ama ailenize bir faydanız yoksa onların gözünde hamam böceği kadar değeriniz vardır. Hayat gayesinin sadece ailesini memnun etmekle geçiren kahramanımızın geçirdiği travmaların özbenliginde kırılmalar oluşturduğunu görüyoruz. Acınaklı duraklarında durmaya üzüldüğümüz bu kitap, sindirilmiş bir duyguda pay buluyor kendine . Siz de bu kitabı okuyarak bir dönüşüme tanıklık etmek istermisiniz?
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Nilüfer Yayınları · 0223,2bin okunma