İleti sorularındaki vasatlığı görerek kendimce eskimiş olduğunu düşündüğüm fakat beyin fırtınası için güzel bir tartışma konusu olacak bir soruyu akışa bırakayım. Tarihte olmuş ve gelecekte olabilecek devrimlerin temel itici gücü felsefi bakımdan fikirsel bir değişim arayışı mıdır yoksa kültürel, ekonomik ve sınıfsal bir değişim arayışı mıdır? Bu bağlamda, devrimin tanımı köklü ekonomik, kurumsal ve sınıfsal değişimlerin sonucu mu, yoksa fikirsel temellerin sonucu mu yapılır? Örneğin modern çağın Descartes ile başlaması fikri, Fontenelle, d'Alambert ve Condorcet gibi aydınlanmacı yazarlar tarafından öne sürülmüştür. Dahası, modern devrim bir fikir ve esasen felsefi ve bilimsel kavram olarak başladığı fakat sonradan politika ve teolojik anlaşmazlığın kelime dağarcığına dönüştüğü söylenmiştir. Kartezyen ve Bilimsel devrimler bu konuda Fransız devriminden önce gelir ve bahsettiğim sözde-ikilemi yansıtır. Aslında böylesi soruların tek bir basit cevabı olduğunu düşünmüyorum. Yine de konu üzerine düşünenler buyursun yoruma.
- Çocukken hep dehşetli ahir zamanı duyardım büyüklerimden. İnsanlar köylerden şehirlere göç edecek sonra şehirlerden köylere göç edecekler. Binalar çoğalacak, zinalar artacak. Genç ölümleri çok olacak. Kıyametin kopmasına az bir zaman kala Kur'an yeryüzünden silinecek. Çocukken bunları duyduğumda dehşete düşmüştüm. Özellikle Kur'an'ın
Reklam
25 Ekim 1917 EKİM DEVRİMİ
Halk İktidarı’nın İLK İŞİ NE OLDU? Devrim büyük bir alt üst oluştur. Rusya’da 25 Ekim 1917‘de gerçekleştirilen Ekim Devrimi, bu büyük alt üst oluşun tarihteki en görkemli örneklerinden biridir. Peki devrimin, devrimle birlikte kurulan işçi, köylü ve asker meclislerinden oluşan emekçi iktidarının İLK İŞLERİ NELER OLDU? Bir iktidarın ilk
REŞİT GALİP Gercek bir devrimci gercek bir cumhuriyet aşığı... Çankaya sırtlarında oturan Ankaralılar, şehre Reşit Galip Caddesi’nden geçerek inerler. Pek azı bu ismin kim olduğunu bilir. Bu bilinmezlikte belki Dr. Reşit Galip’in 41 yaşında göçüp gitmesi rol oynamıştır, belki de İnönü’yle yıldızının hiç barışmaması… Rodos’ta doğan Reşit Galip,
Müslümana Çağrı
İslâm önce Müslümanı çağıracaktır elbet. O, her şeyden önce, Müslümanın kendine dönmesi için yükseltilmiş bir sestir. Av ve savaştan önce av ve savaş borusu öter. Boru çalınır ve avın olsun, savaşın olsun bütün üyeleri ilkin kulak kabartırlar, sonra, önceden konuşulmuşçasına bir yerde toplanırlar. Sonra av başlar. Hakikatin eşsiz avında insanı
🏷️ Ortak Gayretsizlik Doyuramadığımız bir canavar büyüttük içimizde! Şimdi kendimizi onun pençelerinden kurtaramıyoruz diye dövünüyoruz. Varlık içinde yokluğa özeniyoruz. Yokken başkalarının olanakları ile kendimizi varlık içinde sanıyoruz! Diğer taraftan varlığımızı daha da artırmak için canavarı beslemeye devam ediyoruz. Doğa orada ekip
Reklam
51 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.