Şiirlerinde Yaşanmışlık Kokan Şair: Didem Madak
youtube.com/watch?v=T8uiNbU...
2016 yılında Didem Madak'ın anısına "Son Dizesiz Şiirler" adında bir belgesel yapılmıştı. Bu belgeselde usta tiyatrocular bir araya gelmiş, başarılı bir şekilde Didem Madak'ın şiirlerini seslendirmiştir.
Didem Madak'a gelince; Didem Madak, 1970 yılında doğdu, 2011 yılında vefat etti. Hayatının 41 yılına üç kitap sığdırdı. Şiirleri geçmişinden bir iz taşımaktadır. "Füsun" diye tabir ettiği kişi, 38 yaşında hayata gözlerini yuman annesi. "Işıl" diye tabir ettiği kişi ise, kız kardeşi.
Şiirlerini büyük ölçüde yaşanmışlıklarından alır. Muhtemelen annesini kaybetmesinin acısı onu şair yapmıştır. Bir acıyı kalemle anlatabilirsin çünkü. Yazmasaydı delirirdi belki, içinde derin boşluklar kalırdı. Yazdı Füsun'u, Işıl'ı, içindekileri rahatlattı.
Kendisi de nasıl şiir yazdığını verdiği röportajında şöyle anlatıyor:
"Çocukken evdekilere gizli mektuplar yazıp kapı altlarından atardım. Sonra büyüyünce bu tür soytarılıklar komik kaçmaya başladı. Bende o zaman şiir yazmaya başladım. Bu yüzden şiir sanırım hep bir çocukluk alışkanlığı olarak kaldı. Bir tür muziplik olarak kaldı. Kibritle oynayan bir çocuğun muzipliğini hissettim hep şiir yazarken."
Bu da o röportaj:
youtube.com/watch?v=LGpbjWp...
Annesi Füsun, 38 yaşında vefat etti. Didem Madak ise, 41 yaşında kolon kanserinden vefat etti. Genç yaşta kaybettiğimiz Didem Madak şiirleriyle yaşamaya devam edecek, annesi Füsun da içinde olacak.