Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Meryem benim , keder benim, gam benim İçinde nehirler taşıran, taşırdığı nehirde boğulan benim ... / Dilara Ayşe Akdeniz
Bir bahar taşısın bedenim çetin kışın ardında Koşayım, düşeyim, yazayım, düşeyazayım Düşerken kuşlar takılsın ayaklarıma Uçuşu unuttum, oysa ölü Kuşlar hatırımda Dilara Ayşe Akdeniz
Sayfa 114Kitabı okudu
Reklam
Besle sancımı Tanrım Bu sana doğru attığım ilk adım Dilara Ayşe Akdeniz
Sayfa 114Kitabı okudu
Canım Dedem - Dilara Ayşe Akdeniz
Tutunmak diyorum çünkü senin elin tutulmaz sana ancak tutunulurdu, öylesine güçlüydün. Gücünü kaslarindan, makamından, soy bağından almadın. Kökleri cennete salınan bir ağaç dalı gibi insan senin geçmişinden kuşku duymazdi.
Çekiyor beni toprak, çekiyor beni katran Senin ağladığın yerden yeşerdim ben Üzerimde asırlık delilik mirası Ortaçağda yakıldım, diri diri gömüldüm Güçsüzdü ellerim, savaşmadım oturdum Buğz ettim ve senin için üzüldüm. • Dilara Ayşe Akdeniz
Reklam
Ah şu cennet, tavşanlarla dolu yumuşak bahçe, Kedi tüyü minderler, kuş dilinden bir lehçe Kırılmak yok orada, kırmanın kasırgasında düşmüş ve öğütülmüş tüm kötüler Artık ikimiz varız yalnız Tekiz, biriz, tümüz ve yumuşağız Düşsek de kırılmayız, kırmayız. • Dilara Ayşe Akdeniz
Kalbi kararınca başlar insanın gecesi Dilara Ayşe Akdeniz
Sıkılanlar İçin Muhtıra
... Düşüşün bir muhtıra, ayakta kal, uyuma. Uyumayalım bu mucisesizlikte, sıkılırsak ölürüz. Ben bir kere sıkıldım ve tekrar ayaklandığında kalbim Kırpılmış kederli kanatlarla uyandım Ölüler uyurken irinli kokularıyla benim bahçemde Bir daha sıkılmamaya yeminler ettim Sonra pek seri katlettim kendimi, budur maharetim Su testisi su yolunda, ben kendi kazdığım kuyuda Bir tek zakkumlar güzeldir bilirim Bu cehennem kazanında ... Dilara Ayşe Akdeniz
*** Ödünç kanatlar dikecek terziler ödül için bana Göğe doğru çıktığım leylâk arayışında Dokunduğum kim varsa hepsinin kalbinde bir açık yara Bu ne mucizesizlik, sanki balık yunus'un tabağında Küheylân aklımın, süresi doluyor kanatlarımın, Sıkılma dünya, sana barikatlar kuracağım Dilara Ayşe Akdeniz, Sıkılanlar İçin Bir Muhtıra
Reklam
Kalbimin dört odası var, üçü güneş almıyor Akordeonlar çalınıyor kentin üzerinde Kithara ne kadar uzakta bunu kimse bilmiyor Ve ben sürülüyorum gün be gün kentin yakasından Bakıyorum bir dağ başından, şehirle açık aram. Sürüldüğüm kente döneceğim bir gün Belkıs’ın tahtında ve parmaklarımda mührü Süleyman Yağmur dinecek, ben yani karşı kadın Oluklarımdan aşağı bir can taşıyarak Nehirler arası bir yolculuğa çıkacağım Saçlarımda bir gümüş tarak Ve düpedüz yalın ayak. "Dilara Ayşe Akdeniz"
Ben bu kentten sürüldüm Sürülürken alnımda taşıdım Bir mülteci olmanın buyurgan lekesini Zamanın tozu silkenlendi bakraç kaplardan Gelinliğim salındı beni bana bağlayan yosunlara En güneşli günde bile içimde o puslu manzara Duvağımda kadife çiçekleri ve aklıma çakılı çivi -Ey tabiat sen de benim kadar yalnızsın -Al sana bir bisküvi Dilara Ayşe Akdeniz
Ağlayan Çayır
Ben bu kentten sürüldüm Tutup çıkardı kıyıya bu nehir beni Balyozun ve çeliğin ülkesinden Ağlayan bir çayırdım, kendi içime aktım İçimdeki leylakları, kendi ateşimde yaktım Benden sonra kent büyüdü, bir açık yara oldu kırların kalbinde Fabrika bacalarında buldular leyleğin Geciken adımını Sözüm kendi dilimle bağlanmışken Herkes geçti nehrin öte
134 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.