" Fatih'in İstanbul fethinden evvelki uykusuzlukları, Bâkî'nin ve Nedim'in, Neşâtî ve Nâilî'nin, Sinan'la Hayreddin'in, Kasım'ın, Itrî ile Dede'nin, Seyyit Nuh'la Tab'î Mustafa Efendi'nin ve daha yüzlerce onlara benzeyenlerin dehalarına yüklü bir kaderi kendisine taşımasından gelen bir sabırsızlıktan başka ne olabilir? Ve eğer o mübarek ağrı olmasaydı bütün bu eserler nasıl doğarlar,hangi mucize ile eski hayat ağacı yeni meyvalarla donanırdı?"
Sayfa 25 - Dergâh