Dilek Başkurt

Dilek Başkurt
@dilek_baskurt
10 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Gidenlere hep öyle gelir; bir şey unutmuşlar gibi. Oysa zaten bir şey unutmak için gider insan. Giderken bir şey unutmak sorun değil; insan çok daha büyük bir şeyi unutmak için gider. Geride kalanların ne anlamı olabilir ki?
Sayfa 189Kitabı okudu
Reklam
Aşk bir kadının bu dünyadaki yalnızlığıdır; ona âşık olan adamın her şeyi ve nihayetinde kendisini, kadının varlığında yok etmesidir.
Sayfa 159Kitabı okudu
Artık kimseler inanmayacak bir zamanlar bir kalbim olduğuna. Kimseler inanmayacak bir zamanlar bir yaranın hatırına gözlerimden kan akarcasına, şah damarım çatlayacakmışcasına sustuğuma. Bir ismim olduğuna. Yaşadığıma. Kimse inanmayacak.
Sayfa 151Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bunun aslında parayla alınıp satılan bir şey olmadığının elbette farkındaydılar ama aynı zamanda parayla satın alınabilir olmayan bir şeye insanların daha çok para verebileceklerini de gayet iyi biliyorlardı.
Sayfa 113Kitabı okudu
Sonra cebinden bir mendil çıkarıp gözlerinin, gönlünün nemini sildi. Az daha ben de ağlayacaktım. Hiç sırası değil, hiç değil hem de.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
Yalnızlık, insanı ve evi sessizleştiriyor. Hayatı da. Dışarıdan gelen hiçbir gürültünün şiddeti, yalnızlığın uçsuz bucaksız sessizliğini bozmaya yetmiyor.
Sayfa 101Kitabı okudu
Gözyaşı akıtırken gülenler yok mu Beni kahrediyor geceler boyu
Sayfa 15
Yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı Yıkarak yalnızlığa kurduğum sarayımı Yetim çığlıklarımı duyurmak üzre sana Koşup geldim; iliştir beni memnu bahtına
Sayfa 9
Yaşanılanlar, görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun, macera insanoğlu için büyük bir nimetti. Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk, bu Dünya’nın şahidi olmaktı.
Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı.
Reklam
Ama bilmek ve şahit olmak en büyük mutluluktur. Macera ise büyük bir ibadettir; çünkü O’nun eserini tanımanın başka bir yolu olduğunu görebilmiş değilim.
Düşlerin, uyku esnasında ruhun bedenden ayrılıp çeşitli yerlere gitmesinin bir eseri olduğu malumdu; uyku esnasında ruh bedenden ayrılıp diyar diyar gezdiğine göre, ruhun zaten gidebildiği bu yerlere bir de bedenin kalkıp binbir zahmetle gitmesi abes olurdu.
Mutlu yazar, azdır. Belki de yoktur. Ama mutlu okur vardır. O mutlu okurlardan birisi olduğumu duyumsarım zaman zaman.
“Yol” kelimesi hemen zihnimizde birtakım anlamlar çağrıştırıyor. Yol deyince rehber lazım, yol deyince bir başlangıç lazım, bir son lazım, yol deyince bir hedef lazım. Yolun sonunda bizi bekleyen bir akıbet lazım. Yol ifadesi onun için çok önemlidir.
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.