Ben ehl-i tasavvuf değilim; tevhid, şirk, bid'at, hurafe kavramlarını göz önünde bulundurup cüppeliyi, menzili vs. görünce koşarak uzaklaşıyorum, Allah'a sığınıyorum; uzun zamandır ön yargılarım var. Son zamanlarda ise din psikolojisi, hikmet kavramı, insanın tekâmül süreci vs. başlıkları göz önünde bulundurmam sebebiyle tasavvufa bakış açım olumlu yönde biraz değişti (3-5 cm ilerledim gibi çok değil). Ehl-i tasavvuf birkaç merhale koyar insanın önüne; şeriat, tarikat, hakikat, marifet. İzohips haritaları gibi düşünebiliriz bunları; zirve marifet, en dış halka şeriat. Ben de ahlakı şeriatın da dışında bir merhale olarak değerlendirdim gördüğüm tartışmalarda. Ahlak tüm insanlık için; şeriat(İslam şeriatı) ve sonraki süreçler ise Müslümanlar için. Ahlak şeriattan önce gelir sözü makul görünüyor; Allahu alem..