İnsana 'daha iyi ve daha kalıcı' bir dünya vadederek ona umut aşılayan ve harekete geçiren din, eğer bu umudu gerçekleştirecek temel değer ve normları insanla buluşturamazsa yine dünyevileşemez ve vadettiğini gerçekleştiremez. Bu durumda umut, lügatimizdeki en tehlikeli kelimeye dönüşür. Zira gerçekleşmeyen umutlar, önce hayal kırıklığı, ardından çaresizlik, en sonunda da radikal tepkiler yaratır.