Aslında yaşadığım tüm zorlukların bir adı olmak zorunda değildi. Geç yazmış, geç okumuş bir çocuk olmamın sebebi disleksi olmayabilirdi; yani hiçbir teşhis konmasaydı ve "normal" (!) ama başarısız olsaydım da bu beni dışlama hakkını kimseye vermezdi.
Hayatıma dönüp bakıyorum, "Evet,ben buyum ve kendim olmakla gurur duyuyorum," diyebiliyorum artık.Üstelik gurur duymam için dislektik ve sinestezik bir şair, ressam,dâhi veya yazar olmama gerek olmadığını da biliyorum.
Öncelikle arkadaşlar bu incelemeyi bir pedagog bir öğretmen veya bir eğitimci edasıyla yazmadığımı belirtmek isterim. Kaleme alırken bir sosyolog ve 20 yıl bu eğitim sisteminin içinde olan bir fert olarak kaleme aldım. Elimden geldiğince bilimselliğe girmemeye sadece kendi alanımın noktalarına değinmeye çalışacağım. Önce kitap hakkında sonrada