karanlık bölgelerden geçiyordu küçük yıldız, bir ateşböceği kadar kendine yakın, kendine uzaktı. kendini, evrenin öteki kıyılarına sürükledi sonra. yıldızların düş kurdurucu olduklarını ama artık düş de kurmaları gerektiğini duyumsadı. yıldızların da ütopyaları olmalıydı. ama bir yandan tükeniyordu küçük yıldız. hızla, ışık hızıyla tükeniyordu. karadelikler onu yutabilir , sönmüş yıldızlar kendilerine çekebilirdi. büyükbüyüklerinin masallarındaki gibi tehlikeler ortasında kalabilirdi. umurunda bile değildi bütün bunlar. yaşıyordu, ölümlüydü ve firariydi, hepsi bu..
aylık kitap önerilerim keyifli okumalar herkese🌞
hikaye | mehmet rauf - bir aşkın tarihi
şiir | aykut güngör - kiremit tepeler
roman | nabizade nâzım - zehra