Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mustafa Kemal Atatürk'ün “Anadolu İhtilali” temeline dayandırdığı “Türk Devrimi” süreci, bir başka anlatımla “Atatürk Devrimleri”, O'nun ölümü ile birlikte kesintiye uğramış ve karşı devrim, eylemli dönemini günümüze kadar hiçbir engel tanımadan, emperyalizmin arka çıkmasıyla bugünkü doruk noktasına taşımıştır. Bütün bu süreçte karşı devrim “emperyalist sandık demokrasi”sini kullanmış ve iş, ”Cumhuriyet”in yıkımı aşamasına kadar gelip dayanmıştır. “Atatürk Devrim Yasaları” birer birer işlemez hale getirilerek, halkımız ABD ve AB'nin sömürgesi haline dönüştürülmüştür. Doğaldır ki bunun böyle gitmesi diyalektik yasalara aykırıdır.
Diyalektiği saf haliyle kavramak için objektif gerçekle ilgilenmeden (bu mantığın konusudur) onu sadece haklı çıkma sanatı olarak ele almalıyız.
Reklam
İkisi de birbirini bilinçdışından etkileyecektir, tedavi için gerek­ lidir bu. İki kişiliğin karşılaşması, iki kimyasal maddenin karışımına benzer; herhangi bir tepkime yer alırsa, her ikisi de dönüşüme uğrar. Diyalektik bir süreçte...
Platon, diyalektik metod sayesinde (soru-cevap şeklinde gelen tartışma ) bilgi edinilebileceğini keşfetmişti. Ancak Aristoteles bu metodu kendi buluşu olan tüm dengelenim ile geliştirdi ve şekillendirdi. Belirli gerçeklerin saptanması sırasında, keşfedilen gerçeğin ötesinde, zorunlu olarak bir şeylerin daha ortaya çıktığı görülmektedir.
İnsan çoğu zaman haklı olup olmadığını kendi bile bilmez; çoğu zaman haklı olduğuna inanır ve yanılır
Reklam
Bir nesnenin doğuşunun evrensel gerekli koşulunun kendi evrensel ve gerekli önkoşul haline geldiği tüm gerçek gelişmenin bu diyalektiği, koşulun koşul, nedenin etki, evrenselin belirli haline geldiği diyalektik altüst oluş güncel gelişmenin bir daire, daha belirli olmak gerekirse, her yeni dönüş ile her zaman bir üst düzeye yükselen bir spiral oluşturduğu iç birbirini etkilemenin karakteristik bir niteliğidir.
Zıt şeylerin zıt ilişkileri olur; erdem güzeldir, kötülük çirkindir. Ama durun: savurganlık ayıptır, yani cimrilik erdemdir; Deliler doğruyu söyler, yani bilgeler yalan söyler. Oldu mu? Hayır.
bir iddia ne kadar genel olursa saldırıya o kadar açık olur
İnsan doğasında kötülük olmasa temelden dürüst olurduk ve dolayısıyla her münazarada sadece hakikati gün ışığına çıkarmaktan başka bir amacımız olmazdı
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.