Madem öyle Allah'ım alırım bu yükü sırtıma.
Verecek bir şeyim yok ki senin uğruna.
Can senin nefes senin an senin,
Ama bırakma beni tek başıma.
Gün gelir elbet sabredene verirsin,
Yanımda olmayacaksa benden çekersin.
Madem sade Sen bilmek istiyosun,
Sen beni benden iyi bilmektesin.
Bu benim imtihanımmış, varsın çekerim.
Diyemesem de halimle,
LAN NİYE OLMUYO YA NİYE. ÇABALIYOSUN OLMUYO. SEVİYOSUN OLMUYO. UYUM SAĞLAMAYA ÇALIŞIYOSUN OLMUYO. BAŞARMAYA ÇALIŞIYORSUN OLMUYO. GÜZEL ŞEYLERİ YAŞAMAK İSTİYOSUN OLMUYO. SEVİLMEK İSTİYOSUN OLMUYO. GİTMEZ DİYOSUN GİDİYO. YAPMAZ DİYOSUN YAPIYO. HİÇ Bİ ŞEKİLDE OLMUYO00000000000000
-Suskun.
+Efendim canım.
-Vay, canım ha?
+Evet. Nolmuş ki? Ben kendimi seviyorum.
-He..Tamam. O değil de..
+Söyle.
-Napıyorsun?
+Napıyoruuum?? Bekliyorum.
-Kimi?
+Öğrenemedin. Galiba hiç öğrenmiyeceksin.
-Neyi?
+Kimi değil, neyi.
-Neyse ne işte. Neyi bekliyorsun?
+Çözülmemiş sorunlarımın ne zaman çözülmeye layık görüleceği anı.
-Hmmm:))
+Ne? Ne gülüyosun?
-Çok beklersin.
+Diyosun?
-Evet. Diyorum.
+E, bekleyelim o zaman. Nasıl olsa, taşı çatlatacak sabrımız var...
Kitabsever
Kavuşmanın böylesi ( bu da benim deprem anım)
Yıllar önce daha 18 19 yaşındaydım ben özlem ablayı tanıdığımda. Aramız gerçekten her daim iyi olmuştur . Onu abla bildim çoğu kez akıl aldım , yeri geldi o bana işte duvar kağıdı mi yaptım fikir ver bana da seçelim . Boya mi yapıyorum işte akıl ver bende burayı boyamak istiyorum gibi birçok temaslarımiz oldu . Ama gelin görün ki birbirimizi hiç
Bu yazı Mustafa Adak dostuma ithaf edilmiştir.
Müptela
Ortalık sidik kokuyordu. Burnuyla havayı koklaya koklaya izini sürdü kokunun ve buldu. Oturduğu bankta arada bir burnuna gelen kesif sidik kokusunun kaynağı kendi pantolonuydu. Bir saat kadar önce diplerinde keskin, gözleri acıtan bir amonyak kokusu olan tarihi sur duvarına hacet giderirken duyduğu ayak seslerinden irkilmiş, hemen
Ah canım dedem haklısın ne diyim
Dedem bir gün hastaneye gitmiş. Anlatmış bir bir şikayetlerini. Doktor hiç muayene etmeden başından savmak için ilaç yazmış şu tarihte yine gel demiş. Dedem şaşırmış tabi. "Doktor demiş bi dahaki randevuya ben gelmesem de fotoğrafımı yollasam olur mu?"
Doktor da şaşırmış "ne diyosun amca sen napiyim fotoğrafını" demiş. Dedem de "e oğlum burdan yüzüme bakıp neyim olduğunu anladın. Fotoğraf da aynı şey. Anlarsın sen" demiş..😄
Eskiler ve özlü sözleri vol ....
Sen de buna tatil diyosun
- Araba içinde, cehennem sıcağında, gıdım gıdım ilerleyen trafikte saatler harca,
- Mülteci kampı gibi otellerde kal,
- Girdiğin denizde sudan çok çiş olsun,
- Dışarıda yiyeceğin yemeklerin hesabını kuruş kuruş hesapla,
- Ona buna özen,
- Sıcakta piş, sonra da buna tatil de. İki fotoğraf çekeceğiz diye çektiğiniz eziyeti it çekmez.
-Şu gözlere bak ya şuraya bak güzelliğe bak gözlere bak Altan
-Göz diyosun 2 tane çizgi var orda
-Olum olay o zaten çizgilerde. Bütün olay o çizgilerde.
Her şey çok güzel olacak
Sinema’da izlediğim ilk filmdi ve tüm seyirciler salya sümük ağlıyordu..
“Bana gittin diyosun baba ama ben gitmedim, gidemedim, kalamadım evim nerde bilemedim; çünkü aklımın bir tarafında bir köşesinde hep sen vardın.”
Babam ve Oğlum (2005, Çağan Irmak)