Paulo Coelho; kendine has diliyle, bir kadının hakkındaki bir kitabı bu kadar güzel yazabilirdi. Cinsellik, fahişelik, ruh, beden, güzellik, macera kavramlarına başka anlamlar katan bir kitap. Bizden aşağı gördüğümüz "fahişelik" olayını irdeleyen ve aslında bu olayın felsefesini yapan bir kitap aslında. Kitapta 2 sayfada bir durup alıntı yapmak isterdim. Çünkü Coelho'nun adeta kendi yaşamışçasına gerçekçi anlatımı ve bilge sözleri insanda paylaşma isteği uyandırıyor.
Kitap Maria adlı bir kızın hikayesi, hiç amacı olmayan, para ve serüven peşinde koşan, aşktan meşkten umudunu kesmiş bir genç kız Maria. "Bir süre şey... bu sözcüğü düşünmek de zor yazmak da... aman canım... bir süre fahişelik yapsam ne kaybederim?" cümlesiyle başlayan olaylarla hayatı değişen Maria, cinsellik ve erkekler ile ilgili her şeyi öğrenip işinde iyi olmaya çalışıyor, kurallara uyuyor. Mesleğini bir profesyonel gibi icra eden Maria en iyilerin yanında yerini alıyor fakat hayatında bir şeyler eksik; Maria yalnız. "Bugün kimsenin kimseyi kaybetmediğine, çünkü kimsenin kimseye sahip olmadığına eminim." diyor Maria günlüğünde. Ama bir kişiye karşı fiziksel olmayan derin bir arzu beslediği anda Maria'nın aklı karışıyor.
Dansçı ve model olmaya hayaliyle geldiği İsviçre'de parayı nerede bulabilecekse oraya koşuyor, bu yolda da kendini ve hayatın işleyişini keşfediyor, Coelho dünyadaki en basit şeylerin bile, hatta dünyanın en eski mesleği dedikleri fahişeliğin bile felsefesini size anlatıyor, sorgulatıp düşündürüyor.