Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Goethe'nin dediği üzere: ''Dünya hassas kalpler için bir cehennemdir.'' Sahiden de bu sözü, ne zaman biyoçeşitliliğin , hızlı bir şekilde yok edilmesinin işlendiği bir belgesel izlesem, kalbimin tam orta yerine inen bir süngünün sesi gibi hüzünle duyuyorum. Belgesel sevenler, David Attenboroug'u bilir. Soy Tükenmesi: Gerçekler adlı belgeselde kuzeyli beyaz gergedan türünden dünyada sadece iki adet kaldığını anlatıyor. Üstelik biri anne ( 30 yaş ) diğeriyse ( 19 yaş) onun kızı. Onları, bilim dışında ( şu an itibariyle, o da mümkün gözükmüyor ) dölleyecek herhangi bir mucize yok ve soyları tükenmek üzere. Bakıcısı ,ergen kız gergedanın özellikle bir şey isterken çekingen davrandığını söylüyor. Bittabi depresyon içerisinde soylarının kendileriyle birlikte tükenmesini çaresizce beklediklerine ilişkin örnekler veriyor. Günümüzde, günaşırı kullandığımız telefonların bile atmosfere ne denli büyük bir ( kelebek etkisi de olsa )karbon salınımı yaptığı ve bu durumun gezegenimizi nasıl bir etkiler cenderesine soktuğu da ayrıca ciddi bir ayrıntı olsa gerek. Örnekler ve detayları pekala bitmek bilmeyecek gibi gözüküyor ama, bizler birer insan olarak ( İnsan miyiz? / Ne kadar insanız?/ Ölçü ne? ) daha az eşya alıp, doğaya daha fazla saygı duysak , hem kendi özsaygımıza hem de hayvanlara fenalık etmemiş oluruz diye düşünüyorum. Bilmem yanılıyor muyum...
Kalemimden
Herkes  inandığını söylediği  "dogrular" uğruna ne kadar çok ugraşıyor, çaba sarfediyor hayatından fedakarlık yapıyor, iradesini ortaya koyuyor ve üzücü ama  kaçınılması zor  bir sonuç olan  birçok dışlanmayla karşı karşıya kalıyor, kalabalıkların içinde yalnızlığa mahkum ediliyorsa,  gerçekten doğrularına inanıyor ve arkasında
Reklam
doğaya ve hayvanlara saygılı ilkel avcı ilkel avcı hikayesi, kendi ahlakımızı ezilen haklara dayatma meselesi ve hayvan hakları Avcı-toplayıcı halkların doğanın efendisi değil, bir parçası olduklarının bilincinde ve insan harici hayvanların da bir parçasını teşkil ettiği insan harici doğaya karşı saygılı ve onunla uyumlu bir hayat süren
İnsana, doğaya, hayvanlara, emeğe saygı duyarım. Kurumlara saygıyı siz duyun, ben almayayım.
İşte O Zaman Geçer Belki...
Çalışıyorum, boş durmuyorum çünkü kafam dolu düşüncelerle, fikirlerle... Eğer durursam çıldırmak üzereyim, eğer durursam kötü bir şey yapabilirim, eğer durursam kaçar giderim buralardan... Hiç durmadan da olmayacak ileride çok yorulacağım ve düşeceğim İşte o an artık benim elimden bir şey gelmediği zaman tut istiyorum ellerimden, kaldır beni o
Into The Wild
Ah ne acı; hayatın bize verdikleriyle yetinmek… Kendimizce anlamaya çalışmak, sahte kimliklerimizle burada böylece her gün itaat ederek, boyun eğerek, teslim olmak zorunda olduğumuzu bile bile yaşamak… Kendimizi güvende hissetmek için, yabancılaşmak biraz daha ve biraz daha… Komşularımızdan ve insanlardan saklarken pencere camlarının önüne
302 öğeden 201 ile 210 arasındakiler gösteriliyor.