Ben top oynarken kara lastikten yapılma ayakkabı giymiş bir adamım. Ayağıma kara lastik ayakkabıyı giyebilmem için babam el arabasıyla pazarda kaç kilo domates satardı bilmiyorum, hiçbir zamanda bilemedim. Yağmurlu havalarda oluşan çamurda kayardı kara lastikten yapılma ayakkabı, birde ayağımın kenarını daima yara yapardı, kokusu ve esnekliği
Atatürk'ün Türkiye'sinden , güneşin herkese aynı duygularla doğduğu, korkular , acılar , umutsuzluklar , endişeler , kahır ve güvensizlik duygusundan uzak, aynı topraklar üzerinde , uçurumlar kadar ayrı olmayan bir günden "Türkiye Cumhuriyeti" nden günaydın hepimize. Mutlu sabahlar 1k dostları...
Reklam
Nereye giderseniz gidin, ülkeniz peşinizden gelir. Artık siz orada yaşamasanız da o içinizde yaşar. Afganistan’ın Khaled Hosseini’de yaşadığı gibi Bin Muhteşem Güneş, ilk romanı Uçurtma Avcısı’yla tüm dünyada inanılmaz bir başarı yakalayan Hosseini’nin ikinci romanı. Yazar bu romanında da yine doğduğu toprakları anlatıyor. Bu kez iki kadının kesişen yaşamları ve dostlukları üzerinden Küçük yaşta evlendirilen kızlar, çocuğu olmayan kadınlar, babaya ya da çocukluk arkadaşına duyulan, geçmişe gömülmüş aşklar Khaled Hosseini, hasreti, dostluğu, aşkı ve insanlığı en iyi anlatan yazarlardan. Başarıyla kurduğu olay örgüsüyle, çıkmaz yolların nasıl düzlüklere açılabileceğini gösteren yaratıcı bir kalem. Bin Muhteşem Güneş, kelimenin tam anlamıyla "beklenen" bir roman...
Çanakkale, Bir Büyük Destandır. Çanakkale, Gerçek Efsanelerin Öyküsüdür. Çanakkale, Yenilmezlerin Yenildiği Yerdir. Çanakkale, Türk milletinin Anka Kuşu gibi küllerinden doğduğu yerdir. Çanakkale, " Ben size ölmeyi emrediyorum, bir adım dahi geri gitmek yoktur" diyen Mustafa Kemal gibi bir kumandanın, bu emrini yerine getirmek için gözünü bile kırpmadan, tüfek kabzalarına teyemmüm eden ve ölüme koşanların destanıdır. Çanakkale, dünyanın en kanlı savaşlarından biridir. Çanakkale, öyle bir kanla yazılmıştır ki, bizler onların kan borcunu asla ödeyemeyiz. Herkes bilsin ki; BU VATAN YA BİZİMDİR, YA DA HİÇ KİMSENİN! Mehmet Akif Ersoy'la bitirmek isterim: Vurulup, tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilal uğruna Ya Rab ne güneşler batıyor. Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer. Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.
ŞİİR KERE ŞİİR HEP ACI EDER Acılar yeniden filiz verdi\yeniden yağmur yağdı toprağa annem yeniden dirildi\ gördüm yeniden kurum tutmuş toprakla sıvadım yüzümü benim için budur bahar budur ve söz burada kesilmezse bileklerimden akar kelimeler belki beni biraz daha\ biraz daha ve biraz daha uyutur budur işte anlayamadığım çünkü kelimeler nasıl
Geri121
215 öğeden 211 ile 215 arasındakiler gösteriliyor.