Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gün gün yazıyorum! (4. Gün)
Birçoğumuz bir şeyler yazıyoruzdur ya da önceden yazmıştır. Bize yeterli gelmediği veya kişisel hikayemizi yansıtmaktan çekindiğimiz için paylaşamadığımız yazılarımız muhakkak vardır defter sayfaları arasında. Biz bu mükemmelliyetçilik prangasına takılı kalırken unuttuğumuz bir şey var: bir işte mükemmel olmak için başlamak lazım! O ilk adımı atmadığımız müddetçe -yaptığımız iş her ne olursa olsun- mükemmele ulaşamayacağız. Yazmak noktasında ise metinlerimizi okutmak mükemmele ulaşabilmemiz için önemli. Onları kimseye okutmadığımız sürece kendimizi olduğumuzdan iyi ya da çok daha kötü bir seviyede görmeye meyletmemiz olağan. Olduğumuzdan kötü bir seviyede sanmamız, içimizdeki yeteneği ortaya koymamızı engellerken; çok daha iyi olduğumuzu düşünmemiz, kendimizi geliştirmemize mani olabilmekte. Metinlerimiz, okuyucusunda karşılık bulduğu kadar başarılıdır. Anlatmak istediğiniz şey ne kadar sıra dışı ve etkileyici olursa olsun onu doğru biçimde anlatamazsanız hiçbir değeri yoktur. Doğru üslubu bulabilmek için çekingenliği bir kenara bırakıp yazılarımızı olabildiğince çok okuyucuya ulaştırmamız gerekiyor. Unutma! Okuduğumuz çoğu yazar, o ilk adımı atabildiği için ismi günümüzde hâlâ anılmaya devam ediyor. ... Kendime, her gün kısa da olsa bir şeyler yazma sözü vermiştim ve bugün 4. gün. Yorum ve eleştirileriniz benim için kıymetli. Yazmak için konu tavsiyelerinizi de bekliyorum ✨
Reklam
Cesaret ile korkusuzluk aynı şey değildir; cesarette bilgelik, korkusuzlukta aptallık vardır. Cesaret doğru zaman ve doğru bağlamı sezer, korkusuzluk sezgiden yoksundur. Korku varlığımızın olmazsa olmaz doğasıdır ve cesaret onu yok etmeyi değil, onu doğru kullanmayı öğrenmektir.
kesinllikle doğru olana hiçbir zaman ulaşamıyacam ama yanlış olanla da kafayı yiyorum.
Kendi sesini duymayana hangi gerçek doğru gelir? Bir yalanın kucağında el açmış beklerken doğru ve yanlışın kuyusundan ellerini çekebilir mi? Yalanın kucağında beklediğini bilmeyenin hangi doğruyu seçtiğinin bir önemi var mı? Temelinde çürük olanın görkeminin bir anlamı var mı?
İnsan yaş aldıkça, olmadığı kişiden aslında olduğu kişiye doğru göç eder..! Bu yüzden; insanın muhteşem güçleri değil, Muhteşem göçleri vardır..."
Reklam
Kendime..
Zor bir süreç içerisinde olduğumun farkındayım. Bu zorluk beni yıldırmamalı. Her yönüyle daha güçlü ve inançlı olmak bir tercihten çıkıp zorunluluk haline dönüşmeli. Çünkü herkes gibi brn de yalnızım. Bunun farkındalığına acı ve zorlu tecrübeler sayesinde öğrendim.. Zorluklar karşısında gösterdiğim direnç beni daha güçlü yapmalı. Yaşadığım zorluklar, bir şey veya bir kimseden vazgeçmeden kaynaklı olduğunun farkındayım. Ancak, bazen balonun gökyüzüne yükselmesi için, balona bağlı tüm iplerin sökülmesi gerekecektir. Rüzgarlar engel değil, itici momentum haline gelecektir. Asla, inanmadığın bir yolda yürüme. Her ne kadar cazibesi büyük ve etkili olsa da, asla buna kanma. İnancın temeli, bilgilerimizdir. Doğru bilgi, sağlam inancı doğurur. Doğru bilgiye sahip olmaya önem ver ve sonsuz yanlış ve doğru bilgi içinden, gerekli ve işe yarar doğru bilgiyi edinmeye hassasiyet ve çaba göster. Böylelikle inancın seni nereye götürürse götürsün, sonuçlar ve ibreler aleyhe ve aşağı olsun önemli değil, yürümeye daima büyüme devam et.
7 Güzel Adam
“Kader izin vermemişse doğru kişi değildir belkide.”
nerede çokluk orada ... Demişler Doğru demişler
Kelimelerde hafif, eylemlerde doğru ağırlığı vermeyi bilenlere iyi geceler diliyorum..
Reklam
Ne kadar doğru tartışılır..
"Bazılarımız dayanmanın her zaman bizi güçlü kıldığını zanneder. Ama bazen bizi güçlü yapan bırakmaktır..." 💙 Hermann HESSE
Doğru bildiğim bu yolda yoruldum ama geri dönemem..
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.