Şems-i Tebrizi nin 40 kurali
1.kural
yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. şayet tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sende korku ve utanç içindesin çoğunlukla...yok eğer tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut
On dördüncü kural
“Hakk'ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. "Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir" diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını? “
Şems-i Tebrizi
Fight club - dövüş kulübü
-Sahip olduklarının bir gün kölesi olursun.
-Başka bir yerde, başka bir zamanda uyanabilseydim, başka bir insan olarak uyanabilir miydim?
-Sizler işiniz değilsiniz. Sizler paranız kadar değilsiniz. Sizler bindiğiniz arabalarınız değilsiniz. Kredi kartlarınızın limitleri değilsiniz. Sizler iç çamaşırı değilsiniz. Sizler dünyanın dans edip şarkı
_Psikolojik Harp_ İkna, Hipnoz, Büyü, Algı...
_Psikolojik harp, dünyanın en güçlü silahıdır. İnsan zihnini biçimlendirme sanatıdır. Aldatmadır, hiledir, düşünceleri manipüle etmek ve zehirlemektir. Düşmanı suya götürüp susuz getirmektir. Var olmayanı varmış gibi göstermek, var olanın zihinlerde reddedilmesini sağlamaktır. Başkalarının etkisi altında oldukları halde kendi iradeleriyle hareket
Tebrizli Şems'in 40 Kuralı
1.kural: Yaradani hangi kelimelerle tanimladigimiz, kendimizi nasil gördügümüze ayna tutar. Sayet tanri dendi mi öncelikle korkulacak, utanilacak bir varlik geliyorsa aklina, demek ki sen de korku ve utanç içindesin çogunlukla. Yok, eger, tanri dendi mi evvela ask, merhamet ve sefkat anliyorsan, sende de bu vasiflardan bolca mevcut demektir.
2.
Dövüş Kulübü
İlk kural: dövüş kulübü hakkında konuşmamaktır.
İkinci kural: dövüş kulübü hakkında konuşmamaktır.
Üçüncü kural: biri “dur” derse dövüş biter.
Dördüncü kural: bir dövüşte yalnızca iki kişi dövüşür.
Beşinci kural: her seferde sadece bir dövüş olur.
Altıncı kural: Tişört, gömlek, ayakkabı yok.
Yedinci kural: Dövüşler ne kadar gerekiyorsa o kadar devam eder.
Sekizinci kural: Bu, Dövüş Kulübü’ndeki ilk gecense dövüşmek zorundasın.
kendime not
Bir akşam ölürmüyüz?
Küllüğe doğru öksürme, toza alerjin var.
Allah'ın senin hayatından çıkardığı insanlar için üzülüp kaygılanma.
O, senin görmediğini gördü, senin duyamadığın konuşmaları duydu ve senin yapamadığın hamleyi yaptı.
Hepsi bu.
İlk kural: Karşına çıkan kişiler her kimse doğru kişilerdi bunun anlamı şudur, hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz. Karşımıza çıkan etrafımızda olan herkesin bir nedeni vardır, ya bizi bir yere götürürler ya da bize bir şey öğretiler.
İkinci kural : Yaşanmış olan her ne ise , sadece yaşanılacak olandır. Hiçbir şey. Hem de hiçbir şey yaşadığımız şeyi değiştirmezdi. Yaşadığımızın içindeki en önemsiz saydığımız ayrıntıyı bile değiştiremeyiz. Şöyle yapsaydım böyle olacaktı gibi bir cümle yoktur. Hayır ne yaşandı ise yaşanması gereken yaşanabilecek olandır dersimizi alalım ve ilerleyelim diye. Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de hayatımızda karşılaştığımız her olay mükemmeldir.
Üçüncü kural: İçinde başlangıç yapılan her an doğru andır. Her şey doğru anda başlar ne erken ne geç hayatımızda yeni bir şeyler olmasına hazırsak o da başlamaya hazırdır .
Dördüncü kural : Bitmiş olan her şey bitmiştir. Bu kadar basittir. Hayatımızda bir şey sona ererse bu bizim gelişmemize hizmet eder. Bu yüzden serbest bırakmak gitmesine izin vermek ve elde etmiş olduğun bu tecrübeyle ileriye doğru bakmak daha iyidir .
Kendine iyi bak. Bütün kalbinle sev. Sonuna kadar hayatın tadını çıkar .Hayatındaki her gün hediyedir, kıymetini bil .
A. Karaçay
.
.
.
İçsel bir yolculuk