Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Halis Dokgöz’ün yazdığı “Kusursuz Cinayet” kitabı çıktı… Kusursuz Cinayet var mıdır, yok mudur? Kusursuz cinayetlerin peşinde adli tıp ve adli bilimler… İnsan vücudu ilk ne zaman kesilerek incelenmeye başladı ve otopsinin tarihsel gelişim süreci? Rembrant’ın Dr.Tulp’un Anatomi Dersi tablosunun esrarı… Yürüyen
88 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Ayrıntılara Aşık Adam, Arjantinli yazar Alberto Manguel’den okuduğum ilk kitaptı. Kahramanımız Anatole Vasanpeine, yazarın övgüyle bahsettiği Fransız kenti Poitiers’te, Dreyfus Davasının olduğu yıl (1894’te başlayıp 12 yıl süren, Fransa tarihinde meşhur bir casusluk davası) doğmuştur. Notre-Damela-Grande Kilisesi’nin arkasında, iddiasız bir evde oturan bir ailenin oğlu olan Anatole, öğretmeninin geç ve zor öğrenen bir öğrenci olduğunu iddia ettiği, delikanlılık yıllarında da silik bir karakter olarak görülen biri olarak antisosyal bir hayat sürdürmektedir. Ancak o yıllarda kimsenin farketmediği gizli bir yeteneği vardır. Anatole, etrafındaki nesneleri bütünden ayrı parçalar halinde görmektedir ve bu yeteneğini mahallede yaşayan kitapçı bir Japon olan Mösyö Kusabake’den öğrendiği fotoğrafçılık sanatıyla pekiştirmeye başlar ve hamamda çalışarak taçlandırırOkuduğum en tuhaf kurgulardan biriydi bu eser ancak yazarın şiirsel edebi dili muazzamdı, sevdim
Ayrıntılara Âşık Adam
Ayrıntılara Âşık AdamAlberto Manguel · Kırmızı Kedi Yayınları · 2019158 okunma
Reklam
Fransa'daki Dreyfus Davası günlerini bir düşünelim. Dava sürecinde baş gösteren demokratik protesto, Fransız edebiyatı açısından oldukça büyük bir öneme sahipti. Bu protesto hareketi sürecinde Zola ve Anatole France gibi yazarlar son derece politikleşmişti. Bu aktifleşmenin. edebi bakımdan da Önemli bir canlanma anlamına geldiğinde, öncellikJe France örneğinde şüphe yoktur. Ama bütün bunlar Dreyfus Davası'nı esas olarak Fransız sosyal demokrasisinin sağ kanadının desteklediği, solun ise sekter bir tarafsızlık tutumu benimsemiş olduğu gerçeğini değiştirmez. Zola ve France'ın, eğer ideolojik bakımdan devrimci-Marksist bir işçi partisinin gerçek bir desteğine dayanmış olsalardı, güçlenen emperyalist gericilik karşısındaki demokratik protestodaki coşkularının çok daha büyük ve derin olacağı hususu ayrıntılı bir· inceleme gerektirmez.
Sayfa 323
Nasıl berbat aylar geçirdim öyle, kaç hüzünlü ay daha beni bekliyor?
Sayfa 70
Tanrım, daha güzel bir yarını bekleyerek günden güne akıp giden bir ömür.
Sayfa 58
Can sıkıntısıyla geçen anlar geçmek bilmezken, mutluluk anları ne de çabuk bitiyor!
Sayfa 46
Reklam
575 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 günde okudu
Kayıp Zamanın İzinde ile maceram her kitapta katlanarak daha da güzelleşiyor. Karakterler, olaylar, kurgu oldukça dinamik ve her kitapta bir dönüşüm, değişim okuyor gibiyiz. Bu yüzden de gerçekliğe çok uygun ilerliyor. İlk kitap olan Swannların Tarafında burjuva çevresini, alışkanlıkları, yaşayış tarzlarını okumuştuk. Üçüncü kitap olan Guermantes Tarafı'nda ise bu sefer aristokrat çevreyi tanıdık. Yaşayışları, ilişkileri anlatılırken bazen ilk kitaptaki burjuvalarla da karşılaştık. Yine ilk kitapta karşımıza çıkan Dreyfus davası bu kitapta çok daha fazla ele alınmıştı. Anlatıcının duygusal hayatındaki gel gitler, yeni hayatına giren kişilere ve eskiden tanıdıklarına hissettiği duygularla değişimini okuduk. Tek tek kitap için ayrı ayrı yorum yapılamayacağını ve tüm seri bitince müthiş bir etki bırakacağını hala savunuyorum. Ama yine de her kitapta kısa kısa neler olduğunu da not düşmek istedim. Katman katman eklenerek ilerleyen bu seride şimdiden dördünce kitapta nelerle karşılaşacağımın heyecanı içindeyim.
Guermantes Tarafı
Guermantes TarafıMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20201,460 okunma
Senden başka bir şey düşünmediğimden, bir seni konuştuğumdan, aklımın fikrimin ancak sana kaydığından başka ne söyleyebilirim ki sana?
Sayfa 41
Ah! Keşke seni görebilsem, seninle olabilsem, biraz olsun mutsuzluğunu alabilsem. Bunun için neler vermezdim!
Sayfa 41
Hangi kalp, içimde tutamadıklarıma seninkinden daha fazla rıza gösterebilir ki? Bana tutunma cesaretini verem senin yüreğin; onun titreyişlerini benimkine yakın duymam gerek.
Sayfa 39
Reklam
Heyhat, neden insanların kalplerini neşterle açıp oradan geçenleri okuyamıyoruz ki!
Sayfa 37
Sana yalvarıyorum, el âlemin ne düşündüğünü kafaya takma. Fikirlerin ne hızla değiştiğini bilirsin…
Sayfa 29
“Bugüne kadar dayanabilseydim yalnızca senin içindir; uzun ızdırabıma katlandıysam sırf senin için, sevgilim. Sonuna kadar takatim kalacak mı? Bunu bilmiyorum. Bana ancak sen cesaret verebilirsin; tahammülü sadece aşkında bulabilirim.”
Sayfa 25
“Bazen kendimi dehşetli bir kabusun oyuncağı gibi hissediyorum.”
Sayfa 25
1.303 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.