"Sen de kimsin ulan?"
Bir erkeğin hayatında, en zor sorular için hazırladığı zor cevaplar vardır.
"Ben ahmak ıslatanım, şimdi de seni ıslatacağım."
Kızıl saçlı, buzun içindeki kiraz gibi kıpırdamadan duruyor. Garson taşlaşmış vaziyette. Bense gazetemi pencere gibi açmış, günün flaş haberini canlı yayında seyrediyorum. Ve galiba hepimiz fazlasıyla aptal görünüyoruz.
Birini takip etmenin en iyi yolu, onun önünde yürümektir. Kimse önündeki kişi tarafından takip edildiğini aklına getirmez.
Düşmanın cephaneliği sorularla tıka basa doluydu.
Profesör ünlü biri değildi, fakat öldürülmek ona yaramıştı. Unvanı ve ölme biçimi, kitaplarının satışını artırmıştı.
Pippo Zaza, lavabo beyazı dişleriyle sırıtıyor: "ismet! Can yoldaşım!"
Profesör ne zaman eline bir gazete alsa neşesi kaçardı: "Bu gazeteler sanki cehennemde çıkarılıp Türkiye'ye postalanıyor!"
Ve en sık tekrarladığı söz: "Yaşlı birinin söylediklerini
Herkes nasihat sayar”
Gofret yer gibi çatur çutur konuşuyor.
Biz yetimler intikam iştiyakıyla doluyuzdur.
Dostlarımız, biz caddenin kenarında alevler içinde yanarken,
karşıya geçip üstümüze işemeye üşenen kişilerdir.
Borges der ki 'imkansız, reddedilmiş bir mümkündür'
Sayfa 69Kitabı okuyor
İnsan öldüğünde uzunca bir süre için ölür.
"Kayıtsız şartsız merhamet ne kadar besleyici, doyurucu bir gıdaymış meğer."
Sayfa 60Kitabı okuyor
Ya da yanılgılarından fazla bir şey..
Bir erkeğin hayatında, tesadüflerin toplamından fazla birşey yoktur.
Biz bu çağın fiyakalı kaybedenleriyiz.
