Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dünyadaki Rüzgâr Türkiye'de Fırtına Oluyor Avrupa'da bunlar olurken Türkiye'deki aşırı solcular da boş durmuyorlardı. İstanbul'da bir üniversitenin kuruluş yıl dönümünü kutlamak için düzenlenen bir şölenin, derhâl gerçek amacından saptırılmasına ve aşırı solcu bir mahiyet almasına çalışılıyordu. Türkiye'dekilerin de hemen
"Devlet'ten Millete" genellikle gazetenin başyazısı idi. Başlarda Galip ağabey (Galip Erdem) yazıyordu. İlk sayı yazısı da ona aittir. Her ne kadar Galip ağabeyin tembelliğinden şikâyet etsek te Devlet'e en çok yazı yazanlardan birisi idi. Hem başyazıyı yazardı. Hem kendi sütununda Mektupları yazardı. Galip ağabeyi iyi yazı
Reklam
Destanlaşan Üç Ülkücü Genç 1968 yılında Ankara İlahiyat Fakültesi öğrencisi Ruhi Kılıçkıran ile başlatılan ve bugün üç binlerle ifade edilen ülkücü şehitler kervanına 1970 yılı içinde üç isim ilave olmuştur: Süleyman Özmen, Yusuf İmamoğlu ve Dursun Önkuzu. Süleyman Özmen: Süleyman Özmen Ankara Ziraat Fakültesi öğrencisiydi. Günlerce muhasara
Cumartesi Günleri Sohbetleri: Devlet gazetesinin bürosunun olduğu KÜBİTEM'in sohbet bakımindan en canlı olduğu zaman cumartesi günü öğleden sonralarıydı. O yıllarda cumartesi günleri yarım gün mesai yapılırdı. Okulundan çıkan öğretim üyesi, öğretmen, öğrenci ile bürokratlar KÜBİTEM’e uğrarlar ve birer sohbet halkası oluştururlardı. Bunlar:
GAZETENİN BİR HAFTASI: KÜBİTEM için tutulan daire Devlet gazetesinin en lüks bürolarından birisi idi. Apartmanın girişi Bayındır sokaktandı ama salonu Meşrutiyet caddesine bakardı. Üç oda ve bir salondan oluşan büronun bir odası sırf Dündar Taşer'e tahsis edilmişti. Dündar Taşer misafirlerini burada karşılar görüşür, sohbetlerini burada
Dündar Taşer'in Adres Tarifi (Elli Yıl Sonra) 1972 yılının Ocak ayı içinde gazeteyi Balgat'ta çıkarttığımız (137. sayı) günlerin birisinde idi. Hava soğuduğu ve akşam olduğu için bilcümle evrakı alarak İbrahim ağabeyin Kavaklıdere Billur sokaktaki evine gittim. Hazırlıkları orada yapacağız. Bütün yazıları hazırlamiştik, sadece Dündar
Reklam
12 Mart muhtırası ve sıkıyönetimin ilanından sonra fakültelerdeki sol işgaller sona ermiş, milliyetçi öğrenciler de okullarına gitmeye başlamışlardı. Demirel iktidarının 1970 Kasım'ından itibaren işgal ettiği Türk Ocağı binası ve ocağın kiracılarından olan Ülkü Ocakları ile Genç Ülkücülerin merkez yöneticilerinin mekânları ise Ankara Site
Sancı romanının taslağı Kübitem'de oluştu:
Galip Erdem ise akşamları uğrar, 8-10 bardak çay ve sigara içmeden gitmezdi. Emine Işınsu abla, gazetenin tek kadın yazarı idi ve Dündar Taşer, Işınsu'ya çok itibar ederdi. Işınsu'nun Sancı romanının konusunun geçtiği mekân burasıydı.
Kübitem Mutfağında Pişenler: KÜBİTEM’in mutfağında sadece çay ve bulgur pilavı mı pişiyordu? Elbette ki değil. KÜBİTEM'in mutfağında pişen en güzel yemek Töre dergisi olmuştur. Devlet gazetesi haftalık olarak çıkıyordu ama sayfa sayısı ve siyasi yapısı dolayısıyla araştırma konuları ile fikir ve edebiyat yazılarına yer veremiyordu. KÜBİTEM'de yapılan toplantılarda yeni bir dergiye ihtiyaç duyulduğu dile getiriliyordu. Halide Nusret Zorlutuna'nın kurucusu olduğu Ayşe dergisi, kızı Emine Işınsu tarafından çıkartılıyordu. Yapılan istişareler sonucunda Ayşe dergisinin adının değiştirilerek Töre adı altında Emine Işınsu'nun sahipliğinde çıkarılmasına ve Türkiye çapındaki üniversite hocaları tarafından desteklenmesine karar verildi. Töre’nin çıkışından önce ve çıktıktan sonra Dündar Taşer sık sık İstanbul'da hocalar ile toplantılar yapmaya giderdi. O dönemde İstanbul, yazar kadrosu olarak daha diri ve üretkendi. O günkü unvanları ile: Doç. Dr. Erol Güngör, Doç. Dr. Mehmet Eröz, Doç. Dr. Necmettin Hacıeminoğlu, Dr. Birol Emil, Dr. Mertol Tulum, Asist. Tevfik Ertüzün, Asist. Eyüp Aktepe, Dr. Mustafa Kafalı, Dr. Mustafa Erkal, Asist. Enis Öksüz devamlı yazma sözü veriyorlardı ve yazdılar da. Töre, çok kısa zamanda okurlar tarafından tutuldu ve Türkiye'de milliyetçi-ülkücü bir entelektüel topluluğunun doğmasına vesile oldu. Töre'nin yayın hayatına girmesi ile birlikte Devlet gazetesi de kendi ayaklarına kurşun sıkmış oldu. O güne kadar zaman zaman Devlet'e yazan bu yazarlar o günden sonra Töre'de yazmaya başladılar. Bu da Devlet gazetesinin yazar kadrosunun zayıflamasına sebep oldu.
Türkiye Türklerin devletidir. İmkânları, nispetinde her yerdeki Türk'ün haklarını korur.
872 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.