Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne düşünüyorsunuz ?
''Kürtler hem karakter hem görünüm olarak Türklere benzemezler. Türklerin 'yumuşak' yüz ifadelerinin aksine Kürtler sert bakış ve ifadeye sahip olmakla beraber uzun boylu ve güçlü bir yapıya sahipler. Esmer dedikleri bu halk arasında şaşırtıcı düzeyde mavi gözlüler var.'' - V. Levitsky I. Dünya Savaşı K.Cephesi Anıları 1914-1917
“1919 Yılı Mayısı’nın 19.Günü Samsun’a çıktım. Genel durum ve görünüm: Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu grup, Dünya Savaşı’nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her taraftan zedelenmiş, ağır şartları olan bir ateşkes antlaşması imzalanmış. Dünya Savaşı’nın uzun yılları boyunca ulus yorgun ve fakir bir durumda…Milleti ve memleketi I. Dünya Savaşı’na sürükleyenler, kendi hayatlarını kurtarma kaygısına düşerek memleketten kaçmışlar. Ordunun elinden silahları, cephesi alınmış ve alınmakta…İtilaf devletleri , ateşkes hükümlerine uymaya gerek görmüyorlar. Her tarafta, yabancı subay ve görevlilerle özel ajanlar çalışmakta. Bundan başka, ülkenin her tarafında Hıristiyanlar gizli, açık, özel istek ve amaçlarının gerçekleşmesini sağlamak ve devletin bir an önce çökmesi için çalışıyorlar. Durumun dehşet ve korkunçluğu karşısında, her yerde, her bölgede birtakım kişiler tarafından bu duruma karşı kurtuluş çareleri düşünülmeye başlanmıştı.” •Mustafa Kemal Atatürk - Nutuk Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, bütün İstiklal kahramanlarımızı ve aziz şehitlerimizi minnetle ve rahmetle anıyorum. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.🇹🇷🇹🇷
Reklam
{Ç News} Kocaeli Kitap Fuarı Özel Yayını;
Merhabalar Efendim....!! Kahveleri Hazırlayın...! {Ç News} Kitap Fuarı Özel Yayını Başlıyor...! Kocaeli kitap Fuarı ve Ben adlı Yazıma Hoş Geldiniz :) Uzun ama çoook uzun bir yazı oldu baştan belirteyim. Normalde bu kadar uzun olmayacaktı. Ne ara uzadı bende bilmiyorum.. :) Fuar'a iki defa gittim. İlkin de 2 saat, ikincisin de 4 saat
Görünüm olarak insana ulaştıysak da, ruhsal gelişim sürecimiz insan ve hayvan arasında sıkışıp kalmış.Ruhen erişebileceğimiz en yüksek mertebe olan insan olma seviyesine erişebilir ve tutkularımızdan arınabilirsek insanlık için yeni bir dünyanın doğuşu kaçınılmaz olacak. Yaklaşık 4.5 milyar yıl yaşındaki dünyanın yine yaklaşık 400 bin yılında homo türler olarak varlığımızı sürdürüyoruz.O zamandan bu zamana zihinsel ve buna bağlı olarak teknolojik bakımdan inanılmaz, kısa bir süre öncesine kadar mümkün olabileceğine inanmayacağımız gelişmeler gösteriyoruz.Fakat bu gelişmelerin hiçbirisi insanlığımızın üzerine koyan, insan olma aşamamıza katkı sağlayan gelişmeler değil, bilakis aksine bilincimiz tam da evrilmişken, üst insan kavramına en çok yaklaşabileceğine ihtimal verdiğimiz anda o mertebeye tam tersi istikamette hareket etmeye başladık.Eriştiğimiz gücü ve yetkinliği hem kendimiz hem de dünyamız adına kullanabileceğimiz en kötü şekliyle kullanıyoruz.İnsanlık için en doğrusunu yapabilecek zenginliğe, güce ve bilince erişmişken ve bunların doruk noktasındayken, bu gücü kendi türümüze eziyet etme üzerine kendimizde barındırıyoruz. Aslanın hedefi geyik, köpeğin hedefi kedi, kedinin hedefi faredir.İnsanın hedefi ise yine maalesef insandır.Ben inanıyorum ki bir gün insanlığın soyu tükenecek, fakat dünya gene varlığını sürdürecektir.Dünya üzerindeki insanlık tarihini olabildiğince uzun tutmamız ise dünya üzerinde tam bir barış sağlamamızla mümkün olacaktır...
İkiz paradoksu
Fizikte ikiz paradoksu olarak adlandırılan ve düşünsel olarak gerçekleştirilmiş bir deney bulunmaktadır. Bu deney tamamen aynı özelliklere sahip olan ikizlerden birinin uzaya gönderilmesi ve diğerininde dünya üzerinde kalması sonucu aralarındaki görünüm farkının zamana bağlı olarak nasıl değiştiği düşüncesi üzerine ortaya çıkarılmıştır. Uzaya gönderilen kardeşlerden biri yüksek hızlı bir roket tarafından uzaya fırlatılmış ve orada bir seyahate gönderilmiştir. Uzun bir zaman sonra evine döndüğündeyse ikiziyle yaş ve vücut olarak büyük bir farklılık ile karşılaşmıştır. Dünyada kalan ikizin daha hızlı yaşlandığı çünkü dünyadaki zamanın daha hızlı aktığı düşünülmektedir. Bu bir paradoks değil bir ikilemdir. Bu ikilem genel relativite yasasının geliştirilmesinde de rol oynamıştır.
Nietzsche'nin Sanat Anlayışı Bağlamında Apollon ve Dionysos makale özeti
<Nietzsche’de Yaşamın Kökeni ve İnsan> • Nietzsche’ye göre insanın ve hatta tüm canlıların temel güdüsü, aynı zamanda yaşamın da temelini oluşturan “güç istenci”dir. • Güç istencini içgüdü olarak belirlemekle insanın bilincinden bağımsız yönüne işaret eden Nietzsche, bedenin önemini vurgulayarak onun, bilinç aracılığıyla egemenlik altına
Reklam
"EBUBEKİR SİFİL'DEN MUAZZAM BİR TEBLİĞ!.."
MODERN İSLAM DÜŞÜNCESİNİN FİKRÎ VE TOPLUMSAL TAHRİBATI "Dinin sekülerleştirilmesi" veya "dinî bir çözülme" olarak nitelendirilmesinin pek de yanlış olmayacağını düşündüğümüz Modern İslam Düşüncesi kendisini orijinal bir yaklaşım olarak takdim etse de, varlık sebebi ve en temel karakteri olan tepkisellik, onu sanıldığından daha
Varlık ,hiçlik , ölüm
Benim Ölümüm [Ma mort] Ölüm, “duvar”ın öte yanındakilerden olduğu için hiçbir şekilde insani olmayan şey gibi görünürken, sonra bir anda bambaşka bir bakış açısından düşünülmeye, insan yaşamının bir olayı gibi ele alınmaya başlandı. Bu değişiklik çok açık bir biçimde anlaşılır: ölüm bir terimdir ve her terim (ister sonuç, ister başlangıç terimi
Para, ünvan, fizik, güç, görünüm, Arananlar hep materyal. Diploma, makam, mevki, araba, yat, kat, Hayaller hep dünya. Takı, salon, gelinlik, mobilya, tül, perde, Mutlu mesut insan nerede? 🍂
19 Mayıs
100 yıl önce bugünü anlatan Nutuk şöyle başlar: "1919 yılı Mayıs'nın 19. günü Samsun'a çıktım.Genel durum ve görünüm: Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu grup, Dünya savaşında yenilmiş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, ağır şartları olan bir ateşkes anlaşması imzalanmış.Dünya svaşı'nın uzun yılları boyunca ulus yorgun ve fakir durumda.Ulusu ve ülkeyi Dünya Savaşı'na sokanlar, kendi hayatlarının derdine düşerek, ülkeden kaçmışlar." Nutuk'un sonunda ise : "Bugün ulaştığımız sonuç, yüzyıllardan bu yana çekilen ulusal felaketlerden doğan uyanışın ve bu sevgili vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir. Bu sonucu Türk gençliğine emanet ediyorum." Teşekkürler Atam her şey için çok teşekkürler.Sen 100 yıl önce bir meşale yaktın sonra onu bize emanet ettin ben kendi adıma söyleyebilirim ki her zaman senin hayallerindeki bu ülkeyi emanet ettiğin genç olarak yaşamaya çalışıcam.Senin de dediğin gibi "Muhtaç olduğum kudret, damarlarımdaki asil kanda mevcuttur!"
Reklam
Yaşamı can sıkıntısında kurtaran, anlamlı dokunuşlardır. Tıpkı bembeyaz bir tuvaldekî ahenkli renkler gibidir. Varlıklarıyla estetik bir görünüm bırakır. İşte insan, ne bu dünyanın afili ışıltısına; ne bilemediği bir dünyanı heyullasına kapılmadan, yaratığı anlamlı bütünlüklerle yeni bir dünya ideali yaratabilir. Yoksa sıradanlık zaten onu tüketecektir..
Bu gece, Mars gezegeninin Dünya'ya çok yakın olması nedeniyle, gökyüzünde çok ilginç bir şekilde iki ay varmış gibi bir görünüm olacakmış... İzlemeniz dileğiyle.
90 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.