Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ortadoğu Amerikan amaçlarından biri
Nasıl geçmişte İslam'da komünizme karşı dinsizlik ileri sürüldü, onun iddiaları bu şekilde çürütüldü.Bu sefer de din adına diyorlar ki sizin dininize husumet var. Çatışmayı değil esasına göre tertipliyorlar. Bunun sonucu olarak da dünya üzerinde bu bölgede, mesela Amerika Birleşik Devletleri Büyük Ortadoğu Projesi'ni uygularken, buradaki dinsel ve etnik çatışmaları mutlaka tahrik edecektir, bunu göreceğiz. Ve çatışma mutlaka görünüm itibariyle dinsel planda olacaktır.
VIII
'' Aslında iki dünya görüşü vardır,'' diye yanıt verdi. '' Biri, küçüğü, insanlarınki, durmadan değişen, avaz avaz bağırıp ortalığı velveleye veren, çırpınan, aşağıda gördüğünüz gibi ahmaklar topluluğu gibi bayağı olan benimsenmiş olan. Öbürü; ölümsüz olanı, bizi kuşatan görünüm ve bizi aydınlatan mavi gökyüzü gibi, bütün çevremizde ve üzerimizdedir.''
Reklam
Kilisenin 19 yüzyılın düşünce atmosferine hakim olan pozitivizm kilisenin rolünü üstlenir bir görünüm taşıyordu. Kutsal metinin yerini doğa, rahipliğin yerine de bilim adamları almıştı. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu din adamları yerine bilim adamları belirlemeye başlamıştı. Kilise ve iktidar arasındaki ilişkiye bir üçüncü eklenmişti, kilisenin yerine bilim adamı almış ve yeni dünya bilim- iktidar ve kapitalizm üçgeninde şekillenmeye başlamıştı...
Sayfa 226Kitabı okudu
Fizikî dünya ile zihn aktüel ve aktüel olmaması bakımından birbirinden farklıdır. Mahiyet bakımından arada fark yoktur. Tanrı da, aktüel ve potansiyel bütün nitelikleri kendinde toplamasıyla, birbirinden farklı iki dünyayı bir araya getirir. Tanrı düşüncesi, doğal olarak insandaki iki farklı dünyayı bir araya getirdiği için, idealar dünyası ile fiziksel dünya arasındaki gediği kapatır. Aradaki mesafeyi kapatan Tanrı ile fizikî dünya ve insan, mahiyet bakımından birbirinden farklı değildir. Bunlar âdeta rasyonel bir bünyedir. Bunlar arasında mahiyet bakımından bir fark olmamakla birlikte, görünüm ve nicelik bakımından da mevcut ayrılık, zihinsel faaliyetle telafi edilebilmektedir.
Hikayeci: Leonid Andreyev
...Hiç kimse, artık geldiği gibi geri dönmüyordu. Hep aynı korkunç gölge, ruhlarının üzerine çöküyor, eski, tanıdık dünyaya yeni bir görünüm veriyordu.
Sayfa 14 - Kafe Kültür Yayınları, 1. Baskı: Şubat 2015, İstanbulKitabı okuyor
Dünya giderek küresel bir görünüm kazandıkça ayrımcılık da giderek daha vahşi bir görünüm sergiliyor.
Reklam
2. Dünya Savaşı' nda Polonya' dan bir görünüm ..
Tifodan ölenlerin sayısı o kadar fazlaydı ki cesetleri aynı hızda gömmenin imkanı yoktu. Fakat cesetler kesinlikle evlerin içinde de bırakılamazdı. Sonunda geçici bir çözüm bulundu: Ölülerin giysileri çıkarılıyor -yaşayanlar için ölülerin üzerinde bırakılamayacak kadar değerliydi bunlar- ve cesetler üzerleri gazetelerle örtülüp dışarı, kaldırıma bırakılıyordu. Çoğu zaman, Konseyin araçları bunları toplamaya gelip hepsini mezarlıktaki toplu mezarlara götürünceye kadar günlerce kaldırımda bekliyorlardı. Kateden eve yaptığım akşam yolculuğunu bu denli korkunç hale getiren, tifodan ve açlıktan ölenlerin cesetleriydi.
Sayfa 7 - Everest Yayınları 1. Baskı 2003Kitabı okudu
Güzel, acının tamamlayıcı rengidir.
Güzel, acının tamamlayıcı rengidir. Ruh acı karşısında güzeli ta­hayyül eder. Acıyla çarpılmışın karşısına sağlamı koyar. Güzel görünüm onu yatıştırır. Ruhu varolan dünya karşısında yaşanabilecek, iyileştirici bir karşı dünya kurmaya yöneltir acı. Her şe­yin yeni, ayartıcı bir ışık altında görünmesini sağlar.
Sayfa 46 - Metis YayınlarıKitabı okudu
“Avusturya B. Elçisi Markiz Pallavicini'nin bile, Temmuz 1'de, Enver Paşa'ya, zorunlu göçün pek te haklı sebeplere dayanmadığını söylemesi ve bütün bu Ermeni karşıtı davranışların 'kötü bir görünüm yarattığını' belirtmesi, bütün Osmanlı liderlerini şaşkına çevirdi, zira, kendisine kısa bir müddet önce, ülkenin her tarafında, Ermenilerin Müslümanlara yaptıkları işkence, katliam ve eziyetleri açıklayan detaylı bilgiler vermişlerdi. Belli ki, Almanlara olduğu gibi, Avusturyalılara göre de, Hıristiyanların hayatları her ne bahasına olursa olsun kurtarılmalı iken, Müslümanların ölümleri göz ardı edilebilirdi.”
Sayfa 158Kitabı okudu
Özgür ve önyargısız bir kafanın hiç kimseye aldırmaksızın elini değdirdiği her şey, artık çoktan eskimiş tasarımların kafesinde yaşayan bir dünya için yepyeni bir görünüm kazanır. Çünkü bağımsız düşünebilen kişi, aynı zamanda başkaları için de en iyi ve en destekleyici biçimde düşünmüş olur.
Reklam
1919 yılı Mayısı'nın 19. günü Samsun'a çıktım. Genel durum ve görünüm Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu grup, Dünya Savaşı'nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, ağır şartları olan bir ateşkes anlaşması imzalanmış. Dünya Savaşı'nın uzun yılları boyunca ulus yorgun ve fakir bir durumda. Ulusu ve ülkeyi Dünya Savaşı'na sokanlar, kendi hayatlarının derdine düşerek, ülkeden kaçmışlar. Saltanat ve hilafet makamında bulunan Vahdettin soysuzlaşmış, kendini ve yalnızca tahtını güvenceye alabileceği alçakça önlemler araştırmakta. Damat Ferit Paşa'nın başkanlığındaki hükümet zavallı, beceriksiz, onursuz ve korkak; yalnızca padişahın buyruğuna bağlı ve onunla beraber kendilerini koruyabilecek herhangi bir duruma razı. Ordunun elinden silahları, cephanesi alınmış ve alınmakta...
Samsun'a çıktığum gün genel durum ve görünüm 1919 yılı Mayısı'nın 19. günü Samsun'a çıktım. Genel durum ve görünume Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu grup, Dünya Savaşı'nda yenilmiş, Os manlı ordusu her tarafta zedelenmiş, ağır şartları olan bir ateşkes anlaşıması im zalanmış. Dünya Savaşı'nın uzun yılları boyunca ulus yorgun ve fakir bir durumda. Ulusu ve ülkeyi Dünya Savaşı'na sokanlar, kendi hayatlarının derdine düşe rek, ülkeden kaçmışlar. Saltanat ve hilafet makamında bulunan Vahdettin soysuzlaşmış, kendını ve yalnızca tahtını güvenceye alabileceği alçakça önlemler araştırmakta. Damat Ferit Paşa'nın başkanlığındakı hükümet zavallı, beceriksiz, onursuz ve korkak; yalnızca padişahın buyruğuna bağlı ve onunla beraber ken- dilerini koruyabilecek herhangi bir duruma razı. Ordunun elinden silahları, cephanesi alınmış ve alınmakta...
Güzel, acının tamamlayıcı rengidir. Ruh acı karşısında güzeli tahayyül eder. Acıyla çarpılmışın karşısına sağlamı koyar. Güzel görünüm onu yatıştırır. Ruhu varolan dünya karşısında yaşanabilecek, iyileştirici bir karşı dünya kurmaya yöneltir acı. Her şeyin yeni, ayartıcı bir ışık altında görünmesini sağlar: "Acıya karşı durmaya çalışan aklın muazzam gerilimi, baktığı ne varsa her şeyin yeni bir ışık altında ışıldamasına yol açar ve bu yeni ışıklandırmanın verdiği anlatılmaz uyarı acı çeken insanın intiharın bütün çekiciliğine karşı durmasına ve yaşamaya devam etmeyi son derece arzulanır bulmasına yetecek güçtedir genellikle." Acı hayal gücünü canlandırır. Nietzsche'nin gözünde sanat, varoluşun katlanılmazlığını ve dehşetini büyüyle yok eden "kurtarıcı, iyileştirici bir büyücü"dür.
Acaba Dünya'dan bizi görüyorlar mı?
..yüzbinlerce mil bomboş uzanıp giden uzayın içinde Ay'a yukarıdan bakmak başımı döndürür gibi oldu. Sonrası - görkemli bir görünüm!
Güzel görünüm, kahkahalar, oyunlar, ıvır z lıvır ve sevimlilikler; derin denizin köpüğü ve köpüğün altın­da artık kendimize değil, türe ait olduğumuz siyah bir dünya.
345 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.