İlk Günkü Gibi
İLK GÜNKÜ GİBİ Ben nerdeyim nasılım, Merak etme sen. Tanıdığın ilk günkü gibi işte Yine hüzünlü gecelerin koynunda, Yine kederli akşamların omzunda, Döküyorum gözyaşlarımı sessizce.. Sabahın karanlık şafağında yorgun gözlerimle, Dünyanın neresinde olduğumu bilmeden uyuya kalıyorum. Bazen ışıksız bir şehrin ortasında dolaşıyor ruhum, Usulca ve
Ey seherin , sabahın Rabbi ! Ey kainatın Rabbi ! Günümüzü ömrümüzü hayırlı, bereketli kıl. Mübarek Ramazan ayının hakkını verenlerden eyle. Affedilmiş , cehennemden azad edilmiş olarak Ramazan’a veda edenlerden eyle. Senin rızanı kazanmış olarak bayram sevinci yaşat bizlere. Takva ile Kur’an’a yaklaşanlardan eyle hayatı boyunca . Sadece
Reklam
Şarkı dinlemenin değil; şarkı söylemenin zamanı !.
NAZIM HİKMET RAN ‘ ın dizeleriyle Çiçek’ le aynı anda şarkı söylemeye başlamışım meğer.. Film 2016 da çekilmiş ; ben şarkımı 2019 da söylemişken ; filmi bugün ilk kez izleyişim ve bunu farkedişim nasıl güzel bir tesadüf sinsilesi.. “Şair olmak için cehenneme gidip sonra geri gelmek gerekmiş. Aşık olacağınız kişiyi bulun sonra bırakın sizi öldürsün” demiş huysuz bir bilge. Ne puslu bir kış günüydü, ne de her yanımız yağmur.. Bıraktım bir Eyfel beni öldürsün. Aklım bütünüyle “yapma” diyordu ; vücudumdaki her hücre ise “yap” . Aşık olmak ; günah işlemeye benziyor biraz . Sonunda cehennem ateşi var deseler bile kendimizi durdurmuyoruz . Kimbilir belki de sadece o ateşin kendisini seviyoruz . Ömrü boyunca aynı günü yeni baştan yaşayan insanlardan olmak istemeyen ben ; Eyfel ‘ le işte o her biri birbirinin aynı olmayan günlerden geçtik. Şimdi dilimde bitmiş bir aşkın külleri .Anlıyorum büyümek ; birazda ziyan olmak demekmiş.. Aşk; birinin eline dolu bir silah verip sizi vuracağı anı beklemekten farksızmış . Ben o silahı yüreğimin şarkısını söylemeye başladığım gün onun eline verdim. Bir daha almamak üzere. Bizi yok eden acılar varmış hayatta . Bir de bizi büyüten acılar var ki dünyanın en acımasız yanı .. Seninle kalamadım ama hep sende kalacağım. Evinin karşısındaki duraktaki masa da oturup balkonunu izleyip sonrasında sabaha varamadığım o gecede kaldım ben , o günden beri.. Bir yere de gidemedim ..
Ölmek bu kadar kolay değil.
Ölümüm birden olacak seziyorum. Ve sen, gelip göğüs kafesimin ortasını tarumar ederken, ben yoksulluğun şakağına dayayacağım senin bana verdiğin revolveri. Sol omzumdan hırkamı al üzerine giy. Güneş’in bile üşüdüğü soğuklardan geliyorum. Talan olmuş çocukluğunu unut. Beni anımsa. Yıllara, yollara ve dahi umuduma sıktığım yedi altımışbeşlik
Okuduğumuz herhangi bir kitabın içeriğini yada araştırma ve öğrenme amacıyla başlayıp bitirdiğimiz bir kitabın bize ne kattığını anlamak için:bilgiyi - öğrendiklerimizi kendimize saklamamamız gerekiyor.. Kendimde farkettiğim bir durum olan; bir konu hakkında yeterli olmasada belirli bir donanıma sahip olduğumu, ancak o konuyu başka birisi ile
BİLİRSİN Bir yanılgının, binlerce yenilgiden daha keskin olduğunu gördüğünde eve dönmek isteyeceksin ama ev; kapı duvar olacak. Ve sen, bildiğin denizlerde yeniden boğulacaksın. Aşina yüzler el olacak, ve yalnızlığı şah damarında hissedeceksin. Sonra geçecek. Her şey geçer, bilirsin. Ve sonra yolun tam ortasında ayaklarının dermanı kesilecek,
Reklam
325 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.