".. Kader mi alnımıza yazılıyor yoksa biz mi batırıyoruz kalemimizi mürekkebe.."
".. değişiyorduk. Çocukluğumuz erişemeyeceğimiz kadar uzakta kalıyordu bize hiç farkettirmeden.."
Sanıyorum insanlar 70'li yıllara kadar Türkiye'de en çok, "komünist damgası" yemekten korktular. Bu öyle bir görünmez baskıydı ki, hiç yoktan atılan çamurun izi bile yetiyordu insanların etkilenmesine, suçlanmasına, dışlanmasına ve cezalandırmasına.
"Ben ki hayatın ocağında, her Allah'ın günü insana dair yeni bir şey öğrenerek pişiyordum, nasıl inandım bana verilen söze. Ben tutamayacağım sözü asla vermem diye herkesi kendim gibi niye zannettim?"