Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yoksa sen meylettiğin kuru sureti, sevgili mi zannediyorsun. Muallim Naci
İnsanlar sözün gücüne ve kendilerini ifadeye artık eskisinden daha çok muhtaçlar.
Sayfa 280Kitabı okudu
Reklam
Gülüşü tebessümden ibaretti. Kahkaha ile gülmekten haya ederdi. Eğer kahkaha ile gülecek olsa Arş'ı A'la titrerdi. Bu sebeple ömrü boyunca hiç kahkaha ile gülmedi. Hakani Mehmet Bey (Hilye-i Saadet)Efendiler Efendisi*
Sayfa 214Kitabı okudu
- İbrahim, çocuğunu kurban etmek, kesmek için bir "düş"ü nasıl kanıt saymış? Bunun Tanrı'dan olabileceğini nasıl (daha doğrusu niçin) düşünmüş? "Bu oğlanı bir armağan olarak veren Tanrı'ysa nasıl olur da yatırıp kesmesini buyurur? Böyle ARMAĞAN olur mu? Tanrı'nın amacı armağan vermek mi cinayet işletmek, öz çocuğunu kestirerek sonsuz acılara gömmek mi?" diye neden düşünmemiş? - Burada olduğu gibi başka konularda da, Kur'an'da Tanrı'nın insanları denediğinden söz edilir. Tanrı'nın denemeleri kime karşı, niçin? Bir şey öğrenmeye, ya da kanıtlamaya gereksinimi mi var? - Bir başka kişi de, "düşünde gördüğünü bir kanıt sayarak", İbrahim'in tutumunu gösterirse ne olur? İbrahim'in öyküsüyle buna yol açılmış olmuyor mu? Hemen belirtilmeli ki, bu yola giden Müslümanlara da rastlanmıştır. - Tanrı, İbrahim'e -düşte de olsa- "oğlunu kesmesini" gerçekten buyurmuş da, sonradan buyruğunu geri mi almıştır? Böyleyse, Tanrılıkla bağdaşır mı bu? - Tanrı, İbrahim'e çocuğunu kestirmeyeceğini bildirirken oğlanın yerine bir "kurtulmalığa" (fidyeye) neden gerek görmüş? Bir başka canlıyı kurban etmek niye? Ya da bunun için bir kurbanlık yaratıp göndermek? Akla gelebilen, ama karşılıksız kalan sorulardır bunlar.
Bilgiyi eskiler küreye benzetmişlerdir. Kürenin çapı büyüdükçe hacim de büyür ve insan bildikçe daha fazla bilmek ister. Çünkü hacim asla boşluk kabul etmez. Yani insan öğrendikçe cahilliğinin farkına varıp yeni bilgiler edinir. Sevgi de öyledir; sevgiyi büyüttükçe daha fazla sevgiye ihtiyaç duyulur. Çapını genişlettikçe hacmi dolmaya başlar. Cömertliği, yardımseverliği, dürüstlüğü, güzel ahlakı hep buna göre ölçmek mümkündür.
Sayfa 72 - Kapı Yayınları - 9. BaskıKitabı okudu
Günümüzün saman altından su yürüten zorbaları artık Tapınak Şövalyeleri'ne benzetiliyorlar. Onların en şık giysiler içinde ve önlerinde ceket iliklenen insanlardan oluştuğunu da bilmeyen kalmadı.
Reklam
Gel gel berû ki savm u salâtın kazâsı var Sensiz geçen zamân-ı hayâtîn kazâsı yok.. Nesîmî
Sayfa 189Kitabı okudu
Bahşeyleyip günahımı mesrûr eder misin Ya Rab harâb kalbimi ma'mûr eder misin (Enderunlu Vâsıf)
221 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.