Stefan Zweng'in bu kitabıyla anlıyorum ki " satranç zehirlenmesi geçiren kişi için iyileşmiş bile olsa en iyisi hiçbir satranç tahtasına yaklaşmamakmış." Finaliyle biten kitap, satranç dahilerinin ruhsal tahlilleri ile bir bütünlük içinde olduğu için sürükleyici.
"İnsanın kendi düşüncelerini sorgulaması başkasının onu sorgulamasından daha büyük işkence verir. Biri önünde sonunda biter ama diğeri hiç bitmiyor. " satırlarında yalnızlığın dayanılmaz işkencesine takılan insanların belki de kendilerini tekrar diriltecek zinde bir beyin sunan bu oyunun düşüncelerini ve dünyalarını nasıl ele geçirdiği ve oyunu zevk almak, hoşça vakit geçirmek için oynayanlarla, hırsları ve kazanma kaygısıyla oynayanların ruhsal biyografilerini ortaya koyuyor.
Bölmeyi, toplamayı, hesap yapmayı, öngörmeyi sabırla sabırsızlık arasındaki dengeyi hazza dönüştüren satırlar yazarının psikolojik tahlileriyle desteklenince en uzağınızdaki bir konuya bile ilgi duyar hale geliyorsunuz.
Keyifli okumalar. Ayrıca psikolog olmasının birikimini büyük ölçüde ve ustalıkla kullanarak haklı bir üne kavuşan ender yazarlardan Stefan Zweng'in bu kitabını okurken denemelerini çok sevdiğim Montaine' nin biyografisinin de en ünlü biyografisi olduğunu öğrendim.
En kısa zamanda onu da okuma ümidi ile ...
#satranç #satranc #stefanzweig #ruhsaluyanış #düşüncegücü #yalnızlık