🌹 *HUZUR İÇİN KÜÇÜK SIRLAR...* 🌹 * Ufak şeyleri dert etmeyin! * Erken yatıp erken kalkmaya alışın! * Tenkit etme isteğinizi bastırın, herşeyi tenkit etmeyin!
Bir çikolata meselesi...
Gzt'nin "Marka Günahları" serisinde bu hafta Nestle ele alınmış. Videoda "Dark Side of Chocolate" isimli 45 dakikalık bir belgeselden de bahsediliyor, youtube'da bulabilirsiniz. Dili ingilizce ama cümleler çok da ileri düzeyde değil. Beni oldukça etkileyen bu belgesel üzerine birkaç cümle söylemek
Reklam
Bu trene kendi isteğimle bindim. Yani yolun sonunda katılmam gereken bir toplantı, gitmek zorunda olduğum bir düğün ya da özlediğim birisi yoktu. Ardımdan el sallayan, beni yolcu etmeye gelen, tren hareket ederken bir süre pencerenin dibinden yürüyen birileri de olmadı. Sabah uyandığımda kararımı vermiştim. Rüyamda mı oldu acaba bu? Her neyse.
SOKRATES’İN SAVUNMASI
••• Atinalılar! Beni suçlayanların üzerinizdeki tesirini bilemiyorum; fakat sözleri o kadar kandırıcı idi ki ben kendi hesabıma onları dinlerken az daha kim olduğumu unutuyordum. Böyle olmakla beraber, inanın ki doğru tek söz bile söylememişlerdir. Ancak, uydurdukları birçok yalanlar arasında, beni usta bir hatip diye göstererek sözlerimin
Biraz doluyum dostlar, içimi dökmem lazımdı :(
Bişeyleri idare etmek, geçiştirmek, ötelemekten yoruldum. Zaten üç gün yaşıyoruz şu dünyada. Niye kaliteli yaşamdan ödün verelim? Her anımıza odaklanmayı öyle unutturdular ki bize. Hep kaygılı, hep gelecek düşüncesindeyiz. Sonra bir bakıyoruz ki zaman geçmiş, o içinde bulunduğumuz güzellikler de imkanlar da kalmamış. Yarını düşünmekten bugünü unuttuk. Misafir için kullanmadığımız takımlar, özel günler için beklettiğimiz elbiseler, işimiz var diye görüşmediğimiz dostlarımız, hep sonraya ertelediğimiz güzellikler sonrasında olacak mı? Peki şuan yanımızda olanlar olmasa, o güzelliklerin anlamı kalacak mı? Diyorum ki hayatınızı yaşayın!şuan elimizdekilere bakıp en iyi şekilde değerlendirmeliyiz Yarın mı? Onu da yarın konuşalım mı?
Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Mari Gerekmezyan aşkına dair bir hikaye
Sabır Taşı Aldık nasibimizi hüzünden İşte geldik gidiyoruz sevinsin Halbuki ne güzel başlamıştı hikâye Şerbet gibi bir gök üstümüzde (Bedri Rahmi) İstanbul’a kasvet fena çöker. Şenlenmesi de kederlenmesi de bahaneye bakar kentin. Ama bir efkârlandı mı da insanlarını daraltır, yürekleri sıkıştırır. Hava
Reklam
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.