Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
BU GÜN DOĞMUŞUM... Çocukken çok zayıf, soluk benizli, cılız bir kızdım. Bu annemi çok üzerdi. '' Çok genç anne oldum, iyi mi bakamadım ben sana acaba?..''deyip kendini sorgulardı... Öyle bir konuşmada bir aile dostumuzun söyledikleri hep aklımda kaldı...'' Üzülme, bakmakla alakalı değil... O bir sonbahar çocuğu ondan... Gör bak, sonbahar gibi
İzlememiz Gereken +200 Film
1- Yağmur Adam (Otizm) 2- Benim Adım Sam (Zeka geriliği olan bir baba ve kızı) 3- Sol ayağım (Fiziksel engeli olan bir adam) 4- Guguk Kuşu (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 5- Aklım Karıştı (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 6- Akıl Oyunları (Şizofreni) 7- Wilber Ölmek istiyor (İntihar ve Depresyon) 8- İçimdeki Deniz (Ötenazi isteyen bir
Reklam
Kendi kalemimden.
Tenine dokunmayı çok isterdim biliyor musun? Bana dokunmani da çok isterdim, daha kimsenin dokunamadığı tenime teninin değmesini isterdim, nasıl bir heyecan olduğunu yaşamak isterdim.Düşünürken bile yanaklarımin al al olması, ölüseciye utanmak bedenimi titretiyor.İçimde ki tutkuyu biçimlendiriyor, el kadar bir kadınım! Tutamadın kalbinde, tenimde başkasının izlerini görmeye cesaret edecek kadar mi göze aldın gitmeyi, merak etmiyorum değil bu kadar sevmiş bir adam buna dayanacak gücü nerden bulur? Ama ben seni özledim, her hücrem bangır bangır, ismini zonkluyor beynimde.İliklerime kadar acı çekerken ne bu özleyişi ne de bu aşkı kabullenemiyorum.Bitti dediğim yerde yeniden başlıyor, canımı daha çok yakıyorum.Umut ediyorum ki beni artık net insanlar bulur. Net olmayan hiç bir şeyi istemiyorum, beni şüpheye sokan her şeyi, herkesi hayatımdan çıkarıyorum.Yeterince ruhsuz, bitkin ve yorgunum... ✒️Duygu.
Hayata Puzzle Parçasından Bakabilmek
Duygusallık, tembellikle birleşince hareket alanı bırakmaz. Duygusallık, çalışma azminde bir azalma meydana getirmezse zamanla yerini mantıksallığa bırakır. Duygusallık, duygusallığın aşırı yaşanmasıyla yerini ruhsuzluğa bırakır. Duygusallık, dünyaya karşı bir savunma mekanizması oluşturduğunda asosyallik oluşturur. Duygusallık, ifade gücü
Hiçlik
"Hiçliğe eriştiğim an, anlaşılmak ya da anlaşılmamak umrumda değil. Bilakis beni ayıplasınlar, kınasınlar ki hakikatim güçlensin. Hiçliğin içinde yeniden diriliyorum. Çok güçlendiren bir duygu bu. Hiçliğin gücü. Beni yargılamandan, benim için hazırladığın cehennemden korkmuyorum. Korkulardan arınınca cennet de cehennem de aynılaşıyor. Ateşle su arasında hiçbir fark yok. Bunu anlayabiliyor musun?"
Tarık Tufan
Tarık Tufan
Büyük bir kentin ara sokağında bir sarrafda bulduğun nadir bir kitabın kaybolduğunu düşünün, bana göre bir yıkım. Tek nüsha oldugunu ve bulunamıyacağını bilmek, insanı içsel olarak özyıkıma götürebilecek bir eylemdir. Nesneye ait göndermeler, anlaşılırken, duyguya ait göndermelerini üstü örtük tür. Gücü buradan gelir. Kafka nın eserlerini okurken
Reklam
Kurallardan kendini münezzeh tutan toplumlarda ve istisnası olmaya müştak oldukları etik değerlerin temsilcilerinin gücü ele geçirdiği toplumlarda her hadise başımıza iş açar. Türkiye de şucu bucu olanlarin %99'u aidiyet hissiyle hareket eder.. herhangi bir disiplini okumadan derine inmeden ve makul olmayan boş telakkilerle, anlık gaz ve duygu coşkusunu tatmin etmek maksadıyla sadece mahalle kavgası edasıyla takım tutar nitelikte görüş beyan ederler. Böyle kaygan bir zeminde kimseyle siyaset konuşulmaz din konuşulmaz sanat konuşulmaz... zira eleştiri kültürünün maksadı yıkmak değil yapmaktır. Eleştiri insanın kumaşını ortaya çıkarır. Gerek eleştirirken takındığı tavırla, gerek eleştirildiğinde takındığı tavırla.
Dinin iyileştirici gücü nedir ve nasıl tesir eder? Din içselleştirilerek yaşandığı takdirde insanın hayatına anlam duygusu katar. Bu duygu sayesinde kişi hayatın zorluklarıyla başa çıkabilir. Ayrıca bu duygunun sağladığı psikolojik rahatlık gerek fizyolojik, gerekse ruhsal sağaltım sürecinde olumlu bir katkı yapar. (Psikoloji Sohbetleri, Prof.Dr Ali Köse)
837 öğeden 541 ile 550 arasındakiler gösteriliyor.