Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanın düşündüklerini kendi sesinden tekrar duymasının duyguları açığa çıkartma gücü vardır. bu cevaplar esnasında içinizden gelen duyguları batırmayın.. Tüm bunlar olurken bedensel duyumlarınıza dikkat edin. Bu travmanın stresi bedeninizde nereye kaydedilmiş? Bunlar bilinçaltınızın size verdiği ipuçlarıdır. İpin ucunu tutup yaralı çocukluğunuza gidebilirsiniz.
Sayfa 208Kitabı okudu
Öfkelenmeye ve hoşnutsuzluğa mahal vermeyen bir adam içinde gücü, sağlam sinirleri ve yürekliliği barındırır. Çünkü zihin hislerden bağımsız olmaya ne kadar yakınsa, güçlü olmaya da o kadar yakındır. Öfke de üzüntü gibi zayıflıktır. Çünkü her ikisi de yaralanmaya ve teslimiyete neden olur.
Sayfa 120 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Franz Kafka en yakın arkadaşı Max Brood'la tatsız bir olay yaşadıktan sonra şu vurucu cümleyi kuruyor: "Beni üzecek gücü sana verdiğim için kendimden özür dilerim."
Değişmez bir şekilde iç dünyanızı iyileştirmeye karar verirseniz arzu ettiğiniz dış dünyadaki koşulu yaratabilirsiniz.
Sayfa 93 - Başarıya Giden YolKitabı okudu
Yine aynı anda bu adamın ruhunda bir kararsızlık belirdi. Savcı ile suçlu arasındaki mücadelenin heyecanından başka bir duygu yaşamadan şimdiden sanıklar için birçok kez ölüm cezası talep etmiş ve yargıçları ya da jüri heyetini etkileyen dokunaklı hitabet gücü sayesinde mahkûm ettiği bu sanıklar onu hiç endişelendirmemişti çünkü o sanıklar suçluydu ya da en azından Villefort öyle sanıyordu. Ama bu kez durum farklıydı: Bu müebbet hapis cezasını mutluluğa kavuşmak üzere olan bir masuma veriyor, onun sadece özgürlüğünü değil mutluluğunu da elinden alıyordu, bu kez savcı değildi, cellattı.
Sayfa 98 - Savcı VillefortKitabı okuyor
"Bence başarısızlıklarımız; kadere yeterince güvenmemekten ve elimizde olmayan bir gücü, kendi davranışımıza bağlamaktan geliyor."
Reklam
Bir kızcağızın fotoğrafını çekmek istediler.Nasılsa kendisinde"haya"dan bir eser kalmış.Herhalde yaradılışından gelen ve kadınlığının tabii neticesi bir duygu... Mayolu olarak plajda gezinirken bir poz aldırmak ister,kumların üzerine oturur. Az da olsa hayası var ya...Tesirini gösterir ve kızcağız bacakları kapalı bir şekilde oturmaktadır.Fotoğrafçı "ilerici"bir resim almak ister ve kıza bacaklarını açmasını teklif eder.Fakat kız bu teklifi reddeder.O zaman fotoğrafçı,kıza manidar bir eda ile bakar ve: "Tuhaf şey!Ayol sen çiftçi kızı mısın yoksa?"der.Bunun üzerine,az da olsa mevcut olduğundan bahsettiğimiz haya uçup gider.Artık bütün vücut organları hürriyete kavuşmuştur:Bacaklar rahatlıkla sonuna kadar açılır.Şimdi her şey yolundadır."İlerici"(!)bir poz alınmıştır... İradesi zayıf müslümanlara karşı Haçlı emperyalizmi işte bu taktiği kullanıyordu "Yoksa siz gericimisiniz?"deniyordu.Bunun üzerine,zaten müphem bir şekilde mevcut olan"direnme gücü"de yerini"teslimiyet"e bırakarak uçup gidiyordu. Avrupa"medeniyeti!",tedbir,irade ve mantıktan mahrum bırakılan İslam dünyasında "mecburi" kabul edilen yolda işte böyle ilerledi.
Sayfa 164
Duygularım darma dağın anlayamazsın...
& Duygu ( emotion ) aslında '' karışıklık , rahatsızlık '' anlamına gelir. Bu sözcük Latince bir sözcük olan ve '' karıştırmak , rahatsız etmek '' anlamına gelen emovere'den gelir. &
Sayfa 48 - @akasayayinlariKitabı okudu
Beden size daima doğruyu söyleyecektir...
& Eğer zihninizi gerçekten tanımak istiyorsanız, beden size daima doğruyu söyleyecektir, bu yüzden duyguya bakın, ya da daha iyisi, onu bedeninizde hissedin. Eğer onların arasında belirgin bir çatışma varsa, burada düşünce yalan, duygu gerçeği söylüyor olacaktır. Bu sizin kim olduğunuzla ilgili en yüksek gerçek değil, o sıradaki ruh halinizle ilgili görece gerçek olacaktır. &
Sayfa 46 - @akasayayinlariKitabı okudu
Deneyimleyebileceğimiz en güzel ve en derin duygu bilinmeyeni hissetmektir. Gerçek bilimin gücü işte budur. Kendisini, bizim en yavan becerilerimizin ancak en ilkel biçimde oldukları zaman idrak edebilecekleri, en yüce bilgelik ve en muhteşem güzellik olarak göste- ren, kavrayamadığımız bir şeyin gerçekten var olduğunu bilmek - bu bilgi, bu duygu, gerçek dindarlığın çekirdeğinde işte bu bulunmaktadır. -Einstein
Reklam
"Kendi güçsüzlüğüm; başkalarının gücü kudreti üstüne beslemem gereken düşünceleri, hiç değiştirmez."
Tam olarak ne ifade ettiğini, anlayan biri özet geçebilir mi?
"Duygu (emotion) aslında "karışıklık, rahatsızlık" anlamına gelir. Bu sözcük Latince bir sözcük olan ve "karıştırmak, rahatsız etmek" anlamına gelen emovere'den gelir. Sevgi, sevinç ve huzur Var'lığın derin halleridir, ya da daha doğrusu, Var'lığa içsel bağlılık halinin üç veçhesidir. Böyle olduklarından, onların bir karşıtı, zıddı yoktur. Çünkü onlar zihnin ötesinden kaynaklanırlar. Öte yandan, duygular, dualistik zihnin bir parçası olduklarından, zıtlar yasasına tâbidirler. Bu basitçe, sizin kötü olmadan iyiye sahip olamayacağınız anlamına gelir. Böylece, aydınlanmamış, zihinle-özdeşleşme halinde, bazen yanlış bir biçimde sevinç olarak adlandırılan şey, çoğu kez, sürekli değişen acı/haz döngüsünün kısa-süren haz bölümüdür. Haz daima sizin dışınızdaki bir şeyden alınır, oysa sevinç içinizden yükselir. Bugün size haz veren bir şey yarın acı verebilir, ya da o gider ve yokluğu size acı verir. Ve çoğunlukla sevgi olarak görülen şey bir süre haz ve heyecan verici olabilir, ama o bağımlılık yaratıcı bir tutunma, bir anda zıddına dönüşebilecek bir aşırı muhtaçlık halidir. Böylece birçok "sevgi" ilişkisi, başlangıçtaki esrime hali geçtikten sonra, "sevgi" ile nefret, çekim ile saldırı arasında gider gelir."
"Temelde, tüm duygular sizin ismin ve formun ötesinde kim olduğunuzla ilgili farkındalığınızı yitirmenizden kaynaklanan bir ilk, esas, ayırt edilmemiş duygunun biraz değişmiş halleridir. Onun ayırt edilmemiş doğasından ötürü, bu duyguyu tam olarak tarif edecek bir isim bulmak zordur. "Korku" bu duyguya yakındır, ama sürekli bir tehdit duygusunun ötesinde, o ayrıca derin bir terk edilmişlik ve eksiklik duygusu da içerir. En iyisi, o temel duygu kadar ayırt edilmemiş bir terim kullanıp, ona basitçe "acı" demek olabilir. Zihnin başlıca görevlerinden biri bu duygusal acıyla savaşmak ya da onu uzaklaştırmaktır ki bu onun ardı arkası kesilmez faaliyetinin nedenlerinden biridir, ama zihnin yapabileceği tek şey bu acının üzerini geçici olarak örtmektir. Aslında, zihin bu acıdan kurtulmak için ne kadar uğraşırsa, acı da o kadar büyür. Zihin bunun çözümünü asla bulamaz ve sizin de bu çözümü bulmanıza izin veremez, çünkü o kendisi bu "sorunun" asli bir parçasıdır"
Geçmiş ••°~
"Yap hadi!' dedi Grim nefes nefese. Isla ilk oku çekip çıkardı ve Grim bir küfür savurdu. Yarasına iksiri dökerken Grim acıyla böğürdü. "Bir düzine kadar ok var, bu yüzden dişini sıksan iyi edersin," dedi Isla onun sözlerini kısmen tekrar ederek çünkü Grim'in uyanık kalması gerektiğini biliyordu. "Yoksa acının faydalı olduğunu unuttun mu?" "Benimle alay etme!" dedi dişlerini göstererek. "'Bu doğru." Isla gözlerini devirdi. "Sana bir sır vereyim, Kalp Yiyici." Isla sonraki oku çıkarırken yüzünü acıyla buruşturdu. "Acı seni güçlü kılar." Isla katılmadığıı gösteren bir ses çıkardı. "Kılmaz. Buna ancak bir Nightshade inanır.' "Tam tersi," dedi Grim, acı çekiyor olsa da dudakları neşeyle kıvrıldı. "Bu bir iedal değil. Duygu gücü besler. Ve acı en güçlüsüdür "
Sayfa 306 - ParolaKitabı okudu
Beni üzecek gücü sana verdiğim için kendimden özür dilerim.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.