Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.6
Seher
Seher
@dyllxt
38 okur puanı
Aralık 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Asla Asla İnceleme
Asla Asla. Bu kadar güzel bir konuyu neden bu kadar hafif ve kısa bir şekilde incelediniz ya neden! Kitabın konusu normal bir okul gününde okul koridorunda bulunan Charlie’nin başta adı olmak üzere hayatına dair hiçbir şey hatırlamıyor oluşu. Charlie bir kaza sonucu hafıza kaybı yaşamıyor. Birden bire geçmişine dair, kim olduğuna dair her şeyi unutuyor. Ve erkek arkadaşı Silas’ta aynı durumu yaşıyor ve kimseye belli etmemeye çalışıyor. Bu ikilinin geçmiş hayatlarına dair gerçekleri öğrenmeye çalışırken yaşadıklarını okuyoruz. Şimdi geldik benim sinir olduğum konulara. Birincisi neden bu kadar kısa iki kitap halinde basmak yerine bütün daha düzgün 380 sayfalık bir kitap halinde basmadınız? İkincisi neden tüm olayları oldu bittiye getirip hızlı bir şekilde kaleme aldınız? Eminim ki bu konu çok daha uzun ve detaylı güzelce işlenebilirdi. Ve üçüncü en sinir olduğum nokta. NEDEN TÜM OLAYLAR AŞIRI SAÇMA BİR YERE BAĞLANIYOR? Tamam anladık romantik kitap yazarısınız ama bu konu çok daha iyi yerlere bağlanabilirdi. Gene de konusunun güzelliği ve akıcı olmasından dolayı birinci kitaba 10 ikinci kitaba 9 verdim. Eğer dediğim üç unsur daha düzgün olsaydı kesinlikle 10/10 verirdim. Zaman geçirmelik akıcı ve gerçekten sizi içinize çeken bir kitap.
siyah kuğu inceleme
SPOİLER!!!!!!
Ağlamam bittiğine göre inceleme yazmaya başlayabilirim. Normalde inceleme yazmaya başlamadan önce kafamda neler yazacağımı düşünürüm fakat bu sefer böyle bir şey yapmadım. Siyah kuğu benim için çok ayrı. Beyza Aksoy da öyle. Hal böyle olunca ben zaten beğeneceğimi bile bile başladım. Sonunda Nil’in hafızasını kaybedeceğini bilerek. Bu kitap beni çok yaraladı. Pamir’in başlarda Nil’e karşı davranışları beni çok kırdı. Bilmiyorum hiç bir zamam onların yaşadıklarını anlayamam ama gene de Nil’in ailesi eğer ona bir açıklama yapsaydı olaylar bu noktaya gelmezdi gibi geliyor. Pamir ve diğerleri bunu saklamasaydı böyle olmazdı gibi hissediyorum. Bu yüzden çok yaralıyım. Öte yandan bu kitapta sadece sonda değil başından itibaren çok yerde ağladım çünkü Beyza gene Beyzalığını yapmış ve o kadar karanlık (?) bir duygu içerisinde yazılmış ki ağlamasam olmazdı. Kurgu ve konu olarak çok sevdiğim bir seri olması dışında Beyza’nın kalemini seviyor olmam zaten direkt 10 vermeme neden oldu. Öte yandan Nil gerçekten o kadar sevdiğim bir karakter oldu ki<3. Zifir’in ölmesi o kadar üzücüydü ki. Melih’in duyguları tahmin ettiğim bir şeydi ama keşke daha fazla üstünde dursaydı kitap. Ve Pamir’in gerçekleri öğrenmesini isterdim. Bazı noktaların havada kaldığını düşünüyorum Klasik açık uçlu Beyza sonuydu. Eğer okumayı planlayan varsa konusuna bakarak eğer tarzına uygunsa okuyabilir ama zaten yukarıda en büyük spoilerı verdim.
Kahve Soğumadan Önce
Kahve soğumadan önce kitabı beni konusuyla cezbetti ve şans vermeliyim diye düşündüm. Asla ağır olmayan yazım tarzı sayesinde kitap su gibi akıp gidiyor. Eğer reading slumptaysanız kesinlikle sizi çıkaracak bir kitap. Kitabın kurgusunu çok beğendim. İçerisinde sandalyeye oturan 4 kişinin öyküsü bulunmakta. Çok hızlı bir şekilde okunabilecek ve zaman geçirmelik bir kitaptı.
Okur Takip Önerileri
sessiz hasta inceleme
Bugün gerçekten mükemmel bir kitap ile gelmiş bulunmaktayım. Bu kitap hakkında ne desem bilemiyorum. Beni konusu cezbetmişti çünkü bilenler bilir ben gerçekten gerilim-polisiye tarzı eserlere bayılırım. Ama bu kitabın bu kadar güzel olacağını tahmin etmemiştim. İlk olarak şöyle başlayabilirim. Kitabın yazım tarzı ağır değil. Yani gerilim okumak istiyorum ama yazım dilinin ağır olmasından kaynaklı çekincelerim var diyorsanız bu kitaptan korkmayın. Gerilime başlangıç için ve gizem türüne başlangıç için çok güzel bir kitap. Çoğu bu tarz kitaba nazaran kitap direkt olarak konuya giriş yapıyor. Uzun uzun betimlemeler ile okuru sıkmadan su gibi akıp gidiyor. Kurgusuna bayıldım. Gerçekten çok güzeldi ve şaşırtmalı sonu ise beni kendine aşık etti. Sonu böyle olmasaydı bile kurgusuna 10/10 verecektim ama bu son ile benden /10 aldı. Okumayı düşünen ama erteleyenler varsa -benim gibi- hemen alıp okusunlar. Gerilim, gizem ve gerçekleri açığa çıkartma tarzı konuları seviyorsanız kesinlikle bakın bu kitaba.
Roger Ackroyd Cinayeti İnceleme
İşte o mükemmel kitap. Başta 9,5 vermiştim ama sonra puanımı 10/10’a çevirdim. Hangi kısımdan başlasam diye düşünüyorum. İlk olaral Agatha Christie’ne başlamak için gerçekten HARİKA bir kitap. Başlarda “tamam klasik bir polisiye romanı, katili bulacağız bu kadar basit” desemde sonunda beni o kadar şaşırttı ki. İşte bu gerçekten bu kitabı neden bu kadar beğeniyorlar bunu anladım. Kitabın en güzel kısımlarından biri olayı dedektif değil bir doktorun anlatıyor oluşu. Yani bizde diğer karakterler gibi dedektifin ne düşündüğünü ancak onun söylediği kadarıyla anlayabiliyoruz. Bu durum beni gerçekten sevindirdi. Resmen kendim olayın içindeymiş gibi hissettim. Polisiye sevenler için gerçekten bir şans verilmesini öneririm.
Nefret Oyunu İnceleme
Çok güzel zaman geçirmelik bir rom-com kitabı ile geldim bugün. Bu kitap tam olarak ağır kitaplar okuduktan sonra ara vermelik çok tatlı ve eğlenceli bir kitap. Oldukça eğlenerek okudum ve karakterlerimiz arasındaki ilişkiye bayıldım. Erkek karakterimiz gerçekten kadın karaktere değer veriyor oluşu beni çok mutlu etti. Başlarda biraz “hadi artık olaya gelin” dediğim oldu fakat gene de çok beğendim. “Enemies to lovers” okumak isteyenler için gerçekten öneririm.
çürük vişne- veca inceleme
Tekrardan merhaba. Ne kadar seveni varsa o kadar da nefret edeni olan bir serinin ilk kitabı ile geldim. Nefret eden kitleyi az da olsa anlayabiliyorum ama benim gayet sevdiğim bir kitap oldu. Kızımızın yaşadıkları beni oldukça üzdü. Bazıları kızın kendisini savunmasını söylüyordu ama şundan emin olalım her gün böyle bir duruma maruz kalsak ne kadar sesimizi çıkartabiliriz ki? Kızın ve oğlanın tanışma kısmı biraz fazla klişeydi ama ondan sonra klişeler çokta gözümüze batmıyordu. Sadece şu durumdan nefret ettiğimi söyleyebilirim. Kızın “ilahi” bir güzelliği var ama okulda hep eziklenen kişi vs. Bu durumu pek sevmedim açıkçası. Onun dışında güzel bir kitaptı. Kimileri çok sevmiştir fakat Bora karakterini sevmedim. Benim incelemelerimi ve benim kitap zevkimi bilen bilir aşk üçgenlerinden nefret ederim. Dayanamayacak derecede sevmiyorum. Ondan kaynaklı Bora karakterini sevmiyorum ama ana erkek karakterimiz Asrın’ın korumacı tavırlarını oldukça sevdim. Fakat sonda yaptığı neydi. Tribal enfeksiyon geçirip bir anda öyle bir şey demesi gerçekten beni çok şaşırttı. Serinin geri kalanını alacağım. Şimdiden keyifli okumalarr!!
kehf inceleme
Merhabaa, umarım gününüz güzel geçiyordur. Yeni bir inceleme ile geldim bugün. Okuyalı uzun zaman olmuş bir kitapla birlikteyiz. Hemen yorumumu yapmak istiyorum. İlk başlarda baktığımızda konun klişe olduğunu görüyoruz fakat yazar -canım Binnurcuğum- kitabı o kadar akıcı bir şekilde yazmışki ne ara başladı ne ara bitti anlamıyorsunuz. Çoğu kişi bu seriye başlamaktan 780 sayfalık kitaplar olduğu için çekiniyor fakat yazarın kalemi gerçekten su gibi. Zaten serinin yeni baskısı çıktı fakat yeni baskıda bir kaç durum değiştirilmiş şekilde. Ben açıkça söyleyebilirim ki eski halini daha çok seviyordum. Bu baskının karakterleri daha güzel yansıttığını düşünüyorum. Başlarda Karan -ana erkek karakter- klasik kötü çocuk gibi gözükse de gene de yaşadıkları duruşu ve davranışları sayesinde bundan daha fazlası olduğunu görüyoruz. Gayet beğendiğim bir kitaptı. Karakterlerin arasındaki o ilişkiyi ve yan karakterleri oldukça beğendim. E beğendiysen neden 7 verdin diyebilirsiniz bunun cevabı çok belli. 9-10 verdiğim kitaplarla bu kitabı karşılaştırdığım zaman çok net bir şekilde bu kitaba 7den fazlasını veremeyeceğimi görüyorum. Bunun kitabın sorunu olmadığını belirtmek isterim. Sadece benim standartlarım biraz daha yüksek. Kitabı bitirdikten sonra hemen 2. kitabı sipariş verip onu da bitirmiştim. Onun da incelemesini atacağımm. Şimdiden keyifli okumalar!!
veda caddesi- cevf inceleme
Tekrardan merhaba. Bu sefer sizi çok uzun tutmayacağım. İncelemeyi daha kısa tutacağım çünkü üstüne pek fazla konuşabilecek bir şey yok. Karakterlerimizin tanışma hikayesini oldukça beğendim fakat sırf kızımızın ana karakter ile aynı evde olsun diye yapılan şu “bu caddeye giren çıkamaz” mantığındaki caddeye yabancı sokmayız tarzı durumu pek sevemedim. Onun dışında kitap klişe barındırıyordu fakat çok fazla göze batan bir durum değil. Kitapları zaten klişeler oluşturur önemli olan yazarın onları nasıl kaleme aldığı. Bu konuda yazar hakkında güzel şeyler söyleyebilirim çünkü akıcı bir dille yazılmış ve çabuk bir şekilde bitebilecek bir kitaptı. Kitabı beğendim. Gençlik tarzında yazılan çoğu kitaptan farksız değildi. Gene de sardığını söyleyebilirim. İkinci kitabını da satın aldım çünkü olayların içine aksiyon gireceğini hissettim. Şimdiden keyifli okumalar!
LORDLAR VE VARİSLER İNCELEME
Tekrardan merhabaa, 7 günde bitirdiğim bir kitapla geldim bugün. Oldukça fazla yazmak istediğim şey var şuan. Hangisinden başlasam diye düşünüyorum. İlk olarak bu kitabi neden 7 koca günde anca bitirebildim? Bunun nedeni kitabın ilk 250(?) sayfasının olaylara giriş olması karakterleri tanıma çabamızla uğraştıran ve her fantastik seride olduğu gibi
bana dokunma inceleme
Yeni bir kitapla merhaba bu kitabı sevdim mi sevemedim mi tam kendim de karar verememiş bulunmaktayım. Sevdim desem tam sevemedim sevmedim desem ayıp olur. Tam ortalarda bir yerde kaldım. Böyle düşünmeme rağmen 7 puan verdim çünkü genel olarak 7den fazlası en azından ilk kitap için benden çıkmazdı. Kitabın konusu: Juliette adındaki bir kızımızın dokunduğu kişileri öldürme gücüne sahip olması ve onu bir hücreye kapatıp ona canavar damgası vermelerini anlatıyor. Tabi daha sonra olaylar karışıyor. Aslında baktığımızda Juliette’nin yaşadıklari beni çok üzdü çünkü gerçekten o yaşlardaki gençlerin ne kadar acımasız olduklarını şuan bizzat gözlerimle görebiliyorum. Aslında onlar icin günlük eğlencesine bir olay Juliette de oldukça hasar bırakmış gözüküyor. Uzun yıllar boyunca insanlar tarafindan ötekileştirilmiş olmasi beni üzdü çünkü hâlâ toplumda bu sekilde ötekileştirilen insanlar var. Kitabimiz tam bir distopya ama yandan gelen romantiklik ile harmanlanmış diyebiliriz. Kitabi bir noktada beğendim ama kesinlikle yazılışında bir sorun vardı. Nasıl desem betimlemeleri azdı aslında ne ara olaylar oldu bitti hiçbir şey anlamadım gerçekten. Çevirisi yüzünden mi böyle yoksa yazar gerçekten bu kadar üstten mi anlatmış konuyu bilmiyorum ama umarim serinin diğer kitaplarında bu olay çözülür çünkü seri tam 6 kitap ve ben serileri yarım bırakmayı sevmiyorum. Size önerim eğer distopya okumak istiyorsanız aman romantiklik olsun biraz aksiyon yaşayalım diyorsaniz alıp bitirmelik basit bir kitaptı yazım geneliyle. Ben 10 üzerinden 7 verdim taş çıkartsa 8 olurdu ama olamadı maalesef.
evelyn hugo’nun yedi kocasi inceleme
Evet bugünki incelemem aslında Ocak ayında okumuş olduğum “Evelyn Hugo’nun Yedi Kocası” adlı eser. Bu kitabı ne kadar beğendiğimi söylemeden duramıyorum resmen. Konusu: Hollywood’un en parlak yıldızlarından olan Evelyn Hugo’nun bir muhabire hayat hikayesini anlatması. Taylor Jenkins Reid zaten kalemi sayesinde kalbimi çalmış bir yazardı çünkü kendisinin “Daisy Jones ve The Six” adlı eserinde olayları nasıl ele aldığını gördüm. Kurguyu okuduktan sonra gerçkten Evelyn Hugo diye biri var mi diye düşündum çünkü bu kadar gerçekçi bir yazım bi an bunu düşündürüyor. Evelyn’nin şöhret olmak için bu yolda verdiği fedakarlıklar, şöhret olduktan sonra yaptığı şeyler hakkında uzun uzun konuşabilirim. Aslında bir noktada çoğu yerde Evelyn’den ne kadar nefret ederseniz edin onun yerinde olsam ben de öyle yapardım demekten vazgecmiyorsunuz. İnsanlarin aslında dışarıdan gözüktüklerinden çok farklı olduğunu bir kez daha anlamakla birlikte empati duygunuzun geliştiğini hissediyorsunuz. Kitabın sonu gerçekten insanı üzüyor. Açıkça bunu söylemek istiyorum çünkü bazı kişiler bunu bilmek istiyor. Evelyn’nin 79 yaşında olmasına rağmen muhabir ile olan konuşmaları o kadar güzeldi ki. Evet kitabın başları birazcık sıkıcı gelebilir. En azından bende böyle olmuştu. Fakat gerçekten kitap açılıyor ve su gibi akıyor. Kitap hakkında daha fazla söyleyecek bir şeyim yok. Kitabı okuyan kişiler bana yazarsa uzun uzun konuşabiliriz. Herkese önerdiğim çok güzel bir eser kendisi.
Gece Yarisi Kutuphanesi
Aslinda kitap oldukça kısa bana gore (282 sayfa) fakat ben bu kitabı 11 günde bitirdim. Bunun kitabın suçu olduğunu düşünmüyorum. Ben bir türlü kitabın içine giremedim tam olarak. Ama tam içine girememiş olmama rağmen aşırı bayıldığım bir eser oldu. Kurgusu o kadar güzeldi ki. Ayrıca konusu kesinlikle kişiyi içine çekiyor. Kitabın konusu: Artık hayattan bıkmış olan Nora’nın intaharı sonuçunda bir kütüphaneye gelmesi diğer bir adıyla ölümle yaşam arasında kalması. Bu kütüphanedeki kitaplar Nora’nın ihtimallere göre yaşayabileceği hayatlar. Konusu bence çok güzel ve bu tarz konulara sahip eserlerin artmasını istiyorum aslında. Sadece orta kısımlarda bu sahne bitsin artık dediğim bir kaç tane yer oldu ondan dolayı 1 puan kırdım. Kesinlikle herkese tavsiye ederim
verity inceleme
Çok beğenerek okuduğumu söylemekle başlıyorum ilk olarak. Konusu ger ne kadar başlarda muhteşem durmasa da Hoover konuyu öyle bir ele almış kı gerçekten hayran olunası. Aslında bakarsanız bu yazım tarzı kesinlikle Hoover’ın yazdığı eserlerden çok farklı. Hoover genel olarak hep yazdığı romantik ve dram eserleriyle bilinirken ortaya bu kadar güzel bir psikolojik gerilim eseri koyması bu kadının her tarzı muhteşem bir şekilde ele alabildiğini gözler önüne seriyor. Kitabın konusu: Lowen adındaki bir yazarın bazı finansal sıkıntılar yaşaması ve karısı Verity öldüğü için yazdığı seriyi bitirememiş olan Verity’nin serisini bitimesi için Lowen’a iş teklif eden Jeremy’i konu alıyor. Kitabın asıl noktasına geldiğinizde şok yaşıyorsunuz. “Bir insan nasıl böyle olabilir?” sorusu kafanızda yankılanıyor. Gerçekten bazı sahneleri ürpererek okuduğumu açıkça söyleyebilirim. Sonu hakkında da tek söyleyebileceğim şey gerçekten şok ediciydi. Herkese önerdiğim bir kitap değil maalesef çünkü gerçekten kitapta bazı tetikleyici (?) unsur var bundan kaynaklı eğer psikolojik gerilim seviyorsanız gerçekten çok severek önerdiğim bir eser.
umutsuz inceleme
Çok sevdiğim yazar olan @colleenhoover ‘ın çok sevdiğim eserlerinden birini paylaşmasam olmazdı. Hoover’ın çoğu kitabının Türkiye’de baskısı olmaması beni üzüyor çünkü gerçekten ortaya güzel eserler çıkartan bir yazar kendisi. Ben bu kitabı ikinci elden satın almıştım. Kitabın konusu Sky adındaki lise son öğrencisinin Holder adındaki bir çocukla tanışması ve yaşadıkları olayları anlatıyor. Kitabın yarısına kadar kendime aynen “Tam bir amerikan gençlik dizisi gibi.” dedim fakat Hoover gene yapmış yapacağını ve kitabın ortasındayken bir gerçeği yüzünüze çarpıyor. Beni oldukça etkileyen bir kitap oldu. Eğer romantik, gençlik ve dram seviyorsanız Hoover’ın kalemine şans verebilirsiniz.
akhilleus’un sarkisi inceleme
Her ne kadar kendimi hala iyi hissetmesem de artık incelemeyi yazmam gerekiyor. Spoiler yememe rağmen beni şoka uğratan bir kitap oldu. Uzun süredir yazım dili basit olan gençlik romanları okuduğum için bu kitabı okurken bazen ilerlemiyormuş gibi hissettim. Özellikle orta kısımlarda eh bugünlük bu kadar yeter dedim ki normal zamanda ben kitabı bitirene kadar elimde bırakmam. Ama bitirmek için devam etmek istedim ve devam ettikçe kitabın ne kadar güzelleştiğini fark ettim. Eğer 220. sayfaya kadar kitabı yarım bırakan varsa bence devam edip bir şans vermelisiniz çünkü oralardan sonra kitap gerçekten açılmaya başlıyor. Eğer konusuna gelecek olursak yarı tanrı olan Akhilleus ve can yoldaşı Patroklos’un yasadıkları şeklinde söyleyebilirim. Aşırı beğenmemin yanı sıra oldukça güzel bir kurgu olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Fantastik kurguları pek fazla sevmeyen ben bu kurguya BAYILDIM. Sonu için hala üzgün olmakla beraber artık herkese severek önerebileceğim yeni bir kitap oldu. Okuyun okutturun<3 10 yıllık uğraşı için Miller’a teşekkür ederim kesinlikle o kadar uğraşa değmiş.
