Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Başındakilerin kazandıklarını sonundakiler de kazanabilirler. En son gelenlerden biri veya bir cemaat en öndekilere yetişebilir. Kıyamete kadar Ebu Bekir olma yolu açıktır. İnfak edip Abdurrahman olmak isteyen olabilir. Osman olmak her zaman mümkündür. Halid olmak isteyenler için imkanlar vardır. İmam olup A'zam olmak isteyene kütüphaneler açıktır. Selahaddin için cepheler hazırdır.
Şerrin içinde Hayır!!
Gözyaşlarının dili şikayet dilinden daha fasihtir. Affedilmeye giden en kısa yol ağlamaktır. Dualarının kabul edilmesinin anahtarı ümitli olmaktır. Ve son olarak Allah'a Hüsnü zannetmek ve rahmetinden ümit var olmak amel olmadan bir şey ifade etmeyecektir. O halde önden ücreti öde, sonra nimetleri bekle.
Reklam
Tövbe sancağını kaldır: dua kabul edilmesi için gerekli olan parola: inabet (kötülükleri terk edip Allah'a yönelmek)tir. sen ona fiillerinle savaş açmışken nasıl senin taleplerini yerine getirsin ve senin sözlerine güvensin
Muazzam...
Söylediğin sözlerle kendine haksızlık edip, suç işleme. Dilinin, başarısız eylemlerine ve hayal kırıklığına uğramış duygularına liderlik etmesine izin verme…
NUR RİSALELERİNDE İTİKADİ MESELELER
ÖLÜLERİN TASARRUFU "Özellikle, Allah adamı Hz. Abdülkadir, Gavs-ı A'zam, "ol" der "olur" dairesinin kutbu..."(1) "Hazret-i Mevlânâ (Halid-i Bağdadi) (K.S.) Hindistan'dan Tarik-ı Nakşîyi (Nakşi tarikatını) getirdiği vakit, Bağdat dairesi, Şah-ı Geylânî'nin (K.S.) ba'delmemat (ölümünden
Sayfa 477Kitabı okudu
İşte Ebu Bekir Sıddık (r.a), Halid bin Velid (r.a)'e Irak'ta bir zafer kazandığı sırada şöyle bir mektup gönderiyor: Niyetin ve itibarın seni küçük düşürmesin. Allah'a dayan ki sana yardım etsin. İçine bir gurur girmesin, yoksa hüsrana uğrar, kaybedersin. Amelini göstermekten sakın! İyilik Allah'tandır. O, mükafat verendir."
Sayfa 49 - Zafer ve iktidar vaad edilen nesilKitabı okudu
Reklam
İnsanlar kitap okuma konusunda birbirinden farklıdırlar. Kimisi basiretli, kimisi şaşı, kimisi kör ve kimisi de gözünden rahatsızdır. Bunlar gözlerin değil basiretlerin, görünenlerin değil gönüllerin nitelikleridir.
Boş konuşan, günahlara dalan, göbeği ayı göbeği oluncaya kadar haramdan beslenen kimselere gelince, o kimseye huşu ve rahatlık nasıl gelsin?! Bugün bu çoğu insanın halidir. Kalp katılığına sebep olacak şeyleri birbiri ardınca yapıyorlar sonra namaza kalkıp mucize talep ediyorlar ve fütuhat bekliyorlar. Halbuki her bir azası diğerinden şikayetçi. Her biri bir başka belde ya da semtte. Kalbi ise sizlere ömür.
Secdeyi uzatmak Hz. Peygamber'in (sallallahu aleyhi ve sellem) özelliklerindendi. Secdesi elli ayet okuma miktarı kadar olurdu. O (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle diyordu: "Sizden biri namaz kılacağında rükûunu tam yapsın. Secdelerinde gagalar gibi davranmasın. Bu, bir veya iki hurma yiyen aç kimsenin durumuna benzer. İki hurma neyine yetecek?!" Aç kimseye bir veya iki lokmanın yetmeyeceği ve bunlarla o kişinin doymayacağı gibi namazı için vakte sahip olmayan aceleci kimse de namazın tadını asla hissedemeyecektir. Namazın lezzetini duyma hissini kaybedecektir. Belki de hisleri namazdan sıkılma ve namaza karşı tembelliğe dönüşecektir.
Dua
O halde biz de her iftardan önce 10 dakikamızı ayırarak güzelce abdest alalım, kıbleye yönelelim, avuçlarımızı el-Âli, el Kadir olan Rabbimize yalvararak açalım ve Filistin'de Irak'ta Çeçenistan'da ve diğer İslam beldelerinde zorluklarla mücadele eden kardeşlerimizden belaları kaldırmasını isteyelim. Mücahidlere,değil malıyla, bir dil hareketiyle bile destek destek olmayan, duasında bile cimrilik yapıp sonrada samimi olduğunu iddia eden birisinin şehadeti arzuladığına kim inanır?
Sayfa 103 - NidaKitabı okuyor
Reklam
İBRETLİK KISSA
Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Allah'ın yasakladığı sınırları çiğnemeyip onlara riayet edenler ile çiğneyenler, bir gemide kur'a çekip de kimisine geminin üstü, kimisine de altı düşen kimseler gibidir. Alt katta bulunanlar susadıklarında üst kattakilere gidip, 'Geminin bizim hissemize düşen yerinden bir delik açıp da su alsak ve sizi rahatsız etmesek' derler. Eğer izin verirlerse hep birlikte boğulurlar, ama engel olurlarsa hep birden kurtulurlar. " İbni Hacer şöyle der: İslâmî hükümler uygulanırsa hükümleri uygulayanlar da hükümlerin uygulandığı halk da kurtulur. Aksi halde günah işleyenler yaptıklarından dolayı, ona seyirci kalanlar da susmalarından dolayı helak olup giderler. Sözlerin en doğrusunu söyleyen ne güzel söylemiştir: "Bir de öyle bir fitneden sakının ki o, içinizden sadece zulmedenlere erişmekle kalmaz. (umuma sirayet ve hepsini perişan eder) "Enfal 25" Peygamber (s.a.v) de şöyle buyurmuştur: "İnsanlar zalimi görüp de onu zulümden uzaklaştırmazlarsa, Allah'ın gazabının kapsamına onları da alması pek yakındır.
Sayfa 203Kitabı okudu
İyiye Davet
İbni Mesud (r.a)'a, "Yaşayan ölüler kimlerdir?" diye sorulduğunda o şöyle cevap vermiştir: "İyiyi iyi olarak bilmeyen; kötülüğü de kötülük olarak bilmeyenlerdir."
Sayfa 202Kitabı okudu
Peygamber (s.a.v) salih kadını nitelerken şöyle buyurmuştur: "...Baktığı zaman gönlüne huzur verir..."
İbni mace 1887
Bunu neden yapıyoruz ?
Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Eğer eşlerinden birine devamlı olarak iyilik yapsan sonra senden bir şey görse 'Ben senden hiçbir hayır görmedim ki...' der." • Tayyibi şöyle der: Bu durum şüphesiz ki onların imanlarını eksiltir.
Niye bu nankörlük ?
Saf rikkat ve diyet:)
Muhammed b. Vasi şöyle der: Bir kimse az yemek yerse kavrayışı artar ve kavradıklarını başkalarına da anlatma yeteneği artar. O kişi saf ve rikkatli olur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.