Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ebubekir ÇİFTÇİ

Ebubekir ÇİFTÇİ
@ebubekirciftci
Hadan-ül Benna ve mücahit ruh...
Hasan Ali benna'nın gençlerle alakası ve onlara tesiri Mısır'la sınırlı kalmadı. Risaleleri yayıldı, dağıldı. Hareketinin güzelliği, samimiliği herkese misal oldu. Bu dava, ruhlarda manevi bir alev halinde yanıyor. Bu iman kurumayan, bitmek, tükenmek bilmeyen bir kaynaktır. Bu yol Allah'ın yolu, İslam'ın nuru Kur'an'ın gösterdiği Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellemin aşkı ve davasıdır ve kıyamete kadar bakidir.
Reklam
Mehmet Akif ve Vatan...
"İbrahim Bey, ben yalan söylemem Allah'ım şahittir. Yemin de etmem... Yeminim olsun ki mecalim kalmadı, kendimi toparlayamıyorum. Bu yapılanlar bana çok ağır geldi. Perişanlığımın derecesini size şöyle anlatayım: Secde-i sehivsiz namaz kılamaz oldum. Yahu namazda dalıp gidiyorum. Zihnim öyle perişan..."
Dil ve sadeleştirme (İhsan Bey)
"Evladım, bu sadeleştirme işi milletin cahil bırakmanın bir şekli, bir mazereti ve bir bahanesidir. İnsanlar tembeldir. Kolayı gördükçe gevşer, rahata alışır. Gayret sarf edilerek anlaşılacak eserlerden kaçar. Böylece bir zaman sonra, birkaç nesilde milletin tamamı cahilliğe mahkum olur. Artık ondan sonra bilen, çalışan, düşünen, insanlar yadırganır. İşte o zaman tam felaket demektir."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mustafa Sâdıkur (Şair)
Akif Bey'in sevdiği muharrirlerden olan Mustafa Sadıkur Rafiye de Taha Hüseyin gibi modernistler demişler ki: "Üstat siz çok yükseklerde uçuyorsunuz, üslup ve ifadenizi gençlik anlamıyor. Biraz okuyucunun seviyesizine inseniz!" Üstat Rafi'nin onlara bir cevabı var, eminim Akif Bey de olsaydı böyle söylerdi. Demiş ki: "Yahu ben yerlerde, topraklarda sürünen, cemiyeti biraz yükselsin, nefes alsın, ciğerlerine biraz temiz hava girsin diye semalara, gökdere çıkarmak istiyorum. Siz tavuklarla kartalları bir tutmak, kartalları da tavukların yanına indirmek istiyorsunuz. Ben hepsini Kartal yapmak istiyorum."
İhsan Efendi'nin bakışı ile...
"Size şunu söylemek isterim. Yeni yeni iştir oldum. Şiir okurken yanınızda kamus(sözlük )bulunmayacakmış. Şiiri hiç lügata bakmadan anlayacakmışsınız. Bu nasıl olur? Muhakkak her şiirde lügat'a bakmanızı icap eden kelimeler olur. Bir şair görmüş, bilmiş, hissetmiş, düşünüp taşınmış; en yüksek hislerini, gönlünün, ruhunun, duygularını kağıda dökmüş. Bunun için tabii ki günlük lisanda bulunmayan derin ince manaları ifade eden kelimeler rumuzlar kullanacaktır. Bütün dillerde bu böyledir."
Reklam
Mehmet Akif Ersoy
"Çöz de artık yükümün kördüğüm olmuş bağını, Bana çok görme, İlâhi, bir avuç toprağını!..
Gözyaşına şükür (Cevhere Sultan)
"Aziz evlatlarım, siz tabii benim yoksul evime, sergime değil; gönlüme geldiniz. Şu mübarek günde, bu garibi sevindirdiniz. Allah da sizi sevindirsin. Ne yapalım, biz böyle olduk. Duadan başka elimizden bir şey gelmiyor. Kaderimiz böyleymiş. Eger Cenab-ı Hak her nimet elimizden aldığı gibi gözyaşını da alsaydı da ağlayamasaydım ben ne olurdum." diyerek ağlamış bizi de ağlatmıştı Cevhere Sultan'ın bu sözünü ne kimseden duymuş ne de bir kitapta görmüştüm. Sonraları da ne duydum ne de gördüm.
Ol da gör!
Oğlum, gözünü temiz tut, namahreme, yabancı kızlara bakma. Gözünü günahtan, hasetten, kötü bakmaktan koru... Sözünü temiz tut, günah sözler, çirkin sözler, kaba sözler söyleme... Özünü temiz tut, niyetin iyi olsun, ihlaslı, samimi ol; hasetlik, fesatlık yapma...
Kitaplar...
Diğerleri sanki bir kitabın sayfaları, onlar ise kitapların manası ve ruhu idiler. Kitap okumak ve amel olunmak, bir reçete ise tatbik edilmek için yazılır. Kütüphaneler dolusu kitap veya dolaplar dolusu reçete olsa kullanılmadıktan başkasına verip faydalandırmadıktan sonra neye yarar?
Öğretmen!
Hakikaten bu büyük insanların birbiriyle, hoca ile talebe, şeyh ile derviş münasebetleri pek vefalı, pek samimi, pek fedakaraneydi. İnsanın gözleri bugün de böyle ihlaslı ve candan alakalar, yakınlıklar görmek istiyor...
Reklam
Hürriyet - Özgürlük
İnsan Allah'a kul olunca esaretten kurtulur. Kullara kul olmaz. Nefsine(EGO), paraya, mesleğine, şuna buna kul olmaz.
Zamanla İnsan...
Bir keresinde Peygamber Efendimize : "Veli kimdir ya Resulallah?" diye sorulduğunda, İki Cihan Serveri Peygamber Efendimiz: " Görüldükleri zaman Allah'ı hatırlatan kimselerdir." buyurmuş.
Fransız İhtilali!
Böylece de beşeriyet kuru ve maddeci bir medeniyetin çorak ve ıssız vadisinde, kendi kendisinin yabancısı olarak, gelecek zamanların meçhul istikametlerine belki de felaketlerine doğru kendine bir yol çizmiş bulunuyordu.
Şeriat, tarikat yoldur varana./Hakikat, marifet andan içeru!
Bir şeriat adamı, yani bir teolog demek: dinin materyali ile alakalı nazariye ve mevzuların mütehassısı demekti. Bir mutasavvıf, yani bir derviş ise bu nazariyeleri vahdetçi bir görüşle günlük hayata getirip mücerredi müşahhas mefhumlar halinde yaşayan kimse demekti.
Makam-ı insaniyete kadem basmak!
Fakat artık o Metin îmânı, o sağlam ahlâkı, kendini kula değil, Allah'a ısmarlayan o Serdengeçti ulemâyı ancak kıyıda köşede bulmak kâbildi.
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.