Ne çok güldük ! Gül gül öldük! Gerçekten gülmüyorduk ama gerçekten ölüyorduk. "Güler misin ağlar mısın ?" diyorduk, sanki ikisi yapışık kardeşlermiş gibi. Bir de başka güzel komik lafımız vardı bizim : "Ölür müsün, öldürür müsün?". Bak onu da niyeyse gülerek söylüyorduk. Yeni değil yani, gülmekle ölmek bizim dilimizde kardeşti. Çok güldüğümüz için değil muhakkak. Belli ki gülünecek kadar çok ölüyorduk.
Bundan birkaç yıl önce Chi Chi yaşındaki çocuklar ellerinde silahlarla bu sokaklarda koşuşturuyordu. Ama şimdi onun elinde fotoğraf makinesi var. Devrim, işe budur!
Venezuela"da gerçekleşen devrimi anlatan oldukça sade bir kitap. Uluslararası basın bu ülkede olan biteni yıllarca neo-liberal bir bakış açısıyla anlattığından dolayı, bizden birisinin oraya gidip olan bitenleri böyle güzel bir dille anlatması bence çok önemli. Kitap ülkedeki sosyalizmi çok derinlemesine anlatmıyor ancak ülkedeki sosyalist politikaların neler olduğu, uygulanış şekli ve yoksullar üzerindeki etkisini güzel izah etmiş. Bize çok yakın bir bölge olmadığından bölge hakkında bilgi edinmek bakımından da okunabilecek bir kitap, kitabı okuduktan aynı reformlar Türkiye"de uygulansa neler olurdu diye düşünmeden edemiyorum :)
Bir defter al kendine. Küçük bir defter, cebe sığacak büyüklükte. Herkes yazar olmak zorunda değil, ama herkes yazmak zorunda. Kin biriktirip yarına bugünün rezaletini aktarmak için değil. Bugünün gürültüsünden kaçmak için değil. Günü aklına kazıyıp durmak için de değil. Devam ettiğini kendini göstermek için yaz. Devam edeceğini yaz o deftere. Çünkü ceylanlar, balıklar ve yırtılan tomurcuklar bu bilgiyle devam ettiriyor dünyayı. Onlardan geri kalma. Yaz şimdi büyük harflerle. Devam! Ağır ağır insan olacaksın. Yazdıkça daha çok. Önce bir defter al kendine..