Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

ecrin

ecrin
@ecskisses
herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum hırsızlar polisler açlar toklar uyusun herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
öğrenci
18 Ocak
53 okur puanı
Eylül 2023 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Jim çok geçmeden, ne yaparsa yapsın ona yaklaşamayacağını anladı. Kendine göre bir dünyası olmalıydı onun da, ama Jim'den öylesine uzaktı ki o dünya, erişilecek gibi değildi. Gözlerindeki bakış kolay kolay değişeceğe benzemiyordu; düşmanca, bile bile takınılan bir bakış değildi ki...
Reklam
%15 (47/301)
The 100
The 100Kass Morgan
7.4/10 · 3.699 okunma
Kız, başını kaldırdı ama bakışlarını Clarke'tan kaçırdı. Gözlerindeki yaşlar geride rahatsız edici bir boşluk bırakarak akarken, dudaklarını ısırdı. Nihayet fısıldarcasına konuştu."Kimse iyileşmiyor ki."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her şey, başladığı gibi aniden bitmişti.
Glass, duraksadı. Haipsteyken tüm zamanını eğer Luke'u bir daha görebilirse ona neler söyleyeceğini hayal ederek geçirmişti. Sonunda ona ulaşmıştı ama hazırladığı tüm konuşmalar, şimdi ona uyduruk ve bencilce geliyordu.
Reklam
Luke'un eski kız arkadaşı olmak her nasılsa kaçak bir mahkûm olmaktan daha garip geliyordu. Hapishanede geçirdiği altı ayda suçunu kabullenmişti ama bu evde kendisini yabancı hissetmenin nasıl bir şey olacağını hayal etmemişti.
Luke, tekrar Glass'a baktı ve iç çekip elini kızın sırtına koymak için uzandı. Glass, incecik tişörtünün üzerinden onun dokunuşunu hissedebiliyordu ve tüm endişesine rağmen bu, onu heyecanlandırıyordu.
Zoraki bir gülümsemeyle susup derin bir nefes alarak Luke'a yakın olma arzusunu bastırdı.
İşte oradaydı. Kum rengi saçları, koyu kahverengi gözleri aynen hatırladığı, hapishanede her gece rüyalarında gördüğü gibiydi.
Glass, nazikçe "Bu çok riskli," dedi yüzünü Luke'unkine yaklaştırarak. Luke sırıttı. "O zaman bu zahmete dediğinden emin olmalıyız." Glass'ı başının arkasından tutup dudaklarını dudaklarına götürdü.
Reklam
"Sen neredeysen ben de orada olmalıyım."
Tek isteği, annesine gerçeği söyleyebilmekti. Yakışıklı, zeki ve ona asla bir konserde veya Birleşme Töreni'nde eşlik edemeyecek bir çocuğa âşık olduğu gerçeğini...
Luke'un ne diyeceğini; Glass'ı dokuz ayı aşkın bir süre sonra ilk kez kapısında gördüğünde ona nasıl bakacağını bilemiyordu. Ama belki bir şey demezdi. Belki, Glass'ı gördüğü anda, sözler kızın ağzından dökülmeye başlar başlamaz onu bir öpücükle sustururdu. Glass'a her şeyin yolunda olduğunu, onu affettiğini dudaklarıyla anlatırdı.
Dokunuşuna o kadar hasretti ki neredeyse onu saran kollarını hissedebiliyordu.
Wells değer verdiği insanları, her şeyden önemlisi Clarke'ı korumak için her şeyi yapardı.
"Adın ne?" diye sordu. "Böylece sonsuza dek kime borçlu kalacağını bileceksin, öyle mi?" "Böylece tutuklandığımda kimi suçlayacağımı bileceğim."
266 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.