Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ecrin

ecrin
@ecskisses
herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum hırsızlar polisler açlar toklar uyusun herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
öğrenci
18 Ocak
54 okur puanı
Eylül 2023 tarihinde katıldı
Ama bu kız, gözlerini ona dikmişti. Sanki Wells'in özellikle sakladığı düşünceleri ortaya çıkarmak için beynini tabaka tabaka soyarak içine bakıyordu.
Reklam
Hastanenin kapısı ardından kapandı ama Wells'in gülüşü, yüzünde donup kalmıştı. Kendini gülümseyebilmek için o kadar zorlamıştı ki yüzündeki kaslara kalıcı zarar vermiş gibi görünüyordu. İlaçlar yüzünden gözleri pek iyi görmeyen annesi, büyük olasılıkla bu gülümsemeyi gerçek sanmıştı. Wells'in amacı da buydu zaten. İçinden acı dolu ama zararsız yalanlar döküldükçe annesi, ellerini tuttu. "Evet, babamla aramız iyi." Babasıyla haftalardır doğru dürüst konuştuğu yoktu ama annesinin bunu bilmesi gerekmiyordu. "Daha iyi olduğunda Roma İmparatorluğu'nun Gerileyişi ve Çöküşü'nü bitiririz." Ancak annesinin son cilde gelemeyeceğini ikisi de biliyordu.
Yalan söylemek daha iyiydi. Babasını, bunu meydan okumak için yaptığına inandırması daha kolaydı. Belki de uyuşturucunun etkisindeymiş numarası yapmalıydı. Şansölye'ye göre her iki senaryo da her şeyi bir kız için riske attığı gerçeğinden daha mantıklıydı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Wells, bir an babasının koluna dokunmak istedi ama -kelepçeleri dışında- bir şey, onun masanın diğer yanına uzanmasını engelledi. Tahliye Geçidi'nin etrafında toplanmış, sessizce annesine son vedalarını ederken bile aralarındaki iki metrelik mesafeyi aşamamışlardı. Sanki Wells ve babası, yaslarının kuvveti birbirini iten birer mıknatıstılar.
Odaya bir göz atarak, belki de son kez gördüğü kutsal emanetleri inceledi. Bir vitrinin içindeki kartal iskeletini... Louvre Müzesi'ndeki yangından kurtarılmış birkaç tabloyu... İsimleri daima Wells'in içini sızlatan ve artık var olmayan güzelim şehirlerin fotoğraflarını... Tüm bunları zihnine kazımaya çalışarak bakışlarını babasınınkilerden kaçırdı.
Reklam
Wells'i düşünmek, vücuduna hiçliğe karışmadan önce, yeni bir ısı dalgası göndermişti. Tıpkı sönerken son kez ışıldayan bir yıldız gibi...
Hiçbir hücre duvarı, anıları kadar kasvetli değildi.
Aklının en derin, en gizli köşelerinden çığlıklar yükseliyordu. Arzuladığı şey ölüm değildi, ama o sesleri durdurmanın tek yolu buysa, ölmeye hazırdı.
O eski hikâyeleri anlatıyorum, ama aslında anlatmak istediğim onlar değil. Sadece onları anlattığımda insanların ne hissetmesini istediğimi biliyorum.
97 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Al Midilli
Al MidilliJohn Steinbeck
7.6/10 · 1.425 okunma
Reklam
"Bana başka hikâye anlatmayacak mısın?" dedi Jody. "Tabii ki anlatacağım, ama sadece insanların dinlemek istediğinden emin olduğum zaman." "Ben dinlemek istiyorum, Büyükbaba." "İstiyorsun elbette, ama sen daha küçüksün. Yapılan işleri erkekler başardı, ama sadece çocuklar dinlemek istiyor."
"Kusur yok, Carl. Yaşlılar bazı şeyleri göremez. Belki de haklısındır. Ovalar çoktan aşıldı. Belki de unutulması gerek. Görev tamamlandı."
"İyi ama demir levha ve otuz beş at hikâyelerini daha kaç kere dinleyeceğiz? O günler geçmişte kaldı. Neden unutamıyor, her şey bitti sonuçta?" Konuşurken öfkelendi, öfkelendikçe sesi yükseldi. "Neden hepsini tekrar tekrar anlatıyor? Ovalardan geçmişler. Tamam! Artık bitti. Kimse bunları tekrar tekrar duymak istemiyor?"
Jody yatağa uzandığında Kızılderililerin ve bizonların bir daha hiç geri gelmeyecek o zor günlerini düşündü. O kahramanlık çağında yaşamak isterdi, ama kendisinde pek de kahramanlık kumaşı olmadığını biliyordu.
266 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.