Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ayşe Ekici

"İyi ya işte. Mesele sevdiğiniz kitapları hayatınızın kırılma anlarında yeniden okumaktır. Kitapların canlı olduklarını, nefes aldıklarını, tıpkı insanlar gibi yaşlanıp huy değiştirdiklerini o zaman anlarsınız" dedi Akif.
Reklam
Anlamak üzere kulak kesilmiş biri için hiçbir sözcük tamamen masum değildir.
Hep huzur aradım ama hiçbir yerde bulamadım; bir kitapla çekildiğim köşeden başka. Umberto Eco

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dahilere mahsustur hakiki dert. Bela herkesin başına gelir. Fakat derdi ediniriz. Balzac
İlk aşk bir aşı gibi, sonraki seferlerde hastalanmayı önlüyor. Aynı zamanda bir lanet. Kalıcı iz bırakıyor. Balzac
Reklam
Taş kalbe girmek muhal, kırık kalbe gir sen de. Yunus Emre
Sonra insanlar evlenir. Bir yuva kurarlar. Yavaş yavaş tahammül etme güçleri biter. Affetme kudretleri de. Herkes yapılan fedakârlıkların acısını birbirinin ümüğüne çökerek çıkarır. Ama ben de... Üstelik sen... Çocuklar doğar büyür büzüşürler. Oradan kaçıp nefes almak, geçen sefer eksik olanı bu sefer doğru yapmak isterler. Sonra da denenip denenip olmamışı bir de kendileri denemeye kalkar. Sonrası hüsran.
"Bunlar böyledir, sevgilerinin kendilerini zayıflaştırdığına inanırlar. Hiçbir şeyi çok sevip beğenmeyerek her eleştiriye kendilerini kapatırlar. Bir şeyi sevdiğini söylemeyegör, ilk refleksleri sana onu sevmenin neden yanlış ve kötü olduğunu açıklamak olur,"
Her nesil, bir öncekinin yaraları, hüsranları ve yetersizlikleriyle malul, birtakım kırık dökük şeyleri devralıyor, çoğu zaman bunları biraz daha kırıp aşındırıp, bir sonrakine miras bırakıyordu.
Çünkü mutlu son diye bir şey yoktu, uzun vadede bütün hikâyeler mutsuz biterdi.
Reklam
Çünkü öyle güzel bir kafaydı ki çocukluk mereti, bugüne kadar ne içtiysem, ne denediysem, hiçbiri beni tekrar oraya götüremedi. Nasil götürsün? Tanıdığımız herkesin hayatta olduğu, ölümsüz yıllardı o zamanlar. Herkes çivi gibi, dipdiri ayaktaydı.
Yani yalnızlık denen nane, öyle şarkılarda anlatıldığı gibi insanın üstüne gece vakti çökmüyor. Tam tersine gece vakti seyreliyor yalnızlık, hazmı kolaylaşıyor. Zor olan, güneşin parladığı öğle vakitleri, oğleden sonraları, pazar sabahları, cıvıl cıvil piknik yapılan ikindiler. Geceler güzel.
Umut bu, alır gerçeğin ötesine götürür, yol kenarına atar adamı.
"Biz, bize indirilen kitabı okuduk, anladık. Âyetlerin neden indirildiklerine vakıf olduk ve bunlarla amel ettik. Ama daha sonra gelecek olanlar Kur'ân'ı okuyacaklar ama anlamayacaklar. Bu sefer her biri 'Bana göre...' deyip kendilerine göre görüşler oluşturacaklar. Böyle olunca da ihtilafa düşüp birbirlerine girecekler. Abdullah b. Abbas (ra)
Efendimiz'in (sas) Hz. Ebú Zer'e emrettiği yedi vasiyet; 1. Zayıf ve miskin olanları sevmek 2. Kendinden daha düşkünlere bakıp daha iyi durumda olanlara imrenmemek 3. Hiç kimseden bir şeyler istememek 4. Akrabalar ile onlar ilişkiyi kesseler bile ilişkiyi sürdürmek 5. Ne kadar acı olsa da hakikati söylemek 6. Allah yolunda hiçbir kınayıcının kınamasından korkma dan hakkı haykırmak 7. "Lá havle ve lá kuvvete illa billah" sözünü dilden hiç düşürmemek
262 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.