Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Eda Çak

Eda Çak
@edaa_cakk
4 okur puanı
Temmuz 2023 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
O beni birden bire sessiz ve karanlık dünyamdan ayırmış, ışığa ve sahiden yaşamaya götürmüştü. Bir ruhum bulunduğunu ancak o zaman fark etmiştim. Şimdi, geldiği kadar sebepsiz ve ani çekilip gidiyordu. Fakat benim için bundan sonra eski uykuya dönmek imkanı yoktu. Yaşadığım müddetçe türlü türlü yerler gezecek, dilini bildiğim ve bilmediğim insanlarla tanışacak ve her yerde, herkeste onu arayacaktım.
Reklam
Eda Çak tekrar paylaştı.
"Neden yaşamam gerektiğini bilmiyorum. Nasıl yaşayacağımı bilmiyorum!"
Sayfa 176Kitabı okudu
Şeytan Uyuyakaldı Bir Gün. Rüzgar Sert Esti. Üç Tüy Düştü Şeytandan Dünyaya. Biri Paraya Yapıştı, Diğeri Mevkiye, Öteki De İhtirasa. Ve O Günden Sonra Hiçbir İş Yapmadı Şeytan. -Dostoyevsky

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yaşamak acı çekmektir ve hayatta kalmak acıda bir anlam bulmak demektir.
Eda Çak
Bir kitabı okumaya başladı
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl
8.4/10 · 35,2bin okunma
Reklam
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana, dünyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
Sayfa 159Kitabı okudu
Eda Çak
Bir kitabı yarım bıraktı
Dörtlükler
DörtlüklerÖmer Hayyam
8.2/10 · 22,2bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
36 günde okudu
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali
9/10 · 313,9bin okunma
... Fakat karşısındakinin her kanaatini doğru bulup benimsemek için vesile aramak da bir nevi ruh yakınlığı alâmeti değil miydi?
Sayfa 105Kitabı okudu
Eda Çak
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Aşk ve Gurur
Aşk ve GururJane Austen
3.5/10 · 75,5bin okunma
Reklam
...Köprünün kenarına yaslanarak hareketsiz sulara baktım. Yeni başlayan hafif bir yağmur suyun tüylerine diken diken ediyordu. Ta ilerilerde büyük ve motorlu bir mavna, rıhtımdaki arabalara meyve ve sebze boşaltıyordu. Kenarlardaki ağaçlardan tek tük düşen yapraklar havada kıvrıntılar yaparak aşağıya süzülüyorlardı. Bu karanlık ve sıkıntılı manzara ne kadar güzeldi! İçime çektiğim bu ıslak hava ne kadar tazeydi! Yaşamak, tabiatın en küçük kımıldanışını sezerek, hayatın sarsılmaz bir mantık ile akıp gidişini seyrederek yaşamak; herkesten daha çok, daha kuvvetli yaşadığını, bir âna bir ömür kadar çok hayat doldurduğunu bilerek yaşamak... Ve bilhassa bütün bunları anlatacak bir insanın mevcut olduğunu düşünerek, onu bekleyerek yaşamak... Dünyada bundan daha ferah verici bir şey olabilir miydi?
... Muhakkak ki bütün insanların birer ruhu vardı, ama birçoğu bunun farkında değildi ve gene farkında olmadan geldikleri yere gideceklerdi. Bir ruh, ancak bir benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımıza, hesaplarımıza danışmaya lüzum bile görmeden, meydana çıkıyordu... Biz ancak o zaman sahiden yaşamaya, -ruhumuzla yaşamaya- başlıyorduk. o zaman bütün tereddütler, hicaplar bir tarafa bırakılıyor, ruhlar birbirleriyle kucaklaşmak için ,her şeyi çiğneyerek, birbirine koşuyordu.
Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar. Geçti istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni; Bırak vehmimde gölgeni Gelme, artık neye yarar?
Onun sessiz sedasız yaşayışı, tahammül edişi, insanların zaaflarına merhametle ve edepsizliklerine eğlenerek bakışı kâfi bir irade değil miydi? Beraber yürüdüğümüz zamanlar yanımda gidenin bir insan olduğunu bütün kuvvetimle hissetmiyor muydum? Bu sıralarda, insanların birbirlerine aramaları, bulmaları ve birbirlerinin içini seyretmeleri için konuşmanın neden muhakkak surette lazım olmadığını, neden bazı şairlerin boyuna, tabiatın güzelliği karşısında yanlarında konuşmadan gidecek birini aradıklarını anladım.
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.