"Ayrıcalıklı olanın ayrıcalıklı olmayana karşı tavizleri, ayrıcalıklı olmayanın onları gasp etme gücünden başka daha iyi bir güdüyle gerçekleşmesi çok nadirdir, cinsiyet ayrıcalığına karşı herhangi bir argüman, kadınların bundan şikayetçi olmadıklarını kendilerine söyleyebildikleri sürece genel çoğunluk tarafından çok az ilgi gösterilecektir. Bu gerçek kesinlikle erkeklerin haksız yere ayrıcalıklarını bir süre daha korumalarını sağlar; ama bunu daha az haksız yapmaz. Tam olarak aynı şey, doğunun haremleri için de söylenebilir: Avrupalı kadınların özgürlüğüne sahip olmalarına izin verilmediğinden şikayetçi değillerdir. Kadınlarımızın katlanılmaz derecede cüretkar ve erkeksi olduğunu düşünürler. "
"Eğer kadınlar herhangi bir şeyde erkeklerden daha iyiyse, bu kesinlikle, kendi aileleri için yaptıkları fedakarlıktır. Ama ben bu konuda, kadınlara fedakarlık için doğdukları ve yaratıldıkları her yerde öğretildiği için bunu özellikle vurguluyorum. İnanıyorum ki, hakların eşitliği, günümüzde ideal yapay kadınsı karakteri temsil eden abartılmış fedakarlığı zayıflatacaktır ve iyi bir kadının en iyi adamdan daha fedakar olamayacağını gösterecektir ama diğer taraftan, erkekler şimdikinden daha özverili ve fedakar olacaktır. Çünkü onlara artık, bir diğer akıllı varlık için gerçek bir yasa olan, bu kadar muazzam bir şey olarak kendi iradelerine tapmaları öğretilmeyecek."
" Deneyim, sadece birinin deneyimi varken, iki davranış biçimi arasında karar veremez. Cinsiyetlerin eşitliği doktrini sadece teoridedir deniliyorsa, hatırlanmalıdır ki, karşıt doktrin de sadece teoriye dayanmaktadır."
Okur Takip Önerileri
"Sosyal ve doğal tüm nedenler, kadınların erkeklerin iktidarına topluca başkaldırmasını önlemek için bir araya gelmiştir. Tüm diğer baskı altındaki sınıflardan o kadar farklı bir konumdadırlar ki, efendileri şimdiki hizmetlerinin hep daha fazlasını talep eder. Erkekler kadınların sadece itaat etmesini istemez, onların duygularını da isterler. En yabani olanları hariç, tüm erkekler onlara en bağlı kadında, zoraki bir köle değil istekli biri, tümüyle bir köle değil bir gözde arzu ederler. Bu nedenle kadınların zihinlerini köleleştirmek için her şeyi hayata geçirirler. Diğer tüm kölelerin efendileri itaati devam ettirmek için korkuya dayanır; ya kendilerinden ya da dinden korumalarını sağlar. Kadınların efendileri basit bir itaatten daha fazlasını ister ve eğitimin tüm gücünü amaçları için kullanırlar. "
"Ona göre, Avustralyalılar totem hayvanlarına, gruplarının birliğini temsil ettikleri için tapıyorlardı. Totemin kutsallığı bir kere kabul edilince, totemlerin topluluğu olan toplumun da kutsal bir varlık olduğu inancının temelleri atılmış demekti. Totemlere karşı gösterilen saygı, bu itibarla, toplumun genel yapısına gösterilen bir saygıyı temsil ediyordu. Dinsel şeylere karşı saygı, otoriteye karşı hürmetten başka bir şey değildi. Durkheim bu yoldan şu önermeye varmıştır: Dinsel tapmanın asıl nesnesi toplumun kendisidir."
