Bunu okuyan sizler hâlâ yaşayanların arasındasınız; ama yazan ben uzun süre önce gölgeler diyarına gittim.
Sayfa 127
Hiç bir ayak sesi yoktu,
Nefret edilen dünyanın tamamı uyuyordu,
Sayfa 86Kitabı okudu
Her şeye rağmen vazgeçemediğim bir özelliğim vardır. Sinirlerim tamamen boşalsa bile adap nedir bilirim.
Bilince değil,bilgiyi elde edince mutlu olur insan! İlelebet bilmek elbet kutsanmışlıktır ama her şeyi bilmek de şeytanın zulmüdür.
Yine de herkesin hayatında bir kez görüp bir daha görmeyeceği simaya sahipti. Akılda kalıcı bir ifadesi yoktu. Görülüp hemen unutulacak cinsten bir çehreye sahipti. Fakat unutulduğunda, daima hatırlanma isteği uyandıracaktı
Sayfa 61Kitabı okudu
Ama sükût sürekliydi, sessizlik hep devam etti,
Sayfa 29 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
1800'ler...
64- Castle Rackrent - Maria Edgeworth
65- Henry of Ofterdingen - Novalis
66- Rameau'nun Yeğeni - Denis Diderot
67- Gönül Bağları, Gönül Yakınlıkları - Johann Wolfganf von Goethe
68- Michael Kohlhaas - Heinrich von Kleist
69- Kül ve Ateş - Jane Austen
70- Gurur ve Önyargı, Aşk ve Gurur - Jane Austen
71- Umut Parkı - Jane Austen
72-
Bir akıl hastası tamamen aklı başında görünüyorsa, gerçekten de ona deli gömleği giydirmenin zamanı gelmiştir.
ben bir yazarım. haliyle, aklım başımda değil.
Sayfa 12Kitabı okudu
Aslında hayata karşı büyük bir tiksintim yoktu, ama başıma gelen rastlantısal belalar beni dayanma gücümün ötesinde yıpratmıştı.
Sayfa 113
