“Başın öne eğilmesin
Aldırma gönül aldırma.
Ağladığın duyulmasın
Aldırma gönül aldırma.”
Sabahattin Ali’yi çok severim. Romanlarının her biri birbirinden güzel olmakla birlikte, çok da farklıdır. Dilimizin naifliğini ön plana çıkaran, Türk edebiyatını bana sevdiren önemli yazarlardan biridir de kendisi. Kürk Mantolu Madonna’nın etkisi üstümden hala silinebilmiş değildir mesela.
Şiirlerine gelecek olursak, düz yazıları kadar beni etkileyemediğini söyleyebilirim. Modern tarzda yazılanları çok severek okusam da, geleneksel tarzda yazılan, eski kelimelerle harmanlanmış şiirlerini okumak bende aynı etkiyi yaratmadı malesef. “Mahpushane Türküsü”, ve “Çocuklar Gibi” şiirleri en sevdiklerim oldu. Nitekim bunlar bestelenmiştir de sonradan. Severek dinlemez miyiz bir Aldırma Gönül’ü? Hele de Edip Akbayram söylüyorsa. :) Keşke genç yaşta bu dünyayı terk etmeseydi, yaşamasına izin verselerdi de daha çok şeyler yazsaydı, okuyabilseydik bizler de. Keşke..
Sevgiler
#alıntı
“Ekmeğim bahtımdan katı
Bahtım düşmanımdan kötü
Böyle kepaze hayatı
Sürüklemekten yoruldum.”
Bütün Şiirleri, Sabahattin Ali