Seni görünce dünyayı dolaşıyor insan sanki
Hani Etiler'den Hisar'a insek bile
Bir küçük yaşındasın, boyanmış taranmışsın
Çok yaşında her zamanki çocuksun gene
Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.
Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç
Yağmurlar altında gördüm, kadeh tutarken gördüm de
Bir kıyıya bakarken, bakarkenki ağlayan yüzünle
Ve yarışırsa ancak Monet'nin
Kadınlarına yaraşan giysilerinle
Gördüm de
Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.
Öyle kısaydı ki adımların, diyelim bir yaz tatilinde
Bir otel
Edip Cansever'den bir seçki. Farklı kurgulanmış güçlü orijinal şiirler. Büyük bir şairle karşı karşıya olduğunuzu hemen anlıyorsunuz. Ancak bana şiirler teknik olarak etkileyici ama duygu olarak eksik geldi. Şairin sık kullandığını tesbit ettiğim kelimeleri şunlar: Otel, portakal suyu, mavi, beyaz, masa, mevsimler, ay, yağmur, kar, bulut, yalnızlık, baylar, uzak yakın, deniz, su. Bir de birden fazla kişi olma metaforunu sık kullanıyor.
Gelmiş BulundumEdip Cansever · Yapı Kredi Yayınları · 20089,6bin okunma
Diyor ki adam; "Tam 11000 kitap var kütüphanemde." "Üff diyorum ben kitap fakiriyim... yani var da o kadar değil." Sonra devam ediyor sohbet ve Oktay Rıfat'tan,Edip Cansever'den,Turgut Uyar'dan,Attila İlhan'dan söz açıyorum ben. "İşte bak onları henüz okumadım diyor." Bir süre sonra 4 şiir kitabı(belki 5 olmuştur) bir de şiir üzerine yazılan kitabı olduğunu söylüyor.
Sonra mı? Sonra hesabı kapatıp kalkıyoruz masadan.
🙂
Sevgili Erdal;
Bu zor geçen son günlerimde bana o kadar derman oldun ki, seni, yaptıklarını, Türk edebiyatına katkılarını hayatım boyunca minnetle anacağım.
Erdal Öz 1935 doğumlu, yani bu dergicilik, edebiyat sohbetleri mektuplar konuşulduğunda en erken mektup tarihi 1956 olduğuna göre Erdalcım henüz 21 yaşında, gerçi 17 yaşında yayınlanan
"İnsan önce renklerden başlamalı değişmeye..."
Se-lam :)) bugün size Tomris Uyar ile tanışma kitabımız olan bu öykü kitabının yorumuyla geldim. İtiraf etmeliyim ki edebiyatın magazinsel boyutundan dolayı merak ettiğim bir yazardı kendisi. :)) Cemal Süreya ile aşk yaşamış, Turgut Uyar ile evlenmiş ve Edip Cansever ona ilgi duyuyor olmasına rağmen Tomris Uyar onu dost olarak görmüştür. Bununla ilgili Tomris Uyar'ı araştırırken bulduğum ve çok hoşuma giden şöyle bir diyaloğu bırakıyorum buraya;
"Cemal Süreyya'ya içki içmesini ben öğrettim." / Edip Cansever
"Edip'e şiir yazmayı ben öğrettim." / Cemal Süreya
"Bu ikisi bunu tartışırken ben de gittim Tomris'le evlendim." / Turgut Uyar
"Sevgililik ya da aşk duygusu zamanla yara alabiliyor, örselenebiliyor, bitebiliyor. Bitmeyen tek aşkın gerçek ve lirik bir dostluk olduğunu Edip Cansever öğretti bana." / Tomris Uyar
Bu kadaaar çok edebiyat dedikodusu yaptıktan sonra kitabın konusuna geçeyim; :))) kitap dokuz tane öyküden oluşuyor ve ismini ilk öykü olan 'Aramızdaki Şey'den alıyor. Açıkçası benim de en sevdiğim öykü ilk öyküydü. Ve bu öykülerin ortak noktası kırmızıydı. Yazarın "İnsan önce renklerden başlamalı değişmeye..." dediği renk kırmızıydı aslında. Gayet sade ve yalın bir dili olan bu kitabı ben sevdim. Siz de kısa öykülerin olduğu kitapları okumayı seviyorsanız bu kitabı tavsiye ederim. Tomris Uyar'ın sadece bu kitabını okumakla kendisiyle tanışmış saymıyorum kendimi o sebeple diğer kitapları hakkında bilgisi olanları yoruma bekliyorum.
Kitapla kalın :)))
Aramızdaki ŞeyTomris Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 20191,667 okunma
Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç
Yağmurlar altında gördüm, kadeh tutarken gördüm de
Bir kıyıya bakarken, bakarkenki ağlayan yüzünle
Ve yarışırsa ancak Monet'nin
Kadınlarına yaraşan giysilerinle
Gördüm de
Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.
Öyle kısaydı ki adımların, diyelim bir yaz tatilinde
Bir otel