Edward Said, Camus’nün eserlerinde Cezayir’i anlattığı hâlde, sömürgeciliğin hiç gündeme gelmediğini, Fransızların başka bir ülkede ne aradığının belirtilmediğini, kıyıma uğratılmış bir halkın yok kabul edildiğini belirler: “Yabancı ile Veba’nın ikisi de Arapların ölümünü konu alır ve bu ölümler Fransız roman kişilerinin çektiği vicdan güçlükleriyle düşüncelerini vurgular ve sessizce belirtir. Üstelik, son derece canlı bir biçimde sunulan sivil toplum yapısı -belediye, yargı aygıtı, hastaneler, lokantalar, kulüpler, eğlence yerleri, okullar-Fransızdır, ama esas olarak Fransız olmayan nüfusun yönetilmesine yöneliktir. Camus’nün bu konuyu yazışıyla Fransız okul kitapları arasındaki denklik çarpıcıdır: Romanlar ve kısa öyküler, hareketsiz duruma getirilmiş, kıyıma uğratılmış ve toprak üstündeki hakları ağır bir biçimde kısıtlanmış Müslüman halka karşı kazanılan bir zaferin sonucunu anlatmaktadır. Camus böylelikle Fransızların önceliğini onaylayıp pekiştirirken, yüz yılı aşkın bir süredir Cezayirli Müslümanlara karşı yürütülen hükümranlık seferberliğini ne tartışmakta, ne de aykırı bir duygu belirtmektedir.” Necip Tosun
Edward Sait/Filistin-İsrail Meselesi
Edward Said, Filistin - İsrail meselesi için şunları söylemişti: “liberal entelektüellerin hemen her zaman yaptıkları gibi,iki tarafın da doğruları ve yanlışları olduğunu ileri sürmek ya da her durumun kendine özgü koşulları olduğunu söylemek, meseleyi sümen altı etmek demektir. çünkü, filistin-israil meselesinin temelinde asimetri vardır. Toprakları işgal edilmiş, savunmasız bir halkın karşısında, dev bir yüksek-teknoloji ordusu. israillilerin filistinlilere verdikleri zararla karşılaştırıldığında, filistinlilerin israillilere verdiği zarar marjinaldir”
Reklam
Gerçek entelektüeller en çok, metafizik tutkunun, çıkar gözetmeyen adalet ve hakikat ilkelerinin etkisiyle yozlaşmayı mahkûm ettikleri, zayıfları savundukları, hatalı ya da baskıcı otoriteye meydan okudukları zaman kendileri olurlar. Edward Said
Edward Said-Entelektüel "Gerçek entelektüeller en çok, metafizik tutkunun, çıkar gözetmeyen adalet ve hakikat ilkelerinin etkisiyle yozlaşmayı mahkum ettikleri, zayıfları savundukları, kusurlu ya da baskıcı otoriteye meydan okudukları zaman kendileri olurlar."
Okunması gereken bir alıntı.
Romantik islamcılığı bekarken de havsalam almazdı. "Sakalından damlayan abdest suyunu şalımla sileyim sözü bugün olduğu gibi dün de absürt gelirdi bana. Fakat benim de tav olduğum sözler vardı. "Kitaplar da çeyizden sayılsın" mesela. Nasıl hoşuma giderdi bu söz! Ben fetişleştirilmiş örfe başkaldıracak, çeyizimi asla dantel mantel,
Edward Said ,Entelektüel
Dünya öylesine yozlaşmış ki eninde sonunda herkes para denen puta teslim oluyor.
Reklam
155 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.