Entelektüel deyince, fildişi kulesinde yaşayan, diğer insanları aşağı sınıfta gören, kendini ayrıcalıklı gören pozitif yanlarından çok negatif yanları olan kişiler aklımıza geliyor nedense. Lakin bu kitaptaki entelektüel tanıma göre; laik, uzmanlaşmaya aldırmayan, sürekli meraklı, halkın düşündüğünü kendi fikrini benimser gibi benimsemeyen, sürekli sorgulayan ve hiç bir değere (devlet,din,toplum, politika) bağımlı hissetmeyen, aynı zamanda gerçek anlamda sürgün olsun olmasın, zekasıyla her daim, her coğrafyada sürgün olmaya muktedir biri. Günümüz toplumunda bu çerçevede bir entelektüele o kadar ihtiyacımız var ki söyleyemem. Bizim entelektüelimiz olsa olsa kemalist ya da komünist. Azınlık sanıyorlar bir de kendilerini ona yanıyorum. Neyse, umarım bütün entelektüellere bir yol olur bu kitap. İyi okumalar dilerim.