Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Efe

Efe
@efeiism
Öğrenci
Lise
Türkiye, 3 Aralık
60 okur puanı
Mart 2021 tarihinde katıldı
Bir hayat kasırgası içinde ömür geçirenler, bir gölgelikte dinlenmek için vakit bulamayanlar, tehlikelerle arkadaş olanlar böyle geçici bir huzura kavuşunca kendi gönülleriyle hesaplaşırlar, geçmişi hatırlarlar. O zaman her şeyin ölçüsü büyür ve hatıralar güzelleşir.
Sayfa 38
Reklam
Bir millet ağaca benzer, kökleri maziden beslenir. Mazisi olmayan bir millet yıkılmaya mahkumdur. Gençliğiniz yolunu sapıtmış gemi gibi bu keşmekeş içinde çalkalanıyor. Bütün kalpler batının bu ruhsuz ve çirkin fikirleri altında delinmek; mazisi, kökü bu delikten hemen akmak üzeredir.
Sayfa 15 - Gençlerle Baş Başa-Mirat Özçamlı
Daha deniz, daha nehir, Güneş tuğdur, gök çadır!
Sayfa 13 - Türkçülük Bir Akıştır-Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Süleyman Paşa, bu husustaki kanaatini, Talim-i Edebiyat-ı Osmaniye adıyla bir kitap yayımlayan Recaizade Ekrem Bey’e yazdığı bir mektupta açıkça meydana koydu. Bu mektupta diyor ki: "'Osmanlı edebiyatı' demek doğru değildir. Nasıl ki dilimize Osmanlı dili ve milletimize de Osmanlı milleti demek de yanlıştır. Çünkü 'Osmanlı' tabiri yalnız, devletimizin adıdır. Milletimiz unvanı ise yalnız Türk'tür. Bundan dolayı, dilimiz Türk dilidir, edebiyatımız da Türk edebiyatıdır."
Sayfa 12
Süleyman Paşa, Tarih-i Âlem’inin girişinde, bu eseri niçin yazmaya teşebbüs ettiğini izah ederken diyor ki: "Askeri mekteplerinin bakanlığına geçince, bu mekteplere lazım olan kitapların tercümesini uzmanlara havale ettim. Fakat, sıra tarihe gelince bunun tercüme yoluyla yazdırılamayacağını düşündüm. Avrupa’da yazılan bütün tarih kitapları ya dinîmize yahut milliyetimize, Türklüğümüze ait iftiralarla doludur. Bu kitaplardan hiçbirisi tercüme edilip de mekteplerimizde okutturulamaz. Bu sebebe binaen mekteplerimizde okunacak tarih kitabının telifini ben üzerime aldım. Vücuda getirdiğim bu kitapta hakikate aykırı hiçbir söze tesadüf olunamayacağı gibi, dinîmize ve milliyetimize muhalif hiçbir söze de rast gelme imkânı yoktur."
Sayfa 12
Reklam
Darülfünun’un bir hocası, Türkçülüğün bu ilk esaslarını kurarken, askeri mekteplerin bakanlığı görevinde bulunan Şıpka kahramanı Süleyman Paşa da, Türkçülüğü askeri mekteplerine sokmaya çalışıyordu.
Sayfa 11
O zaman bu Darülfünun’da Hikmet-i Tarih, müderrisi bulunan Ahmet Vefik Paşa idi. Ahmet Vefik Paşa, Şecere-i Türki'yi, Şark Türkçesinden İstanbul Türkçesine tercüme etti. Bundan başka, Lehçe-i Osmani isminde bir Türk kamusu vücuda getirerek, Türkiye’deki Türkçenin umumi ve büyük Türkçenin bir lehçesi olduğunu ve bundan başka Türk lehçeleri bulunduğunu aralarında karşılaştırarak meydana koydu.
Sayfa 11
Lakin şu da unutulmamalıdır ki zamanımızda birleşmesi muhtemel Türklerin büyük bir ekseriyeti Müslümandır. Bu cihetle İslam dini büyük Türk milliyetinin teşekkülünde mühim bir unsur olabilir, milliyeti tarif etmek isteyenlerden bazıları, hala dine bir amil (facteur) gibi bakmaktadırlar. İslam, Türklük birleşmesinde şu hizmeti yerine getirebilmek için, son zamanlarda Hıristiyanlıkta olduğu gibi, içinde milliyetlerin oluşmasını kabul edecek şekilde değişmelidir. Bu değişme ise hemen hemen mecburidir de: Zamanımız tarihinde görülen umumi cereyan ırklardadır.
Sayfa 97
"Türklerin Birliği" siyasetindeki faydalara gelince, Osmanlı memleketlerindeki Türkler hem dini, hem ırki bağlarla pek sıkı, yalnız dini olmaktan [daha] sıkı, birleşecek, ve esasen Türk olmadığı halde bir dereceye kadar Türkleşmiş diğer müslim unsurlar daha çok Türklüğü benimseyecek ve henüz hiç kaynaşmamış ve fakat milli vicdanları bulunmayan unsurlar da Türkleştirilebileceklerdi.
Sayfa 95
"İslam birliği" siyasetinin tatbikinde dahili engeller az müşkilat ile göğüslenebilecek şekildedir. Lakin dış engellemeler pek kuvvetlidir. Hakikaten bir taraftan İslam devletleri, hepsi Hıristiyan devletlerinin nüfuzu altındadır, diğer taraftan bir iki müstesnasının dışında bütün Hıristiyan devletleri Müslüman tebaaya maliktir.
Sayfa 95
382 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.