Kahkahalar atan çocukların parlak arabalarına bindikleri için asla affetmeyeceğim o kızları. Ellerinde değildi tabiki, ama yine de belki diye düşünüyor insan.. Ama hayır, belkiler filan yoktu. Varlıklı olmak zafer demekti ve zafer tek gerçekti. Hangi kadın bir bulaşıkçı ile yaşamayı seçer ?
Sarhoş olmak güzeldi. Sarhoş olmayı hep sevmeye karar verdim. Sıradanlığı alıp götürüyordu, sıradanlıktan yeterince sık uzaklaşabilirsen sıradan olmazdın belki.
"Siz Bay Chinaski olmalısınız?"
"Evet."
"Bir düğüne ya da bir cenazeye yarım saat geç kalır mıydınız?"
"Hayır."
"Neden, lütfen nedenini açıklayın?"
"Benim cenazem söz konusu ise
zamanında orada olmam gerekir. Düğün benim düğünümse zaten cenazem demektir." Hazır cevap olmuşumdur hep elimde değil.
Birine ihtiyaç duyuyordu insan. Etrafında öyle biri yoksa onu sen yaratmak zorundaydın, olması gerektiği gibi birini yaratırdın. İnsanın kendini aldatması, hile yapması gibi bir şey değildi bu...
İnsanların çoğu yirmi beş yaşında mahvolmuştur. Araba süren, yemek yiyen, çocuk sahibi olan, kendilerine en çok benzeyen başkan adayına oy vermek gibi her şeyi yapılabilecek en kötü şekilde yapan götlerden oluşmuş bir toplum.
Namazdan sonra eve döndü, çayını içti, karnını doyurdu, gün içinde fazla bir şey yemese de sıkı bir kahvaltı yapmadan hiçbir işe başlamazdı. Yöredeki insanların çoğunun alışkanlığı olduğu üzere çoğu günler içine bol soğan ve maydanoz kıyılmış ciğerle kahvaltı eder, güne öyle başlardı. Her ciğerci içine sumak serpmezdi ama o sumağını, kırmızıbiberini bol koydururdu. Bugün namazdan dönerken de sokak arasındaki ciğerciden ekmek arası ciğer almıştı, diğer zamanlarda oracıkta oturur, sıvası dökülmüş duvarlara, üzerine mutlaka birkaç sinek ölüsü yapışmış çıplak am- pullerin ölgün ışığında daha yorgun görünen sabahın erkenci yüzlerine bakarak yerdi ciğer-ekmeğini, bugünse sardırıp paket yaptırmıştı. Bütün gün tok tutardı ciğer, kolay acıktırmazdı, bir damak zevkinden çok, çocuklukta edinilmiş bir yoksulluk bilgisiydi bu.
İlgi duymuyordum. Hiçbir şeye ilgi duymuyordum. Nasıl kaçabileceğime dair bir fikrim yoktu. Diğerleri yaşamdan tat alıyorlardı hiç olmazsa. Benim anlamadığım bir şeyi anlamışlardı sanki. Bende bir eksiklik vardı belki de…
Sayfa 161 - Metis Yayınları, 13.Basım: Ekim 2022, İstanbulKitabı okudu